"Makul bir aday" krizi çözer mi?

Meclis’te başkanlık seçimiyle ilgili krizin sürdüğü bir ortamda Girne Açık Pazar’ı ziyaret eden Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümete diyalog çağrısını yineledi.

Erhürman, ziyaret sırasında konuyla ilgili MYK Haber’in sorularını yanıtladı.

"ÇÖZÜMÜN YOLU DİYALOG”

Soru: CTP, diyalog çağrısına yanıt verilmez ve Öztürkler pazartesi günü Meclis’i açmak isterse ne yapacak?

“Dün bütün konuşmalar sırasında hep aynı şeyi söyledim, yani bu meselenin çözümü diyalog yoluyla olacak bir şey. Yani biz bir dayatmayı kabul etmiyoruz. Şu anda kamuoyu algısı da çok açık. Herkesin ortak düşüncesi; Ziya Öztürkler’in seçiminde kullanılan çok mühürlü 3 oy geçersiz… Bunlar geçersiz olduğuna göre, Ziya Öztürkler seçilmiş durumda değil. Seçilmiş durumda olmadığı kamuoyu algısında da, hukuken de bu kadar net olan bir kişinin Meclis Başkanı olarak koltuğa oturması, bizim kabul edebileceğimiz şeyler değil. Dolayıysa benim umudum ve dileğim; doğru dürüst bir diyalog ortamı kurulur ve böyle bir tartışmalı zemin yaratılmaksızın buradan bir çözümle çıkılır, Meclis de normal çalışmalarına devam eder.

Bizden beklenebilecek ekstra bir şey, yani şu anda yaptığımızın dışında bir şey yok. Kimse bize ‘Aslında sizin şu seçeneğiniz de vardı ama siz Ziya Öztürkler seçilmedi demeyi tercih ettiniz.’ gibi bir şey söylemiyor. Çünkü başka bir seçenek bırakmadılar. Seçilmemiş bir kişiyi seçilmiş ilan ettiler. Burada bir sorun var. Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne siz de haklı olarak soruyorsunuz da, tabii yöntem olarak soruyorsunuz ama esasa dair bizden beklenen bunun dışında başka bir şey yok. Dolayıysa bizim açımızdan Ziya Öztürkler, Cumhuriyet Meclisi Başkanı değildir, oradaki varlığı hukuka aykırıdır, ‘yok’ hükmündedir, fiili bir durumdur. Bu böyledir de ama Meclis’in de çalışması gerekir, nasıl bulunacak çözüm? Çözümün yolu diyalog.”

"HELE BİR OTURALIM DA..."

Soru: CTP makul, yeni bir aday üzerinde uzlaşır mı, böyle bir öneri yapar mı?

“Uzun yıllar biliyorsunuz müzakere masalarında, müzakere yerlerinde görev yapmış biriyim. Birisine diyalog çağrısı yaparsam, böyle bir takım ön şartları kamuoyu aracılığıyla açıklamayı doğru bulmam. Yani karşı tarafta muhatabıma saygılı bir davranış olarak da onu görmem. Hele bir oturalım, konuşmaya başlayalım. Akıl yoluyla hukuka uygun, demokrasiye uygun çözümler üretmek mümkün benim açımdan ama tabii ki, önce diyaloğun başlamasını gerektirir bu durum. Sadece şunu söylüyorum, hiçbir kişi duydunuz mu, ‘Bu oylar geçerlidir, canım nereden çıktı bu, aslında Ziya Bey seçilmiştir.’ diyen? Sokakta da bir kişi yok, hukukçular arasında da bir kişi yok. Dolayısıyla Cumhuriyetçi Türk Partisi, bu şartlarda ‘Yok canım, seçilmiştir zaten.’ demez diyemez. Seçenek yok, bu kapandı. Bunun dışında demokrasiye, hukuka, akla uygun yöntemler, çözümler diyalog yoluyla üretilir.”