9 yaşındaki oğlunu boğarak öldürmeye çalışan anneye 25 yıl hapis

Kamalı Haber, 5 Mart 2025

Güncelleme: 5 Mart 2025

A
A

Lefkoşa'da bornoz kuşağı ile oğlunu boğarak öldürmeye çalışan Nadir Yılmaç, 25 yıl hapse mahkum edildi.

ZgotmplZ Kamalı Haber

Lefkoşa’da 9 Haziran 2024 tarihinde meydana gelen olayda, 9 yaşındaki oğlunu boğarak öldürmeye çalışan Nadir Yılmaç hakkındaki dava karara bağlandı.

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık, 25 yıl hapse mahkum edildi.

Füsun Cemaller’in başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’dan oluşan heyetin verdiği kararı, Başkan Füsun Cemaller okudu.

KARAR...

Başkan, sanığın Marmara bölgesindeki evinde "psikolojisi bozulduğu" gerekçesi ile boğazına doladığı bornoz kuşağı ile 9 yaşındaki oğlunu öldürmeye teşebbüs ettiğini anımsattı.

Başkan, çocuğun ambulansı ile kaldırıldığı Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'nde yapılan tedavi ve kontrollerin ardından taburcu edildiğini kaydetti.

Başkan, sanığın olayın akabinde eşine ve çevrede bulunan komşusuna "Oğlumuzu öldürdüm", "Boğdum öldürdüm" dediğini, olay mahalline giden polis ekibine de "Psikolojim bozuldu, boğdum oğlumu." dediğini aktardı.

ÇOCUĞUN BEYANI

Olayın ardından hastaneye kaldırılan küçük çocuğun tedavisinin ardından sosyal hizmet görevlileri eşliğinde ifadesinin alındığını söyleyen başkan, çocuğun ifadesine göre "ikametgahın salon kısmında lego oynadığı bir sırada sanığın bir anda arkasından yaklaşarak beyaz renkli bornoz kuşağını boynuna doladığını ve boğazını sıkmaya başladığını, kendisinin o esnada 'Ne olur yapma, lütfen yapma, bırak beni' dediğini, sanığın ise o esnada 'Daha ölmezmin annem' dediğini ve daha sonra da bayıldığını" söylediğini belirtti.

Başkan, çocuğun ayrıca "annesinin kendisini boğduğunu, bunun ilk kez yaşanmadığını, kötü bir niyetinin olmadığını, hasta olduğu için yaptığını, aslında kendisini çok sevdiğini, hatta annesinin hastaneye yattığını ama iyileşmediğini, annesini hapse atmamalarını, annesinin iyi bir insan olduğunu" söylediğini de aktardı.

Başkan Cemaller, yapılan bu beyanların, küçük bir çocuğun kurduğu bu cümlelerin, küçüğe yaşatılan bu travmanın göz ardı edilemeyeceğini ifade etti. 

"KABUL EDİLEMEZ"

Başkan, sanığın evladı can çekişirken "Daha ölmezmin annem" demesinin kabul edilemez olduğunu, bir çocuğun can çekişmesinin, kusa kusa boğulmaya çalışılmasının, üstelik bunun bir anne tarafından yapılmasının göz ardı edilemeyeceğini dile getirdi.

Başkan, “Sebebi ne olursa olsun çocuklara karşı işlenmiş olan hiçbir suça veya suçluya hoşgörü ile bakmamız mümkün olmamakla birlikte, suçun, bir anne tarafından çocuğuna karşı işlenmiş olmasına hiçbir hoşgörümüz olmadığını belirtmek isteriz. Suçun işleniş şeklini, sanığın eylemindeki ısrarını, çocuğuna yaşattığı korkuyu, acı çektirmesini, çocuğunu öldüğünü sanarak kusmuklar içinde bırakmasını, olay sonrasında eşine oldukça normal ve soğukkanlı bir şekilde çocuğu öldürdüğünü söylemesini ceza takdirinde ciddi şekilde ağırlaştırıcı faktör olarak değerlendiririz.” dedi.

Başkan Cemaller, suçun bir anne tarafından bakımına muhtaç olan çocuğuna karşı işlenmiş olmasını da ceza takdirinde sanık aleyhine ağırlaştırıcı faktör olarak değerlendirdiklerini dile getirdi.

"PSİKOLOJİSİ YERİNDE"

Başkan, böylesi vahim ve kendisine has olguları olan bir olayda sanığın sağlık durumunun önemli olduğunu, sanıkla ilgili sunulan doktor raporlarında birçok kez Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne yattığını, ilaçlar aldığını, kısa psikotik bozukluk tanısı olduğunu gördüklerini ancak oğlunu öldürmeye çalışmasının ardından Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde 18 doktor tarafından kontrolünden geçirildiğini, hazırlanan rapora göre, "sanığın cezai sorumluluğunu etkileyecek nitelikli akıl hastalığı ya da zayıflığı olmadığını, dolayısıyla cezai sorumluluğun bu meselelerle ilgili olarak tam olduğunu, yapmış olduğu eylemin hukuki sonuçlarını anlama ve kavrama yetisinin tam olduğunu" söyledi.

Başkan, "Çocuğunu doğuran büyüten bir annenin çocuğunun hayatını sona erdirmeye karar verdiği ve bunu kararından hiç vazgeçmeden uygulamaya çalışması söz konusudur. Mesele oldukça ciddi ve oldukça vahimdir. Sanık ifadesinde evlendiğinden beri çocuk baktığını ve artık bunaldığını, bu nedenle çocuğunu öldürmeye karar verdiğini söylemektedir.” dedi.

"VAHAMETİN EN ÜST SEVİYESİ"

Adam öldürmeye teşebbüs suçunun ömür boyu hapis öngören bir suç olduğunu kaydeden Başkan, “Olay neresinden bakılırsa bakılsın vahametin üst seviyesindedir. Bir annenin, çocuğunu doğuran, bakan, büyüten, evladının tırnağına zarar gelse içi ezilen bir annenin kendi evladına karşı böyle bir eylemde bulunması vahametin en üst seviyesidir. Savunmasız, zararsız, kötülük nedir bilmeyen, anne sevgi ve şefkatine muhtaç bir çocuğun, öz annesi tarafından planlanarak boğularak öldürülmeye çalışılması vahametin en üst seviyesidir.” dedi.

Başkan, tüm olgular ışığında sanığı 25 yıl hapse mahkum ettiklerini açıkladı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar

İlginizi Çekebilir