''Ayşe'' 50 yıl sonra ilk defa konuştu

16 Temmuz 2024

Güncelleme: 17 Temmuz 2024

A
A

1974'teki Barış Harekâtı'nın 2. aşamasını dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş, kızının adını kullanarak "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla başlattı. Turan Güneş kızı ''Ayşe'' 50 yıl sonra ilk defa o günleri anlattı.

ZgotmplZ

1974'teki Barış Harekâtı'nın simge ismi olan Akademisyen-Yazar Prof. Dr. Ayşe Güneş Ayata, "Ayşe tatile çıksın" parolasının kendi adı üzerinden kurulmuş olmasından gurur duyduğunu belirtti.

Ayata, harekâtın 50. yıl dönümünde Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) verdiği röportajda, bu konuda ilk kez konuştu.

AYATA'NIN ANILARI VE HAREKÂTIN PAROLASI

Ayata, harekâtın sembolü olduğunu, gerçek kahramanların babası  dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Bülent Ecevit ve Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu vurguladı. "Ayşe tatile çıksın" parolası, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın ikinci aşamasının başlaması için kullanıldı.

O dönemde 19 yaşında bir üniversite öğrencisi olan Ayata, babasının yoğun müzakerelerinden dolayı evdeki gündemin yaz tatili olduğunu anlattı.

Ayata, babası Turan Güneş’in Cenevre’deki müzakereler sırasında kızının tatil talebini parolaya dönüştürdüğünü ve sadece Başbakan Bülent Ecevit’e ilettiğini söyledi. Parola, İkinci Harekât’ın başlamasının emri olarak Genelkurmay’a verildi.

Ayşe Güneş Ayata, o günleri şu sözlerle anlattı:

''Kıbrıs’ta Yunan darbesi olduğunda babam Çin’de resmi bir ziyaretteydi. Hemen döndü. Dışişleri Bakanı olarak çeşitli müzakere katıldı ve çok uzun saatler evden uzak kaldı. Barış Harekâtı olduğunda 24 saat eve gelmezdi… Yaşlı bir babaannem vardı, onunla oturuyorduk. Benden küçük erkek kardeşim üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanıyordu. Onunla da ilgilenmek durumunda kalıyordum. Ben de Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde sosyoloji öğrencisiydim. O günlerde ‘Sıkıldım, yoruldum, tatile gitmek istiyorum’ diye serzenişte bulundum. 19 yaşında kızların o yıllarda kendi başlarına tatile gitmesi söz konusu değil tabii. Babam, çok yakın arkadaşı olan Turizm Bakanı Orhan Birgit’e ‘Tanıdık, yakın biri varsa, Ayşe de birkaç gün onlarla tatile gitsin’ demiş…''

20 Temmuz 1974’te gerçekleşen Barış Harekatı’ndan sonra Cenevre’de babası Turan Güneş’in de yer aldığı müzakereler yapıldığını anımsatan Ayata, Barış Harekâtı’nın ikinci aşaması kesinleşince ''Ayşe tatile çıksın'' parolasını belirleyen babasının, bunu da sadece Başbakan Bülent Ecevit’le paylaştığını söyledi ve bununla ilgili anıyı şöyle paylaştı:

''Babamla daha önce yaptıkları konuşma üzerine Orhan Amca (Turizm Bakanı Orhan Birgit) beni, annesi ve kız kardeşiyle tatile göndermek istiyor, babama sormak için Cenevre’yi arıyor ama babam toplantıda olduğundan Orhan Amca heyetteki Haluk Ülman’a ‘Ayşe tatile gitsin mi? Turan Güneş’e sorun’ diyor. Babam bunu duyunca çok şaşırıyor, ‘Ayşe’nin tatili nerden çıktı?’ diyor, telaşlanıyor…Haluk Ülman, babamın öğrencisi de aynı zamanda… ‘Turan hocam telaş edecek bir şey yok, tatil bu… ’ deyince heyetteki bazı insanlar böyle bir parola olduğunu öğreniyor, öğrenenlerden biri de annem.

Babam, İkinci Harekât’tan önceki gece ‘Ayşe tatile çıksın’ parolasını Dışişleri Bakanlığı’na kripto çekiyor. Bu kriptoyu o dönemde Dışişleri Bakanlığı’nda memur olarak çalışan, sonrasında Kıbrıs’ta büyükelçi olarak görev de yapan Ertuğrul Apakan alıyor ve anlattığına göre de o çok şaşırıyor. Parola Bülent Ecevit’e takdim ediliyor ve İkinci Harekât’ın sabah saatinde başlamasının emri Genelkurmay’a veriliyor.''

Prof. Dr. Ayşe Güneş Ayata
''İLK KEZ ECEVİT'TEN ÖĞRENDİM''

Annesinin Cenevre’den arayarak hava sahası kapandığından birkaç gün daha geç geleceklerini söylediğini ve “Ayşe burada hep senden bahsediyoruz” dediğini anlatan Ayata, “Cenevre’de neden benden bahsediyorlar ki diye düşünüp şaşırmıştım. Meğer böyle bir parola varmış…” dedi ve şunları ekledi:

“Annemle babamı karşılamaya Esenboğa Havaalanı’na ben de gittim. Bülent Ecevit de vardı. Orhan Amca, eski bir gazeteciydi. Benim adımın parolada kullanıldığını gazetecilere söylemiş, kabinedeki bazı bakanlar da bunu biliyormuş. İsmimin parolada kullanıldığını  ‘Tatile çıkan Ayşe, Turan Güneş’in kızıdır’ diyerek beni insanlara takdim eden Ecevit’ten öğrendim. Fotoğraflarımı çektiklerinde çok şaşırıp, utanmıştım.”

KIBRIS'A İLK ZİYARETİ

Kıbrıs’a ilk kez 1974’ün Aralık ayında, Başbakan Bülent Ecevit ve babası Turan Güneş’in de bulunduğu kalabalık bir heyetle geldiğini anlatan Ayşe Güneş Ayata, şunları paylaştı:

''O zaman sivil havaalanı yok, feribotla geldik. Harekât’tan sonra Bülent Ecevit’in de ilk gelişiydi Kıbrıs’a. Mağusa Limanı’nda bizi büyük bir mitingle karşıladılar. Gemiden inerken insanlar benim paroladaki Ayşe olduğumu fark edip adımı çağırmaya başlayınca o kadar heyecanlandım ki neredeyse kendimi merdivenlerden aşağıya attım. Annemler bir yerimi kıracağımdan korkmuşlar… Çok güzel karşılandık ve ağırlandık. Rahmetlik Denktaş bize Kıbrıs’ı gezdirmişti…''

İKİNCİ GELİŞİ DENKTAŞ’IN DAVETİYLE OLDU

Kıbrıs’a ikinci gelişinin de kendisi için unutulmaz olduğunu söyleyen ve bununla ilgili anısını da paylaşan Ayşe Güneş Ayata, şunları dile getirdi:

''Sencer’le (Akademisyen-yazar-siyasetçi Prof. Dr. Sencer Ayata) 1976’da evlendik. Düğünümüze Denktaş çiftini de davet ettik, gelemediler ama bizi Kıbrıs’a balayına davet ettiler. Babam ‘Nerelere gidecekseniz bilemiyorum ama başka bir Cumhurbaşkanı’nın sizi balayına davet edeceğini zannetmiyorum’ demişti.

Rauf Denktaş ve Aydın Hanımefendi bizi evlerinde, yemekte ağırladılar. Ekim ayıydı ve Kıbrıs’a gelmek için çok iyi bir zamandı… Türkiye’de yağmur yağarken burada nefis bir hava, pırıl pırıl bir güneş vardı. Bize Kıbrıs’ın her köşesini gezdirdiler. Rauf Bey bizzat Sencer’le fotoğraflarımızı çekti. Aydın Hanımefendi bana Kıbrıs’ın el işi örtüsünü hediye etti, hâlâ saklarım. Kendilerinden çok yakınlık gördük.''

47 yıl akademisyen olarak görev yaptığı ve emekliyle ayrıldığı ODTÜ’nün Kıbrıs’ta bir kampüs açtığını, bu nedenle de Kıbrıs’ta bulunduğunu söyleyen Ayata, ''Kıbrıs’ın ODTÜ ile bağlantısı olması, ODTÜ’yle bağımdan dolayı benim için çok önemli'' dedi.

İLK DEFA KONUŞTU

Ayata, bu konunun kendisi için gurur verici ve önem taşıyan bir anı olduğunu, isminin bir sembol olduğunu ve kahramanın kendisi olmadığını vurguladı. Konunun çok fazla içinde olursa, kendisine ait olmayan bir rolü üstlenmiş olacağı endişesiyle bugüne kadar konuşmadığını söyledi. Ancak, harekâtın ellinci yılı olması sebebiyle bu yıl konuşmaya karar verdiğini belirtti.

BABASI TURAN GÜNEŞ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİ

Ayata, babası Turan Güneş'in Türk siyasal yaşamında önemli bir yere sahip olduğunu ve onunla her zaman gurur duyduğunu ifade etti. Babasının, sadece Dışişleri Bakanı olarak değil, Cumhuriyet Halk Partisi içindeki mücadelesiyle de Türk siyasetinde iz bıraktığını belirtti. Bu durumun, kendisini siyasete yakın hissettirdiğini ve hayatı boyunca siyasetin içinde olmasına yol açtığını ekledi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar