40 örgüt birleşti: 8 Nisan'da "müdahalelere dur" diyecek

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) yetkilileri, bugün "Ortaokullar ile Ortaöğretim Kurumları İçinde ve Dışında Uyulacak Kurallar ve Disiplin (Değişiklik) Tüzüğü"yle ilgili yaşanan son gelişmeler hakkında KTOEÖS Lefkoşa Merkez Binası'nda basın toplantısı düzenledi.

Saat 10.00'da başlayan toplantıda ilk sözü KTOEÖS Başkanı Selma Eylem ardından da KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş aldı.

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, Kıbrıslı Türklere dayatıldığını ileri sürdüğü siyasi, ekonomik, kültürel politikalarla hedefin, Kıbrıs Türk toplumunu kendi kimliğinden koparmak, bağımlı ve kontrol edilebilir bir yapıya dönüştürmek olduğunu savundu. Eylem, bu hedefin, eğitim sistemine müdahalelerle desteklendiğini de belirtti.

"ARIKLI, MANİPÜLASYON YAPMAKTAN VE ÖZELLİKLE SENDİKACILARI HEDEF GÖSTERMEKTEN VAZGEÇSİN"

Bir soru üzerine, "Sayın Arıklı, manipülasyon yapmaktan ve özellikle sendikacıları hedef göstermekten vazgeçsin." diyen Selma Eylem, linç kampanyası başlatıldığını kaydederek, "yeter artık." dedi. Eylem, yasalar çerçevesinde hareket edilmesi ve kararlar üretilmesi çağrısı yaptı.

Kendilerine destek veren 40 örgüt ile 8 Nisan Salı günü saat 18.00'de, Lefkoşa'da Citroen ışıklarında toplanılacağını ve Şehitler Anıtı'na yürüneceğini söyleyen Eylem, tüm halkı yürüyüşe davet etti.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş ise, başörtüsü ile ilgili bir tartışmalarının olmadığını ancak 18 yaş altı çocukların kendilerinin karar verme yeterliliklerine sahip olmadığını öğretmen olarak bildiklerini vurguladı.

Karşılarındaki "gücün" bugün doğmadığını ifade eden Maviş, 20 yıl önce Türkiye'de benzer tartışmalar yaşandığını söyledi. Türkiye'de tartışmalar yapılırken, buradaki üniversitelere öğrencilerin başörtüsü ile girebildiğini, son beş yılda kamuya da girebildiğini dile getiren Maviş, "Bizim başörtüsü ile ilgili bir tartışmamız yok." dedi.

18 yaş altındaki çocukların özgür iradesi olduğunu savunmalarının mümkün olmadığını belirten Maviş, çocukların gelişimsel olarak kendi kararlarını verme yeterliliğine sahip olmadığını kaydetti.

Maviş, "18 yaş altındaki çocukları evlendirmiyoruz, ehliyet vermiyoruz, oy kullandırmıyoruz. Dini sembollerle tanımlanmasının da aynı gelişimsel yetersizlik çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunuyoruz." diye konuştu.

18 yaş altındaki çocuklara yönlendirme ve manipülenin "duygusal istismar" olduğunu ifade eden Maviş, "Bu istismara bizden önce Sosyal Hizmetler Dairesi'nin karşı çıkması gerekiyordu." dedi.

"ARIKLI VE PARTİSİ 'BİREYSEL ÖZGÜRLÜK SÖYLEMİNİ' MANİPÜLE ETTİ"

"Laikiz, tarafsızız ve toplumsal eşitliğe inanıyoruz." diyen Maviş, laik eğitimin Anayasa’nın bir gereği olduğunu söyledi. Eğitim sisteminin tüm inançlara eşit mesafede olması gerektiğini belirten Maviş, Anayasa'nın 1’inci ve 23’üncü maddelerinin bir yol çizdiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Biz Anayasa’ya karşı hareket etmeyeceğiz. Laik bir cumhuriyetteyiz ve herkesin din, vicdan özgürlüğü, inanç, ibadet özgürlüğü vardır, kamusal alanda tarafsız olmak kaydıyla…"

Devletin denetim yapamadığını ileri süren Maviş, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ve partisinin ise "bireysel özgürlük söylemini" manipüle ettiğini iddia etti.

Anayasa, Öğretmenler Yasası, Eğitim Yasası ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin rol modelleri olduğunu ifade eden Maviş, laiklik ve çocukların korunmasının bu yasalarda vurgulandığını belirtti.

Maviş, "Başörtüsü tartışması bireysel bir hak değil, kamusal eğitim sisteminin laikliği, çocukların gelişimsel hakları ve eşitlik ilkesi çerçevesinde değerlendirilmesi gereken sistemsel bir mesafedir. Biliyoruz ki çocuk kapanmaz." dedi.

Önceki hafta Bakanlar Kurulu kararıyla, öğrencilerin başlarını kapatarak, okula gitmelerine olanak tanıyan disiplin tüzük değişikliği yürürlüğe girmiş, tüzük öğretmen sendikalarının itirazı üzerine üç gün sonra geri çekilmişti.

Bu süreçte İrsen Küçük Ortaokul ve İskele Bekirpaşa Lisesi'nde başörtülü olarak okula girmek isteyen öğrenciler sınava alınmamış, toplumsal gerilim üzerine hükümet öğretmen sendikaları ile iki hafta üst üste bir araya gelmiş ancak bir sonuç elde edilememişti.