Erhürman, Zeki Çeler'e: Bizim gözümüzde müfteridir

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, TDP Genel Başkanı Zeki Çeler’in sosyal medya paylaşımına sert tepki gösterdi.

Erhürman, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 16. tur oylama sırasında Meclis’te 48 milletvekili bulunduğunu, muhalefet tarafında Armağan Candan ve Jale Refik Rogers’ın mazeretli olduğunu belirterek, muhalefet tarafından oy kullanan milletvekili sayısının 19 olduğunu ifade etti. Erhürman, "Sn. Öztürkler’e 21 ret oyu çıktı" bilgisini de paylaştı.

Ayrıca, Çeler'in ve başkalarının dile getirdiği iddialara karşı çıkan Erhürman, "Benim herhangi bir milletvekiline Sn. Öztürkler’e oy vermesi yönünde telkinde bulunduğum iddiası da, CTP'ye mensup herhangi bir milletvekilinin Sn. Öztürkler’e kabul oyu verdiği iddiası da koskocaman bir yalandır" dedi.

Bu iddiaları çoğaltanların, yıllardır dedikodu ve yalanla ülkeyi yönetmeye çalışan kişilerin değirmenine su taşıdığını belirten Erhürman, bu kişileri açıkça iddialarını kanıtlamaya davet etti.

"Bizler bugün bu açıklamaları yapmak zorunda bırakıldık. Böyle bir iftirayı, kanıtsız bir şekilde çoğaltmaya devam edecek olanlar bizim gözümüzde müfteridir" diyerek sözlerine son verdi.

Erhürman'ın tam paylaşımı şöyle:

"16. turda Meclis'te 48 milletvekili vardı. Muhalefete mensup Sn. Armağan Candan ve Sn. Jale Refik Rogers mazeretliydi. Yani muhalefete mensup oy kullanan milletvekili sayısı 19 (18 CTP, 1 bağımsız milletvekili) idi. Sn. Öztürkler'e 21 ret oyu çıktı.

Benim herhangi bir milletvekiline Sn. Öztürkler'e oy vermesi yönünde telkinde bulunduğum iddiası da, CTP'ye mensup herhangi bir milletvekilinin Sn. Öztürkler'e kabul oyu verdiği iddiası da koskocaman bir yalandır.

Bu yalanı çoğaltanlar, yıllardır propagandalarının en önemli aracı olarak yalanı ve dedikoduyu kullananların ve bugün bırakın ülkeyi, kendi kendilerini bile yönetemedikleri gerçeğini örtüp bastırmak için bir kez daha aynı yola başvurmuş olanların değirmenine bilerek veya bilmeyerek su taşımaktadır.

Bu yalanı çoğaltmaya devam edecek olanları açıkça iddialarını ispata davet ediyorum. Son derece gereksiz ve manasız olmasına rağmen bizler bugün bu açıklamaları yapmak zorunda bırakıldıktan sonra, böyle bir iftirayı, kanıtsız, hatta kanıtı bir yana bırakın herhangi bir makul gerekçe dahi ortaya koymadan çoğaltmaya devam edecek olanlar bizim gözümüzde müfteridir. Bilinsin..."

ÇELER'İN SÖZLERİ

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla mevcut yönetimi ve muhalefeti eleştirmişti.

Ayrıca Çeler katıldığı bir TV programında, CTP'li bazı vekillerin pazartesi günü yapılan Meclis Başkanlığı seçiminde UBP'nin adayı Ziya Öztürkler'e oy verdiğini iddia etti.

Çeler yaşananların danışıklı dövüş olduğunu iddia etti.

Çeler şunları söyledi:

''Bebeklerin berbat bir yönetim yüzünden alkollü mamayla zehirlendiği, pahalılığın akıl almaz noktaya ulaştığı, dünyanın en yüksek gıda fiyatlarının kol gezdiği ülkemizin gündemini tam iki aydır bomboş bir koltuk kavgasına kilitleyen ve bu sözde krizi “jestleri” de fırsat bilerek güya çözüme kavuşturanları kutlarım (!) Gerçekten büyük iş başardınız!

Bu ülkede ekonomik, hukuksal ve siyasal bir kriz durumu vardır. Bunlar yetmezmiş gibi manasız krizler yaratarak, sonunda “bunca kavga niçindi?” dedirten çözümler geliştirenler ne yapmaya çalıştıklarını halka nasıl izah edecekler? Bu Meclis’in vatandaşla bağının koptuğu, ülke hayrına herhangi bir iş yapma olasılığının kalmadığı apaçık ortadayken, “büyük” partiler bir yolunu bulup erken seçimi bir süre daha ötelemiş oldular.

Üzgünüm ama bu hale getirilmiş bir ülkenin ihtiyacı, şekilsel konularda ve ayrıntıda fırtına kopartarak, esas sorunlarda yeterince ses çıkaramayan bir muhalefet değildir. Anayasal ihlallerle yürütülen, hukuk garabetiyle bezeli bir süreç bugün itibarıyla aklanıp paklanmıştır. Bu saatten sonra bu yasamanın ve yürütmenin her türlü yanlışına, hükümete kapıya dayanan erken seçimden kaçma fırsatı sağlayan muhalif tavır da ortak olmuş durumdadır.

Keşke süreç “jestlerle” yumuşatılmak yerine, siyasal ve hukuki mücadeleyi yükselten ve toplumsal muhalefet tabanına yaslanan bir anlayışla yönetilebilseydi. Keşke Anayasaya hakkıyla sahip çıkılsa ve erken seçim konusunda samimi hareket edilseydi.

Bugün yaşananlar bize bu ülkenin iki partiden daha fazlasına ihtiyaç duyduğunu tüm çıplaklığıyla göstermiştir. Biz toplumun sesini yükseltmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bugün bir kez daha sesleniyorum: Erken seçime, derhal!''