Kıbrıslı Türkler ve Rumlar Gazze'deki zulme tepki gösterdi, bağımsız Filistin Devleti'ne destek çağrısı yaptı

1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında, Lefkoşa’daki ara bölgede Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum sendikalar ile İki Toplumlu Barış İnisiyatifi – Birleşik Kıbrıs tarafından iki toplumlu bir etkinlik düzenlendi.

Dayanışma Evi önünde gerçekleştirilen etkinlikte, “Kıbrıs’ta barış ve çözüm” ve “savaşa hayır, barışa evet” pankartları açıldı, “Kıbrıs’ta barış engellenemez” sloganları atıldı ve ortak bir açıklama okundu.

LİDERLERE ÇAĞRI

Etkinlikte yapılan ortak açıklamada, Kıbrıslı Türk ve Rum liderlere BM kararlarına uygun şekilde, siyasi eşitliği esas alan iki bölgeli, iki toplumlu federasyon temelinde Kıbrıs sorununu çözmeye bağlılıklarını yenilemeleri çağrısında bulunuldu. Açıklamada, uluslararası gerginliklerin ve savaş çığırtkanlıklarının, insanlığı tehlikeli bir silahlanma yarışına sürüklediği, bu durumun da öngörülemeyen sonuçlar doğurabileceği belirtildi. Ukrayna-Rusya savaşının halklar üzerinde dramatik etkiler yarattığı vurgulanırken, ABD ve NATO’nun desteğiyle İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları da sert şekilde eleştirildi.

FİLİSTİN'E DESTEK VE ORTADOĞU'DA ARTAN GERİLİM

Açıklamada, İsrail’in Gazze’de çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan on binlerce Filistinliyi öldüren saldırılarına son vermesi, rehinelerin serbest bırakılması ve insani yardımların engellenmemesi gerektiği belirtildi. Kıbrıslı Türk ve Rum emekçiler, Filistin halkına karşı yapılan soykırımı kınayarak, Filistin’e bağımsız bir devlet hakkı için destek verdiklerini dile getirdi. Ortadoğu’da gerilimin yükselmesi ve savaşın genelleşmesi tehlikesinin arttığına dikkat çekildi.

Açıklamada, ABD ve NATO müttefiklerinin desteğiyle İsrail hükümetinin Gazze Şeridi'nde çoğunluğu kadınlar ve çocuklar olmak üzere on binlerce masum Filistinli sivilin ölümüyle sonuçlanan barbarca suçlar işlemeye ve bombardımanlara devam ettiğine de dikkat çekildi.

İsrail devletinin uyguladığı ablukanın Filistinlileri ilaca, suya, gıdaya ve elektriğe erişimden mahrum bıraktığı ve durumu daha da kötüleştirdiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“İsrail'in Filistinlilere karşı canice saldırısına son verilmeli, rehineler serbest bırakılmalı ve ihtiyaç duyulan insani yardımın ulaştırılmasının önündeki her türlü engel kaldırılmalıdır. Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk emekçiler olarak bizler, Filistin halkına karşı sürdürülen soykırımı kınıyor ve bölgede barış ve güvenliği sağlayacak BM kararlarına dayanan bağımsız bir devlet hakkı konusunda Filistin halkına dayanışma ve desteğimizi ifade ediyoruz.  Ortadoğu'da gerilimin tırmanması ve bölgede halklar açısından hesaplanamaz sonuçlara yol açabilecek şekilde savaşın genelleşme tehlikesi artık apaçık görünür durumdadır.”

 Örgütlerin, Doğu Akdeniz'e yığılmaya başlayan emperyalist güçlerin Kıbrıs'ı savaş operasyonlarına herhangi bir şekilde dâhil etmelerine karşı olduğu vurgulanan açıklamada, uluslararası istikrarsızlık ve bunun içerdiği tehlikelerin barış mücadelesine katılımı gerekli kıldığı belirtildi.

KIBRIS SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE VURGU

Ortak açıklamada, Kıbrıs’ın savaş operasyonlarına dâhil edilmesine karşı çıkıldığı, harcamaların silahlanma yerine eğitim, sağlık ve sosyal politikalara yönlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Kıbrıs sorununun çözümünün dünya barışı mücadelesinin bir parçası olduğu vurgulanarak, Kıbrıslı emekçilerin ortak mücadelesine destek olunduğu belirtildi. Liderler, Crans Montana görüşmelerinin kaldığı yerden, BM Genel Sekreteri’nin çerçevesine sadık kalarak müzakerelere devam etmeye ve Kıbrıs’ı yeniden birleştirmeye çağrıldı.