Kıbrıs'ta Yunan Darbesi'nin 50. yılı

15 Temmuz 2024

Güncelleme: 15 Temmuz 2024

A
A

15 Temmuz 1974'te, Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlayarak Enosis hedefini gerçekleştirmeyi amaçlayan faşist Yunan darbesinin 50'inci yıldönümü.

ZgotmplZ

Haber Merkezi

15 Temmuz 1974 darbesi, Ada'yı Yunanistan'a bağlamak amacıyla Yunan generaller öncülüğünde Başpiskopos Makarios'a karşı yapılmış ve katliama dönüşmüştü. Darbe, Türkiye'nin 1960 Garanti Antlaşması'ndan kaynaklanan haklarını kullanarak 20 Temmuz'da Ada'ya çıkmasıyla başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

MAKARİOS'A DARBE

50 yıl önce, 15 Temmuz 1974'te, Ada'nın Yunanistan'a bağlanmasının (Enosis) daha fazla geciktirilmesine karşı olan EOKA'cı Rumlar ile Yunanistan'daki Albaylar Cuntası'nın Kıbrıs'taki subay ve askerleri, Kıbrıslı Türklerin direnişi yüzünden ertelemek zorunda kaldıkları Enosis'i bir an önce hayata geçirmek için, bu hedefi daha uzun vadede gerçekleştirme amacında olan Makarios'a karşı darbe yaptı.

Makarios'a göre Enosis'in gerçekleşmesi için konjektür ve zaman uygun değildi. Kıbrıs Türkleri yavaş yavaş yok edilmeliydi. Yunan Cuntasına ve EOKA-B'ye göre ise daha fazla beklemeye gerek yoktu.

1967 yılında adadan ayrılmak zorunda kalan terör örgütü EOKA'nın eski lideri General Grivas, 1971 yılında geri dönmüştü. Grivas, 1974 Ocak'taki ölümüne kadar, eski terör örgütünü "EOKA-B" adıyla canlandırmaya çalışmıştı. EOKA-B, General Grivas'ın 1974 yılı başlarındaki ölümünden sonra tamamen Yunanistan'daki cuntanın kontrolü altında faaliyet gösteriyordu.

ÖLDÜ DENİLEN MAKARİOS KAÇTI

Örgüt, ilerleyen günlerde Makarios karşıtı faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Ve, toplumlararası görüşmelerin kesilmesinden kısa bir süre sonra, 15 Temmuz 1974'te Kıbrıslılar silah ve top sesleriyle uyandı. Ancak bu kez saldırıya maruz kalan Türkler değil, Makarios'un Başkanlık Sarayı'ydı.

Yunan subayların komutasındaki, Rum Milli Muhafız Ordusu ve EOKA-B darbe düzenledi. Öldü denilen Makarios, kaçmayı başardı. Baf'tan "yaşıyorum, direnişe devam" mesajı verdi. Ardından da adadaki İngiliz üslerinden Malta'ya oradan da İngiltere'ye kaçmayı başardı.

Darbede hayatını zor kurtaran Makarios, 19 Temmuz 1974'te BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada; hem Yunanistan'ın amacını açık biçimde ortaya koydu. Hem yapılan katliamları hem de Kıbrıs Türklerini bekleyen tehlikeleri anlattı.

SAMPSON CUMHURBAŞKANI İLAN EDİLDİ

Darbenin başarıya ulaşmasının ardından, Yunanistan'daki cuntanın desteklediği EOKA'cı Nikos Sampson cumhurbaşkanı ilan edildi.

Darbe sırasında EOKA karşıtı veya Makarios yandaşı 2 bin kadar Yunan ve Rum da öldürüldü. Binlerce kişi hapishaneye konuldu.

BARIŞ HAREKATI

Darbe ve Rumlar arasında yaşanan çatışmalar, Kıbrıslı Türkleri de harekete geçirdi. Darbe haberini, uzun yıllar TAK Müdürü olarak da görev yapan Kemal Aşık'tan alan Rauf Denktaş, Kıbrıslı Türklere "Bu Rumlar arası bir olaydır sakın karışmayınız" mesajını iletirken, dönemin Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit'e de "Enosis için son adım atılmıştır. Müdahaleden başka çare yoktur" mesajını gönderdi.

Rumlar arasındaki hesaplaşmanın son bulmasının ardından, sıranın Kıbrıslı Türklere geleceğinden endişe eden Türkiye darbe girişiminin kabul edilemez olduğunu açıkladı.

Denktaş'ın mesajı, Ankara'da karşılık bulmuştu. Ecevit hemen harekete geçti. Londra'ya giderek diğer garantör İngiltere ile ortak müdahale için girişimlerde bulunan Başbakan Ecevit'in diplomatik temaslarından sonuç alınamayınca, Türkiye duruma tek başına müdahale etmeye karar verdi. 20 Temmuz sabahı "Barış Harekatı" başladı.

Üç gün süren harekatın ardından Türkiye ateşkesi kabul etti (22 Temmuz, 17.00). Harekatın üçüncü gününde Rum tarafında da beklenmeyen bir gelişme oldu. Darbe lideri Sampson, başkanlık görevini, Temsilciler Meclisi Başkanı Glafkos Klerides'e devrettiğini açıkladı. Klerides, 5 ay boyunca, Makarios tekrar adaya dönünceye kadar başkanlık görevini yürütecekti.

Kıbrıs'ta ateşkes sağlanmasıyla birlikte, Yunanistan'da da iktidar değişti ve 7 yıl süren cunta dönemi sona erdi. Paris'ten Atina'ya çağırılan Karamanlis "ulusal birlik hükümeti" kurdu. Böylece Başbakan Bülent Ecevit'in iddiası doğrulandı, Barış Harekatı dolaylı yoldan da olsa Rumların yanısıra, Yunanistan'a da demokrasi ve barış getirdi.

Yaklaşık 5 ay sonra, 7 Aralık 1974'te adaya dönebilen Makarios ise, Glafkos Klerides'ten devraldığı görevi, hayatını kaybettiği 3 Ağustos 1977'e dek devam ettirdi.

İNGİLTERE'YE ORTAK MÜDAHALE TEKLİFİ

Bu noktada 17-18 Temmuz 1974'te Türkiye ile İngiltere arasında, darbenin ardından atılabilecek adımlara yönelik Londra'da görüşmeler de yapıldı. İstişarelere garantör devlet olarak Yunanistan da davet edildi ancak Yunanistan'daki cunta yönetimi görüşmelere katılmadı.

Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile İngiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan arasındaki görüşmelerde İngiltere'ye ortak müdahale teklifinde bulunuldu.

TÜRKİYE ÖNLEDİ

Kıbrıs'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne kasteden bu hareket karşısında Türkiye, 1960 Garanti Andlaşması çerçevesinde, önce İngiltere'ye ortak müdahale teklifinde bulunmuştur. Türkiye, İngiltere'nin olumsuz cevap vermesi üzerine, Ada'daki Türklerin güvenliğini de dikkate alarak 20 Temmuz 1974 günü Barış Harekatı’nı başlatmıştır. Böylece Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakı önlenmiş, Kıbrıs Türk halkının varlığı da güvence altına alınmıştır. Türk Barış Harekatı aynı zamanda Yunanistan'da Cunta idaresinin de sonu olmuş ve ülkeye demokrasi getirmiştir.

NÜFUS DEĞİŞTİ...

2 Ağustos 1975 tarihinde Viyana’da BM gözetiminde Sayın Rauf Denktaş ile Glafkos Klerides arasında bir nüfus mübadele anlaşmasına varılmıştır. BM Barış Gücü aracılığı ile uygulanan bu anlaşmayla Kuzey’den Güney’e yaklaşık 120 bin Rum, Güney’den Kuzey’e de 65 bin Türk geçmiş, böylece nüfus bakımından homojen iki kesim meydana gelmiştir. Bu iki kesim, 180 km boyunca uzanan ve genişliği 5 metre ile 7 km arasında değişen bir "ara bölge" ile birbirinden ayrılmıştır.

Bugün Kuzey Kıbrıs'ın 290.000 kişilik nüfusuna karşı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde 800.000’in üzerinde Rum yaşamaktadır. Güneyde 100 binden fazla yabancı nüfusun bulunduğu da bilinmektedir. Kıbrıs'ta ayrıca Ermeni, Maruni ve Latin dini grupları bulunmaktadır. Kıbrıs Adası Türkiye’ye 71 km, Yunanistan’a ise 900 km. uzaklıktadır. Adanın yüzölçümü 9251 km2, KKTC yüzölçümü adanın %35,04’üne tekabül eden 3241 km2, GKRY yüzölçümü 5509 km2 (%59,56), İngiliz üslerinin yüzölçümü ise 256,01 km2’dir. Ara bölge ise 244,04 km2’lik bir sahayı kaplamaktadır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar