Hükümet, muhalefete rağmen içtüzüğü değiştirmeye mi çalışıyor?

29 Ekim 2024

A
A

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümetin, Meclis içtüzüğünü değiştirmek için hazırlık yaptığına dikkat çekti.

ZgotmplZ

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Meclis Başkanlığı seçimi ve hükümetin tutumu hakkında sert eleştirilerde bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, hükümetin, hukuken seçilmemiş bir kişiyi Meclis Başkanlığı koltuğunda tutma niyetine yönelik duyumlar aldıklarını belirterek, bu durumu eleştirdi. Erhürman, Meclis Başkanı seçiminin hukuka uygun olarak tamamlanmadığını ve geçersiz oyların mevcut olduğunun altını çizdi. Bu nedenle, Meclis Başkan Yardımcılığı seçim sürecine geçilmesinin mümkün olmadığını ifade etti.

Erhürman, CTP'nin, Meclis Başkanı seçimi tamamlanmadan Başkan Yardımcısı adayını göstermeyeceğini vurguladı. Hukuken başkan olmayan bir kişinin açacağı bir oturuma katılmalarının söz konusu olmadığını belirterek, hükümetin böyle bir durumda Meclis’i çalıştırmama amacı güttüğünü iddia etti. Ayrıca, hükümetin içtüzük değişikliğiyle seçilmemiş kişiyi Meclis Başkanlığı koltuğunda tutma çabasını eleştirerek, böyle bir adımın "demokrasiye bağlılığı örtmeye çalışmak" anlamına geldiğini belirtti.

Bu iddialar karşısında hükümetin hukuk dışı yöntemlere başvurmaması gerektiğini ifade eden Erhürman, aksi bir durumda durumu "darbeci bir zihniyetin" ürünü olarak nitelendirdi. CTP'nin bu süreçte taviz vermeden hukuka uygun bir Meclis Başkanı seçimi yapılması için çalışmaya devam edeceğini vurguladı.

Erhürman şunları söyledi:

1. Meclis’te görevli ve yetkili üç hukukçunun görüşleriyle, 15. Turda kullanılan üç “çok mühürlü” oyun geçersiz olduğu açık.

2. Dolayısıyla Meclis Başkanı’nın seçilmediği ve Meclis Başkanlık seçiminin henüz tamamlanmadığı da açık.

3. Gelinen noktada, Meclis Başkanlık seçimi tamamlanmadan Meclis Başkan Yardımcılığı seçimine geçilmesi mümkün değil.

4. İçtüzüğe göre Meclis Başkan Yardımcısı adayı gösterecek olan, ana muhalefet partisi olarak CTP.

5. Meclis’e verdiğimiz yazıda da belirttiğimiz gibi, Meclis Başkanlığı seçimi hukuka uygun biçimde tamamlandıktan sonra, usulüne uygun olarak Meclis Başkan Yardımcısı adayımızı göstereceğiz. Meclis Başkanı seçimi tamamlanmadan Meclis Başkan Yardımcısı adayımızı göstermemiz söz konusu değil.

6. Daha önce açıkladığımız gibi, hukuken Meclis Başkanı olmayan bir kişinin açacağı herhangi bir “oturum”, hukuka uygun biçimde açılmış bir Meclis oturumu değil, dolayısıyla bizim (aslında yalnızca bizim değil Meclis’teki herhangi bir milletvekilinin) böyle bir “oturum”a katılması hukuken mümkün değil.

7. Bu şartlar altında esas olması gereken erken seçim ve o tarihe kadar Meclis’in çalışmaya devam etmesinin yegane koşulu, hukuka uygun biçimde bir Meclis başkanı seçilmesi. Böyle bir yol izlemediği takdirde “hükumet”in amacının Meclis’i çalıştırmamak olduğu açık biçimde ortaya çıkacak.

8. Bir kez daha altını çizmeliyim ki CTP’nin şu anda izlediği yol, birkaç seçenek arasından yapılmış bir tercih falan değil. Herhalde kimse CTP’nin, Meclis’teki üç hukukçunun görüşleri doğrultusunda seçilmemiş olduğu açık olan bir kişinin fiili başkanlığında toplanacak bir “oturum”a katılmasını beklemez/bekleyemez.

9. İçtüzüğe göre, CTP’nin değil mesela UBP’nin bir Başkan Yardımcısı adayı göstermesinin koşulu, CTP’nin aday göstermeyi reddetmesi. Oysa yukarıda söylediğim gibi, CTP aday gösterecek. Doğal olarak Meclis Başkanlığı seçiminin tamamlanmasını bekliyoruz.

10. Kulağımıza çok tuhaf şeyler de geliyor yine. Efendim, “hükumet” seçilmemiş bir kişiyi fiilen Meclis Başkanlığı koltuğunda oturtmaya devam etmek için içtüzük değişikliğini gündemine alacakmış!

11. Herhangi birinin kafasından böyle sakat bir düşünce geçiyorsa bilsin ki bunun anlamı şudur: “Madem ki 29 milletvekilinin desteğine sahip olduğumuzu iddia etmemize karşın 15 turun hiçbirinde 26 kabul oyuna ulaşamadık ve madem ki bilmem kaç tur daha yapsak yine ulaşamayacağımızdan eminiz, o zaman bizim talebimiz üzerine verilen üç Meclis hukukçusu görüşüne karşın "seçildiğini" ilan ettiğimiz ve hukuken değil fiilen (yani oldu bittiyle) makama oturttuğumuz kişinin yanına bir de “Meclis Başkan Yardımcısı” oturtabilmek için, Meclis Başkanı’nı hükumete, Başkan Yardımcısı’nı ana muhalefete vererek demokrasiye olan bağlılığı ortaya koyan içtüzüğü de allem gallem edelim ki beceriksizliğimizi, aslında yalnızca ülkeyi değil, kendi kendimizi de yönetemediğimiz gerçeğini örtmeye çalışalım”…

12. Umarım ve dilerim ki bu kadar rezaletin üzerine bir de bu abuk sabukluk geçmiyordur kimsenin aklından. Umarım ki duyduklarımız yanlış veya yalandır. Umarım ve dilerim ki bu darbeci zihniyetin bu ülkeye, bu halka duyulması gereken sevgiyi yok eden koltuk aşkı işi buralara kadar vardırmaya kalkmaz! Aksi?

Bilinsin ki aksini düşünmek bile istemiyorum!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar