
Büyükelçi Başçeri: Sabır, daha fazla zorlanmamalı! İki devletli çözüm tek seçenek...
26 Mart 2025
Güncelleme: 26 Mart 2025
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk halkının son 50 yıldır maruz kaldığı izolasyonların, artık sessiz bir insanlık suçuna dönüştüğünü vurguladı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen Stratcom Public Forum, “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” panelinde konuşan Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk halkının son 50 yıldır maruz kaldığı izolasyonların, artık sessiz bir insanlık suçuna dönüştüğünü vurguladı.
Başçeri, Türkiye’nin bu izolasyonlardan Kıbrıs Türklerinin en az şekilde etkilenmesi için çaba harcamaya devam edeceğini belirtti.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da konuşmasında, Kıbrıs sorunun çözümünün Rum tarafının “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak kabulünün ortadan kaldırılması ve güneydeki devletin salt bir Rum devleti olduğu gerçeğinin kabul görmesi olduğunu vurgulayarak, “Sorunu bu şekilde görmüyorsanız o zaman sorunu Rum'un tarif ettiği gibi görüyorsunuz demektir.” dedi.
Çözümün iki komşu devlet olarak yola devam etmek olduğunu söyleyen Tahsin Ertuğruloğlu, “Evimizi düzenlemek mecburiyetindeyiz. Çok daha mutlu bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yaratmak mecburiyetindeyiz. Bu mücadelemizde ne BM’den ne de Avrupa Birliği'nden medet ummayın.” şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen Stratcom Public Forum, “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” temasıyla Lefkoşa Concorde Otel’de yapıldı.
Etkinliğin açılışında TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ve Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu konuşma yaptı.
Başçeri, Kıbrıs Türk halkının son 50 yıldır maruz kaldığı izolasyonların, artık sessiz bir insanlık suçuna dönüştüğünü vurguladı.
Başçeri, Türkiye’nin bu izolasyonlardan Kıbrıs Türklerinin en az şekilde etkilenmesi için çaba harcamaya devam edeceğini belirtti.
Kariyerinin büyük kısmını Kıbrıs meselesine adamış bir diplomat olarak Kıbrıs Türk halkının sabrını hayranlıkla gözlemlediğini belirten TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, bu sabrın tükenmekte olduğunu da gördüğünü söyledi.
Bu sabrın, başarısız çözüm modelleriyle daha fazla zorlanmaması gerektiğini vurgulayan Başçeri konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki tarihi çağrısına uluslararası toplumun kulak vermesi gerektiğini dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri açılış konuşmasında, farklı ülkelerde gerçekleştirilen bu panel serisinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de düzenlenmiş olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi, emeği geçen herkese teşekkür etti.
“Daha Adil Bir Dünya Mümkün” panel serisinin, tüm dünyayı ilgilendiren küresel yönetişim sorunlarının ele alınması açısından çok kıymetli olduğunu vurgulayan Başçeri, panelde dile getirilecek görüşlerin küresel düzeydeki tartışmalara ve Türkiye’nin politika ve tutumlarının şekillenmesine katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Dünyanın eşi görülmemiş bir değişim ve dönüşüm çağından geçtiğine dikkat çeken Başçeri, bir yandan teknolojik devrimler hızla ilerlerken, diğer yandan afetler, savaşlar, iklim krizi, ekonomik istikrarsızlık ve siyasal-sosyal patlamalar gibi felaketlerle karşı karşıya kalındığını kaydetti.
Tüm bu sorunlar karşısında, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan ve küresel refah, barış ve adalete hizmet etmek amacıyla oluşturulan Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere mevcut siyasi ve mali mekanizmaların yetersiz kaldığını ifade eden Başçeri, bu durumun ciddi bir hayal kırıklığı yarattığını belirtti.
“BM İŞLEVSİZ VE ATIL BİR YAPIYA DÖNÜŞTÜ”
Birleşmiş Milletler sisteminin kuruluş misyonunu yerine getiremediğini, giderek işlevsiz ve atıl bir yapıya dönüştüğünü söyleyen Başçeri, mevcut küresel sistemin artık sorun çözmediğini, bilakis sorun ürettiğini söyledi.
Bu durumun, sistemin kendisinin başlı başına bir sorun haline geldiğini gösterdiğini dile getiren Başçeri, bunun en güncel ve dramatik örneklerinin Ukrayna ve Gazze’de yaşandığını ifade etti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde BM reformunun konuşulduğu bir ortamda bu konudaki düşüncelerini paylaşmak istediğini belirten Başçeri, BM Barış Gücü’nün 60 yıllık varlığının adeta “kutlandığını” ancak çözümsüzlüğe hizmet eden bir görünüm sergilemeyi sürdürdüğünü söyledi.
''KIBRIS’TAKİ BM BARIŞ GÜCÜ, DÜNYADA ÖRNEĞİ GÖRÜLMEMİŞ BİR ŞEKİLDE YALNIZCA BİR TARAF TARAFINDAN FİNANSE EDİLİYOR”
Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nün, dünyada örneği görülmemiş bir şekilde yalnızca bir taraf, yani Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından finanse edildiğini ifade eden Başçeri, bu yapının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırlarında, ev sahibi ülke anlaşması olmadan faaliyet göstermesinin ancak, itirazlar saklı kaymak kaydıyla, Kıbrıs Türk makamlarının iyi niyetli iş birliği sayesinde mümkün olabildiğini vurguladı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin onayı alınmadan görev süresi uzatılan BM Barış Gücü’nün meşruiyetinin tartışmalı olduğunu kaydeden Başçeri, Barış Gücü’nün iki tarafa eşit davranma ilkesinden uzaklaştığını ifade etti.
Başçeri, yıllar boyunca ara bölge ihlallerine göz yuman barış gücünün, insani bir proje olan Yiğitler-Pile Yolu yapımını hakkaniyetsiz şekilde engellemesinin tarafsız olmadığını bir kez daha gösterdiğini dile getirdi.
BM Barış Gücü’nün adada 1964 yılında tesis edildiğini hatırlatan Başçeri, 1964 ile 1974 yılları arasında Kıbrıs Türk halkının neler yaşadığını büyüklerin iyi bildiğini söyledi.
''ADADAKİ BARIŞ ANCAK 1974’TE, GÜCÜN TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’NİN CAYDIRICI VARLIĞIYLA SAĞLANDI''
Adadaki barışın ancak 1974 yılında sağlanabildiğini ifade eden Başçeri, barışı sağlayan gücün Türk Silahlı Kuvvetleri’nin caydırıcı varlığı olduğunu ve bu barışın yılmaz kurucusu olmaya devam edeceğini kaydetti.
Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumun, Kıbrıs Türk halkına daha önce başarısız olduğu kanıtlanmış modelleri dayatmasının artık kabul edilemeyeceğini vurgulayan Ali Murat Başçeri, taraflar arasında ortak zemin olmadığını tespit etmesinin BM Genel Sekreteri Guterres’in adil yaklaşımının çok önemli bir göstergesi olduğunu belirtti.
Geçen günlerde gerçekleştirilen Kıbrıs konulu geniş formatlı gayri resmi toplantının, adada iş birliğinin tesisi bağlamında önemli olduğunu belirten Başçeri, geçmişte de bazı BM genel sekreterlerinin samimi çabalarına tanıklık ettiklerini ifade etti, Annan Planı’nın bu çabaların en önemlilerinden biri olduğunu belirtti.
Öte yandan Annan’ın görevden ayrıldıktan sonra yazdığı anılarda Kıbrıs’a hiç yer vermemesini eleştiren Başçeri “Keşke biraz daha cesaretli olabilseydi. Keşke yaşadıklarını anılarında anlatabilseydi. Ancak o da Rum tarafınca başarısızlığa mahkûm edildi” dedi.
“İZOLASYONLAR, ARTIK SESSİZ BİR İNSANLIK SUÇUNA DÖNÜŞTÜ”
Kıbrıs Türk halkının son 50 yıldır maruz kaldığı izolasyonların, artık sessiz bir insanlık suçuna dönüştüğünü ifade eden TC Lefkoşa Büyükelçisi Başçeri, Türkiye’nin bu izolasyonlardan Kıbrıs Türklerinin en az şekilde etkilenmesi için çaba harcamaya devam edeceğini belirtti.
Tüm kurumları ve özel sektörüyle Türkiye’nin, KKTC ile her alanda iş birliğini sürdüreceğini kaydeden Başçeri, iyi niyetli ve iş birliğine açık olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası toplumda hak ettiği saygın konuma ulaşmasının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin borcu olduğunu söyledi.
“SABIR, BAŞARISIZ ÇÖZÜM MODELLERİYLE DAHA FAZLA ZORLANMAMALI”
Adadaki tek çözümün, iki devletin yan yana nasıl yaşayacağını belirleyecek iki devletli çözüm olduğunu dile getiren Başçeri, diğer tüm yolların denendiğini ama hiçbir sonuç alınamadığını ifade etti.
Kariyerinin büyük kısmını Kıbrıs meselesine adamış bir diplomat olarak Kıbrıs Türk halkının sabrını hayranlıkla gözlemlediğini belirten Başçeri, bu sabrın tükenmekte olduğunu da gördüğünü söyledi.
Bu sabrın, başarısız çözüm modelleriyle daha fazla zorlanmaması gerektiğini vurgulayan Başçeri, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki tarihi çağrısına uluslararası toplumun kulak vermesi gerektiğini dile getirdi.
Başçeri konuşmasını daha adil bir dünya ve daha adil bir uluslararası toplumun mümkün olduğuna, refah içinde yaşayan iki devletli bir Kıbrıs adasının kurulabileceğine gönülden inandığını dile getirerek tamamladı.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.
Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar