''Devam eden dava hakkında kimse yorum ve haber yapamaz''

9 Haziran 2024

Güncelleme: 9 Haziran 2024

A
A

Yargının sorunlarını anlatan Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ mahkemelerin gündeminde çok fazla dava olduğunu belirtti. Özerdağ, görüşülmekte olan davalar hakkında basında haber yapılmasının yasalara aykırı olduğunu belirtti.

ZgotmplZ

16 Mayıs’ta yemin ederek göreve resmen başlayan Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ,  yargının sorunlarını dile getirdi ve hedeflerini anlattı.

"YARGI BAĞIMSIZLIĞI, YARGININ TEMELİDİR"

Yargı bağımsızlığının "yargının temeli" olduğunu söyleyen Bertan Özerdağ, "Yargı bağımsızlığı, yargının herhangi bir makamdan veya herhangi bir kişiden, herhangi bir şekilde tavsiye, telkin, baskı veya müdahale olmaksızın kendi kararını verme ve bu kararını verirken de tamamen hukuka, yasalara ve mevzuata bağlı kalmasını sağlayan ilkedir." dedi. Özerdağ, her yargıcın kendi huzurundaki davayı, yasal mevzuat, kendi bilgi ve tecrübesi ve hukuk kuralları tahtında karar vermeye yetkili olduğunu belirtti. Bu noktada yargıya müdahale olamayacağını kaydetti.

"HER ZAMAN İÇİN EN ÖNEMLİ ŞEY ADALETTİR, ADALETİN SAĞLANMASIDIR"

İlk röportajını Türk Ajansı Kıbrıs'a (TAK) veren Özerdağ hedefinin; mahkemelerin daha süratli, daha iyi hizmet verecek şekilde, teknoloji ve dijitalleşme de kullanılarak geleceğe yönelik hizmet vermesinin sağlanması olduğunu vurguladı. "Her zaman için en önemli şey adalettir, adaletin sağlanmasıdır." şeklinde konuşan Özerdağ, teknolojinin de yargıya sağlayacağı katkının önemli olduğuna dikkat çekti.

8 Yüksek Mahkeme Yargıcı’nın ülke için yeterli olmadığını ifade eden Özerdağ, en uygun bir zeminde Anayasa değişikliği referandumuyla yargıç sayısının arttırılması konusunu sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

"YARGIYA GÜVENMEYE DEVAM ETSİNLER"

Bertan Özerdağ, topluma mesaj vererek yargıya güvenmeye devam etmelerini istedi ve mahkemeler olarak bu güveni korumak için ellerinden geleni yaptıklarını dile getirdi. Yargıçların, toplumda saygın kişiler olduğunu kaydeden Özerdağ, yargıya alınanların da ciddi bir süzgeçten geçtiğine dikkat çekti. Özerdağ, yargıya alınma süreci ve ilerlemede liyakata önem verilmesinin, yargıya duyulan güvenin en önemli unsurlarından biri olduğunu vurguladı.

"GÖRÜŞÜLMEKTE OLAN BİR DAVA HAKKINDA GÖRÜŞ BİLDİRİLMESİ DOĞRU DEĞİL"

Mesleki hayatında hiçbir zaman telkin, tavsiye ya da baskıyla karşılaşmadığını ifade eden Özerdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemizde bazı zamanlarda, mahkemelerde görüşülen davalarla ilgili basında haberler yer alıyor. ‘Mahkemeler Yasası’nın 52’nci maddesi’ altında bir kural vardır. Görüşülmekte olan bir dava hakkında kimse görüş bildiremez, haber yapamaz, açıklamada bulunamaz. Sosyal medya da buna dahildir. Ancak son dönemlerde bunun ciddi şekilde ihlal edildiğini tespit ediyoruz. Bu konudan dolayı rahatsızız. Bazı durumlarda müdahale etmeyi de gerekli görüyoruz. Bu dikkat edilmesi gereken bir konudur. Mahkemenin kararları elbette hukuki kapsamda eleştirilebilir. Ancak mahkeme bir karar verene kadar yapılan eleştiriler veya yayınlar, Anayasa’daki yargı bağımsızlığının bir nevi ihlalidir. Bu kural, Mahkemeler Yasası’nda da belirtilmiştir."

"YASALARA VE KURALLARA UYMAMAK, ALIŞKANLIK HALİNE GELDİ"

Özerdağ, "Bu ülkenin düzelmesini, daha iyi bir ekonomik, sosyal, kültürel noktaya gelmesini istiyorsak her vatandaşın yasalara ve kurallara uyması gerekir. Birey düzeldikçe aileler düzelir, aileler düzelince toplum, devlet ve ülke düzelir." dedi. Özerdağ, yasalara ve kurallara uymamanın zaman zaman bir alışkanlık haline geldiğini gördüklerini de belirtti.

"BEN YAPARIM, YANIMA KAR KALIR ZİHNİYETİ, GEÇMİŞTE HÜKÜM SÜRERDİ..."

“Sahte reçete ve diploma soruşturmalarına, kamuoyunda tanınan isimlerin de adı karıştı. Sizce bu, yaptırım eksikliğinden mi kaynaklanıyor?” sorusuna Özerdağ, geçmişte söz konusu konuların gündeme gelmediğini, son dönemlerde özellikle bu konuların her şekilde ortaya çıkacağı ve bir şekilde yaptırıma tabi olacağının herkes tarafından anlaşıldığını söyledi.

"SAHTE REÇETE VE DİPLOMA SORUŞTURMASI…"

“Sahte reçete ve diploma soruşturmaları” ile ilgili bir soru üzerine Özerdağ, “Sahte reçete soruşturmalarında şu anda mahkeme huzuruna getirilen davalar, görüşülme noktasındadır. Ceza davalarında usul, polisin tahkikat yapmasıyla başlayıp Savcılığın mahkemede dava dosyalamasıyla devam etmektedir. Mahkemenin, herhangi bir suçla ilgili polis ve savcılık tarafından huzuruna bir dava getirilmedikçe, (re’sen) hareket edip işlem yapması görevi ve yetkisinde değildir. Toplumda ‘mahkeme bu konuda niçin bir şey yapmıyor?’ gibi söylemler yapıldığını duymaktayız. Aslında bu mahkemenin, Anayasa ve yetkisi kapsamında olan işlev değildir. Mahkeme tarafsız kalıp, sadece önüne getirilen davalarla ilgili karar verme yetkisindedir.” şeklinde konuştu.

"MAHKEMELERİN GÜNDEMİNDE EN ÇOK CEZA DAVALARI VAR"

Mahkemelerin gündeminde en çok ceza davalarının bulunduğunu vurgulayan Bertan Özerdağ, şöyle devam etti:

“Trafik suçlarıyla ilgili davalar vardır. Son dönemde Ağır Ceza Mahkemesi kapsamına giren suçlarda artışlar var: ‘Adam öldürme’ ile ‘uyuşturucu ithal ve tasarruf’ suçlarında artışlar yaşanıyor. Bunlar, mahkeme gündeminin çok ciddi şekilde zamanını alıyor. Mahkemelerin çok yoğun gündemle çalışması gibi bir durumla karşı karşıyayız. Hukuk davalarında ise alacak-verecek meseleleri ön plandadır. Bazı bölgelerde ‘kira tahliye’ davaları ön plana çıkıyor. Banka davalarının da sayısı fazladır.”

"YÜKSEK MAHKEME'DE 8 YARGIÇ VAR"

Yüksek Mahkeme’de 8 yargıcın olduğunu ve Anayasa’da belirlendiği için bu sayının herhangi bir şekilde bir yasal tadilatla arttırılmasının söz konusu olmadığına dikkat çeken Özerdağ, bu konuda iki kez Anayasa değişikliği referandumuna gidildiğini ancak bir sonuç alınamadığını ifade etti.

Yüksek Mahkeme olarak son referandumun olumlu sonuçlandırılmasını çok istediklerini kaydeden Özerdağ, “Yüksek Mahkeme’nin de sıkıntılarını aşabilecek bir referandumdu ancak halkın takdiri bu şekilde oldu.” dedi.

"REFERANDUM, YETERİ KADAR ANLATILAMADI"

“Anayasa değişikliği referandumunun içeriği halka yeteri kadar anlatılamadı mı?” sorusu üzerine Özerdağ, “Biz aynı zamanda Yüksek Seçim Kurulu olduğumuz için referandumda konuyu çok anlatmak istemedik. Yüksek Seçim Kurulu, seçimin adil ve tarafsız olarak sonuçlanmasını sağlamaya yetkili bir kurumdur. Kendimizi ilgilendiren bir referandumda, bu konuda çok konuşup taraf olmayı tercih etmedik. Cumhurbaşkanlığı seçimi de çok çekişmeli bir seçimdi. O çekişmeli seçimin içerisinde referandum, siyasiler tarafından çok anlatılamadı.” ifadesini kullandı.

"YENİ BİR YÜKSEK MAHKEME BİNASI YAPMA KONUSUNDA ÇALIŞMAMIZ VAR"

Mahkeme binalarındaki eksikliklere dikkat çeken Özerdağ, Yüksek Mahkeme olarak günün koşullarına uygun ve yargıç sayısının da artma ihtimalini de dikkate alarak yeni bir Yüksek Mahkeme binası yapma konusunda bir çalışmaları olduğunu ifade etti.

"MEVCUT MAHKEME BİNALARI, BUGÜNÜN KOŞULLARINA UYGUN DEĞİL"

Özerdağ, Kaza Mahkemesi, Yüksek Mahkeme, Ağır Ceza Mahkemesi, Yüksek İdare Mahkemesi, Aile Mahkemesi, Hukuk Dairesi ve Ceza Dairesi’yle birlikte birçok mahkemede tamirat yapılması gerektiğine işaret etti. Bir mahkeme binasının, bir yargıcın kendi odası olması gerektiğini söyleyen Özerdağ, mevcut binaların bugünün koşullarına uygun olmadığını ve tamiratlarının uzun sürdüğünü kaydetti. Bu nedenle yargıç sayısını arttıramadıklarını ifade eden Özerdağ, yargıç odalarının sayısının yetersiz olduğunu belirtti.

"RAPORTÖRLÜK YASASI, MECLİS'TE KOMİTE AŞAMASINDA"

Yargıtay’da raportörlerin gerekliliğine de değinen Bertan Özerdağ, “Raportörlük Yasası, Meclis’te komite aşamasında. Bu yasayla birlikte Mahkemeler Yasası’nda da değişiklik yapılarak Mahkemeler için yeni düzenlemeler de gündemde” dedi. Raportörlük Yasası’nın geçmesi halinde Yargıtay’ın daha verimli çalışabileceğini belirtti.

"İLK TAHKİKAT DURUŞMALARININ KALDIRILMASI KONUSUNDA SON AŞAMAYA GELDİK"

İlk tahkikat duruşmalarının kaldırılması konusundaki çalışmalarda son aşamaya gelindiğini ve bu duruşmaların kaldırılmasıyla yargının hızlanacağını ifade eden Özerdağ, “Bu husus, tüm hukukçuların istediği bir değişikliktir” dedi.

"AVUKAT SAYISINDA CİDDİ BİR ARTIŞ VAR"

Ülkede avukat sayısının da ciddi bir artış gösterdiğini vurgulayan Özerdağ, “Bu da her yıl avukat sınavlarına giren kişi sayısının artmasından kaynaklanmaktadır. Avukat sınavlarını başarıyla geçen avukat adayları, Avukatlar Sicili’ne kayıt olarak avukatlık mesleğini icra etmeye başlamaktadır” şeklinde konuştu. Avukatların, daha iyi eğitim alarak kendilerini geliştirmelerinin önemli olduğunu da vurguladı.

"TEKNOLOJİNİN YARGIDA EN VERİMLİ ŞEKİLDE KULLANILMASI ÖNEMLİ BİR MİSYONDUR"

Teknolojinin yargıda en verimli şekilde kullanılmasının önemli bir misyon olduğunu kaydeden Özerdağ, şunları söyledi: “Elektronik dava dosyalama sisteminin iyileştirilmesi çok önemlidir. Tüm dünyada dijitalleşme trendine uyularak dijitalleşen yargı sistemiyle birlikte kağıtsız bir yargı sistemini de oluşturmayı hedefliyoruz. Bu, hem zaman hem de iş yükünü azaltacaktır.”

"TEBLİĞ VE İCRA KONUSU ÜLKEDEKİ EN BÜYÜK SORUNLAR"

Tebliğ ve icra konusunun, ülkedeki en büyük sorunlardan biri olduğuna işaret eden Özerdağ, “Bu da personel eksikliği ve araç eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Yeterli sayıda personel ve araç olmadığı için bu işlemler zamanında yapılamamaktadır. Tüm bunları, dijitalleşmeyle birlikte daha hızlı yapmayı hedefliyoruz. Dünyada birçok ülke, dijitalleşmeyi yargı süreçlerinde çok verimli bir şekilde kullanmaktadır” dedi.

"MÜNHASIRAN ADALET SAĞLAMAK AMACIYLA BU MESLEĞİ SEÇTİM"

Özerdağ, mesleğini münhasıran adalet sağlamak amacıyla seçtiğini ve genç yaşta Yüksek Mahkeme Yargıcı olarak atanmanın verdiği dinamiklikle görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını ifade etti.

2015’te Yüksek Mahkeme Yargıçlığı’na atandığında da ‘en genç’ Yüksek Mahkeme Yargıcı olduğunu dile getiren Özerdağ, 9 yıllık sürede önemli bir tecrübeye sahip olduğunu dile getirdi.

“Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Başkanı, 48 yaşında Başkan oldu ve 12 yıl görev yaptı. ABD’de halen görevde olan Yüksek Mahkeme Başkanı, 50 yaşında göreve başladı. 19 yıldır bu görevi yapıyor.” diyen Özerdağ, genç olmasının verdiği dinamikliğin yanında Yüksek Mahkeme Yargıcı olarak görev yaptığı sürede edindiği tecrübesi ve bilgisini de görevini en iyi şekilde yerine getirmek için kullanacağını belirtti.

BERTAN ÖZERDAĞ KİMDİR?

24 Mayıs 1974’te Lefkoşa’da dünyaya gelen Özerdağ, 1992’de Lefkoşa Türk Maarif Koleji’nden ve 1996’da ise Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.

1998-1999 yıllarında İngiltere’de Essex Üniversitesi’nde “Avrupa Birliği ve Uluslararası Ticaret Hukuku” üzerine yüksek lisans yapan Özerdağ, 2000 yılından 2006 yılına kadar avukatlık mesleğini icra etti.

2003’te Annan Planı görüşmelerinde, “Alt Komite C”de, hukukçu olarak komite heyetinin başkanlığını gönüllü olarak yürüten Özerdağ, ‘Annan Planı Eki’nde bulunan ve ‘Karasuları Kıta Sahanlığı’ ile ‘Münhasır Ekonomik Bölge’ başlıklı federal yasalarını da içeren 131 yasadan 55’inin hazırlanmasını sağladı.  

Özerdağ, 1 Haziran 2006’da Kaza Mahkemesi Yargıçlığı’na, 1 Ekim 2010’da Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıçlığı’na, 16 Eylül 2014’te Kaza Mahkemesi Başkanlığı’na, 16 Kasım 2015’te Yüksek Mahkeme Yargıçlığı’na ve 16 Mayıs 2024’te ise Yüksek Mahkeme Başkanlığı’na atandı.

Yüksek Mahkeme Yargıcı olduğu dönemde Yargıtay Üyeliği, Heyet Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi Üyeliği, Yüksek Seçim Kurulu Üyeliği, Yüksek Adliye Kurulu üyeliği ve Hukuk Meclisi Üyeliği görevlerinde bulundu.

Özerdağ, halen Yüksek Mahkeme Başkanlığı’nın yanı sıra, Yüksek Seçim Kurulu, Yüksek Adliye Kurulu ve Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nı da yürütüyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar