Sanık avukatları aynı savunmayı tekrarladı: Suçsuzlar, beraat istiyoruz

24 Aralık 2024

A
A

İsias davası duruşmasında sanıkların avukatları, isnat edilen suçlamaları kabul etmeyerek, beraatlarını ve tutuksuz olanların adli kontrolünün kaldırılmasını talep etti.

ZgotmplZ

Adıyaman 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen İsias Otel davasının altıncı duruşmasında sanıkların savunmalarının ardından sanık avukatlarının dinlenmesine başlandı.

BOZKURT’UN AVUKATI

Ahmet Bozkurt’un karısı ve kızlarının avukatı, ev hanımı Ulviye Bozkurt ve Adıyaman dışında yaşayan Şule Özbek ile Seda Zeren’in binanın yapımı ve yıkılmasından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını söyledi.

12 tanık dinlendiğini, sanık Ahmet Bozkurt ve eşinin otele ara sıra çay-kahve içmeye geldiklerini söylediğini anımsatan avukat, "Dahli olmayan bir eylemden dolayı cezalandırılmaları düşünülemez. Müvekkillerimin bir kusuru olmadığını düşünüyorum." dedi.

Avukat, müvekkilinin beraatını ve tutuksuz olanların da adli kontrol şartının kaldırılmasını istedi.

ZEREN’İN AVUKATI

Ahmet Bozkurt’un kızı Seda Zeren’in avukatı da, Zeren’in, ilkokulu bitirdikten sonra Adana’ya giderek, eğitimine orada devam ettiğini ve sonra orada evlendiğini söyledi.

Müvekkilinin hiçbir şekilde şirket yönetiminde yetkisi ve söz hakkı olmadığını, otele sadece arada çay - kahve içmeye gittiğini anlatan avukat, müvekkilinin beraatını istedi.

EFE BOZKURT’UN AVUKATI

Efe Bozkurt’un avukatı da, Bozkurt’un, binanın yapım tarihi ile yaşına bakıldığında hiçbir sorumluluğu olamayacağının ortada olduğunu kaydetti.

"Yönetim Kurulu Üyesi olması dışında bir bağlantısı yok otelle…" diyen avukat, Bozkurt’un, 2016’da üniversiteden mezun alarak, yüksek lisansına devam ettiğini, 2021 yılında yönetim kurulunda olduğunu anlattı. Son bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirten avukat, müvekkilinin beraatını istedi. 

ÖZBEK VE ZEREN’İN AVUKATLARI

Şule Özbek ve Seda Zeren’in avukatları da, sadece yüzde beşlik hisseyle şirkete ortak olunmasının, "yönetimde söz hakkı olunduğu" anlamına gelmediğini, müvekkillerine herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceğini belirttiler. Avukatlar, müvekkillerinin, adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasını talep etti.

BAĞCI’NIN AVUKATI

Halil Bağcı’nın avukatı da, müvekkilinin fenni mesul olduğuna dair bir iddia ortaya konulamadığını söyledi. Son bilirkişi raporunda teknik bir değerlendirme olmadığını savunan avukat, müvekkilinin, projede imza ve kaşesi olmadığını, bilirkişi raporunda da yer almadığını belirtti.

Avukat, binanın, 184 sayfalık statik raporunun, müvekkili tarafından hazırlanmadığını, müvekkiliyle bağlantısı olmadığını söyledi.

YILDIZ’IN AVUKATI

Erdem Yıldız’ın avukatı da, son verilen bilirkişi raporunda aleyhlerinde yapılan suçlamaları kabul etmediklerini söyledi.

Kamu görevlileri ile ilgili dosyanın birleştirilmesini ve kamu görevlilerinin şahit olarak dinlenmesini isteyen avukat, savcının, bilinçli taksir mütalaasına da katılmadıklarını belirtti.

Taşıyıcı sistemin yapıldığı dönemde müvekkilinin binanın yapımıyla uzaktan yakından alakası olmadığını kaydeden Yıldız’ın avukatı, müvekkilinin mimari kısımla ilgili fenni mesul olduğunu belirtti.

Oda sayısının artışının binanın genel statiğine etkisi olduğunu söyleyen avukat, "Ama müvekkilimin bunlarda bir sorumluluğu yok." dedi.

Müvekkilinin bir kusuru olmadığını yineleyen avukat, alınan bütün uzman görüşlerinde müvekkilinin suçsuz olduğunun ortada olduğunu kaydetti ve tahliyesini talep etti.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar