Çam kese böceğiyle mücadele çağrısı: Ağaçlarda kitle ölümleri başladı

Kıbrıs Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (KEMA), Kızılçam ormanlarında kabuk böceğinin istilası sonucu çam ağaçlarında kitle ölümleri yaşanmaya başladığını belirterek, kuruyan ağaçların kesilerek kömür ocaklarına yakacak odun olarak nakledildiğini kaydetti ve bunu eleştirdi.

Çam kese böceğine karşı etkili bir mücadelenin yapılmaması neticesinde gelinen noktadan sorumlu olanların başında Tarım Bakanı’nın olduğunu ileri süren KEMA, “İktidar ve muhalefet milletvekillerine çağrı yapıyoruz. Ormanların kurtulması, etkin bir mücadele için gerekli bir bütçenin gelecek yıl için ayrılması zorunlu hale gelmiştir.” dedi.

Vakıf Mütevelli Heyeti Başkanı İlkay İlseven yaptığı yazılı açıklamada, 2020 yılından sonra çam kese böceğine karşı etkili bir mücadelenin yapılmaması sonucu, böcek yoğunluğunun her yıl artarak çoğaldığını, zarar eşik değerinin çok üzerinde seyrederek, salgın olma riski ile karşı karşıya gelindiğini söyledi.

İlseven “Çamkese böceğinin her yıl 1'e 250 - 300 artarak çoğalması, mücadele edilmeyen 4 yıl içerisinde böcek yoğunluğu astronomik rakamlara çıkmış, bu artışa paralel olarak böceğin yaşattığı tahribat da artış göstererek arız olduğu çam ağaçlarında yüzde 66'nın üzerinde artım ve büyüme kayıpları oluşmuş, ağaçlar direncini kaybetmiş, hastalanmış güçsüz hale gelmiştir.” dedi.

Ormanlarda yaşanan bu felaketin baş sebebinin, çam kese böceğine karşı etkili bir mücadelenin yapılmaması olduğunu belirten İlseven, “Ana mücadele olan havadan biyolojik mücadeleyi uygulamamakta direnen dönemin bakanları, müsteşarları ve müdürleri, görev ve sorumluluklarını kötüye kullanmakla suç işlemişler, devleti ve halkımızı maddi ve manevi zararlara uğratmışlardır.” dedi. İlseven, bu konu ile ilgili Sayıştay ve Hukuk Dairesini göreve davet etti.

İlseven, Orman Dairesi’nin böcek yoğunluğu ile ilgili yaptığı çalışmalar sonucunda, yoğunluğun bu yılın geçen yıla oranla çok daha yüksek olacağının ve enfekte olacak orman alanının 15 bin hektar büyüklüğünde bir alanı kapsayacağının hesaplandığını kaydetti.

Bunun önümüzdeki kısa dönemde yaşanacak tehlikeyi ve bunun yaratacağı orman, çevre sağlık, turizm ve benzer sektörlerdeki zararlarla ilgili bilgi verdiğini vurgulayan İlseven, böylece çam ormanı alanlarının kızıla boyanıp yeşil ibresini kaybeden ağaçlarda fotosentez olayının duracağını, bunun sonucunda 3-4 ay kadar bir dönem için atmosfere salınan oksijen miktarında azalmaların görüleceği bilgisini verdi.

İlseven, ortaya çıkacak zararlara ilişkin şunları kaydetti:

"Basit bir hesap yaparsak, bilimsel olarak 1 hektar çam ormanı 1 yılda 30 ton oksijen üretmektedir. 15 bin hektar enfekte alanın oksijen salınımı 1 yılda 450 bin ton olacaktı. Üretim 4 ay duracağına göre bin 350 ton oksijen kaybı yaşanacak demektir. Öte yandan bu yoğunluktaki böcekler evlere kadar girecek, insanlarda alerjik, astım ve lenf bezlerini şişirerek komalık durumlar yaratacak. Bu ülkeye gelecek turistler bir dönem yeşil yerine kızıl ormanlar seyredecek.”