Aşırı sağcılar AP'de grup kurdu... AB'nin süper devlet olmasını istemiyorlar

Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın öncülüğünde ve Avrupalı aşırı sağ partilerden toplam 84 milletvekilini bir araya getiren "Avrupa'nın Vatanseverleri" ittifakı, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) ulusal egemenlik vurgusuyla kuruldu.

İTTİFAKIN KURULUŞU VE YÖNETİMİ

AP'de düzenlenen basın toplantısında ittifakın başkanlık görevine Fransız aşırı sağ partisi Ulusal Birlik'in (RN) liderlerinden Jordan Bardella seçildi. Birinci Başkan Yardımcısı olarak Macar Yurttaş Birliği'nden (Fidesz) Kinga Gal atanırken, diğer başkan yardımcıları Roberto Vannacci, Klara Dostalova, Sebastiaan Stöteler, Antonio Tanger Correa, Hermann Tertsch ve Harald Vilimsky oldu.

MİLLETVEKİLİ DAĞILIMI VE PARTİLER

RN (Fransa): 30 milletvekili

Fidesz (Macaristan): 10 milletvekili

Lig Partisi (İtalya): 10 milletvekili

Diğer partiler: Çekya'dan Gayrimemnun Vatandaşlar Hareketi (ANO), Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), İspanyol Vox, Hollandalı Özgürlük Partisi (PVV), Belçikalı Flaman Menfaati (VB), Portekizli Chega ve Danimarka Halk Partisi gibi partiler.

Toplamda 84 sandalyeye ulaşan ittifak, AP'de Hristiyan Demokratlar ve Sosyalistlerin ardından üçüncü en büyük grup oldu. Bu ittifakın kurulmasıyla birlikte bir önceki AP döneminde faaliyet gösteren aşırı sağ Kimlik ve Demokrasi (ID) grubu dağılmış oldu.

Jean-Paul Garraud, ittifakta yer alan 84 milletvekilinin 12 ülkeyi temsil ettiğini belirterek, AB'nin mevcut eylemlerine karşı çalışacaklarını, Birliğin hiper federalizmine karşı olduklarını ve AB'nin egemen uluslara hükmetmesine karşı çıktıklarını ifade etti. Garraud, ulusal kimliklerin korunması gerektiğini vurguladı ve AB'nin kurulduğu zamanki temel kurallara dayalı bir yapı olması gerektiğini savundu.

Garraud, ittifakın AB Komisyonu’nun diktelerine karşı çalışacağını ve AB'nin egemen uluslar üzerinde hüküm süren bir süper devlet olmasına karşı olduklarını belirtti. Ayrıca, AB'nin iklim politikalarını oluşturan Yeşil Anlaşma ile göç politikalarının ittifakın etki sahibi olmak ve baskı yapmak istediği başlıca konular olduğunu dile getirdi.

"AB'NİN ÜSTÜNLÜĞÜNE KARŞIYIZ"

Bardella adına söz alan Jean-Paul Garraud, ittifakta yer alan 84 milletvekilinin 12 ülkeyi temsil ettiğini belirterek, şunları söyledi:

''AP'nin ve Avrupa Birliği'nin (AB) mevcut eylemlerini engellemek veya bunlara karşı çalışmak için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Biz Birliğin hiper federalizmine karşıyız. AB ne pahasına olursa olsun üye devletlere hükmetmek istiyor.''

İttifakta yer alan milletvekillerinin "AB Komisyonu’nun diktelerine karşı" çalışacağını aktaran Garraud, "AB'nin üstünlüğüne karşıyız. AB'nin egemen uluslarımıza hükmeden bir süper devlet olmasına karşıyız. Biz egemenlikten yanayız. Bizler egemenlikçiyiz." ifadelerini kullandı.

"ULUSAL KİMLİKLERİMİZİN AYAKLAR ALTINA ALINMASINI İSTEMİYORUZ"

Garraud, "kimlikler ve egemenliğe" saygı duyulması gerektiğini vurgulayarak, "Ulusal kimliklerimizin ayaklar altına alınmasını istemiyoruz. Bir AB inşa etmek için çalışacağız ancak kurulduğu zamanki temel kurallara dayalı bir AB." değerlendirmesinde bulundu.

LE PEN İLE MELONİ İTTİFAKI İDDİALARI

Marine Le Pen ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin ittifak kurma ihtimaline yönelik soruya Garraud, farklı ulusal hususların olduğunu ancak iki ülke arasında temasların devam ettiğini ve her şeyin doğru yönde ilerlediğini belirtti.

Birinci Başkan Yardımcısı Kinga Gal, ittifakın AP seçimlerinde değişim arzusunu dile getiren milyonlarca Avrupalıyı temsil ettiğini vurguladı ve uzun vadede hedeflerinin AB politikasını değiştirmek olduğunu aktardı. Gal, "Yakında başka partilerin ve milletvekillerinin de katılacağını umuyoruz. Katılmak isteyen başkaları için de kapımız açık." dedi. Başkan yardımcılarından Klara Dostalova da göçmen karşıtlığı mesajı verdi.

Son AP seçimlerinde aşırı sağın güçlenmesinin ardından Avusturya'nın başkenti Viyana'da 30 Haziran'da bir araya gelen aşırı sağcı ve AB karşıtı FPÖ, Fidesz ve ANO temsilcileri, AP'de "Avrupa'nın Vatanseverleri" adını verdikleri ittifakın kurulduğunu duyurmuştu.

Bu yeni ittifak, Avrupa'da ulusal egemenliği ve kimliği koruma adına önemli bir siyasi güç olmayı hedefliyor.