Tatar, "başörtü" konusunda herkesi "sağduyuya" davet etti

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Resmi Gazete'de yayımlanan ve daha sonra yeniden değerlendirilmek üzere geri çekilen "Ortaokullar ile Ortaöğretim Kurumları İçinde ve Dışında Uyulacak Kurallar ve Disiplin (Değişiklik) Tüzüğü" ile ilgili açıklama yaptı.

Tüzüğün 14 Mart'ta yayımlandığı günden itibaren sosyal medya yaşanan tartışmalarla birlikte, başörtülü bir kız çocuğunun okula girme isteğiyle ilgili yaşandığını belirttiği tartışmalara ilişkin açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, toplumu bölmeye yönelik, aşırı kırıcı ve radikal söylemlerin Başsavcılık ve polis tarafından soruşturulması gereken unsurlar haline geldiğini belirtti.

"Bu tür ifadelerin yol açtığı bölünmelerin daha fazla yayılmasını kabul edemem." diyen Tatar, devletin gereğini yapacağından kimsenin şüphesinin olmaması gerektiğini vurguladı.

Tatar, hükümetin bu noktada bir konsensüs için çaba ortaya koyduğunu kaydederek, ortak akıl ve sağduyu çerçevesinde hareket etme çağrısında bulundu.

Tatar, "KKTC halkı, her tartışmadan güçlenerek ve kenetlenerek çıktı. Tarih boyunca böyle oldu, tarihimizden aldığımız güçle bu süreci de kenetlenerek geçeceğiz." dedi.

"TARTIŞMALARIN KIRICI VE AYRIMCILIĞI KÖRÜKLEYEN İFADELERLE DESTEKLENMESİ TOPLUMSAL BARIŞI TEHLİKEYE ATIYOR"

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Değerli Kıbrıslı Türk Halkı" diyerek başladığı yazılı açıklamasında, "Son günlerde, başörtülü küçük bir kız çocuğunun okula girme isteğiyle ilgili yaşanan tartışmaların, toplumumuzun farklı kesimleri arasında derin yaralar açtığını üzülerek gözlemliyorum. Bu tür tartışmaların, birbirimizi kıran ve ayrımcılığı körükleyen aşırı uç ifadelerle desteklenmesi, toplumsal barışımızı tehlikeye atmaktadır." dedi.

Tatar, bu tür tartışmaların kırıcı ve ayrımcılığı körükleyen aşırı uç ifadelerle desteklenmesinin toplumsal barışı tehlikeye attığını vurgulayarak, “KKTC halkı, her tartışmadan güçlenerek ve kenetlenerek çıktı. Tarih boyunca böyle oldu, tarihimizden aldığımız güçle bu süreci de kenetlenerek geçeceğiz.” dedi.

Bazı okullarda yaşanan ve ileride de yaşanması muhtemel olayların önüne geçilmesi adına, hükümetin bir konsensüs için çaba ortaya koyduğunu belirten Tatar, süreci fazla uzatmadan, bu konuda etkin bir karar alınması ve alınacak karara tüm kesimlerin uyması gerektiğini vurguladı. Tatar, kendisinin de bu süreci yakından takip ettiğini söyledi.

"Bu noktada, hepimizi ortak akıl ve sağduyu çerçevesinde hareket etmeye davet ediyorum." diyen Cumhurbaşkanı Tatar, tüm tarafların uzlaşı ve diyalog ortamına kavuşması için, sağduyulu davranılmasının ortak çözüm yollarının konuşulmasının ve fikir ayrılıklarının medeni bir şekilde tartışılmasının büyük önem taşıdığını ifade etti.

"POLİS GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VE BAŞSAVCILIK MAKAMLARINDAN ADIM ATMALARINI TALEP EDECEĞİM"

Öte yandan, toplumu bölmeye yönelik, aşırı kırıcı ve radikal söylemlerin yalnızca toplumsal huzuru zedelemekle kalmadığına, Başsavcılık ve polis tarafından soruşturulması gereken unsurlar haline geldiğine işaret eden Tatar, şunları kaydetti:

"Adaletin ve hukukun üstünlüğünün teminatı olarak, bu tür ifadelerin yol açtığı bölünmelerin daha fazla yayılmasını kabul edemem.  Polis Genel Müdürlüğü ve Başsavcılık makamları ile vakit kaybetmeden görüşerek, hukuk zemininde adımlar atmalarını talep edeceğim. Hiç kimsenin huzurumuzu bozmasına müsaade etmemeliyiz. Devlet, gereğini yapacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Bu nedenle, kırıcı, ayrıştırıcı, kin ve nefreti körükleyen, toplumsal kavgayı körükleyen böyle söylemlerin soruşturulması için gerekli mercilerin devreye gireceğini vurgulamak istiyorum. Bu konuda vakit kaybetmeyeceğim."

"TOPLUMUN TÜM KESİMLERİNİ BARIŞ ORTAMINI YENİDEN TESİS ETMEYE DAVET EDİYORUM"

Tatar, birlik ve beraberliğin geleceğin en sağlam teminatı olduğunun altını çizerek, hep birlikte, saygı, hoşgörü ve diyalog esasına dayalı bir ortamı yeniden inşa etmek için ele ele verilmesi çağrısında bulundu.

Tatar, "Toplumumuzun tüm kesimlerini, seviyeli tartışmaya, oluşan toplumsal yaraları birlikte sarmaya ve barış ortamını yeniden tesis etmeye davet ediyorum." ifadelerini kullandı.

NE OLMUŞTU?

Geçtiğimiz cumartesi günü öğrencilerin başlarını kapatarak, okula gitmelerine olanak tanıyan Disiplin (Değişiklik) Tüzüğü, sendikaların itirazı üzerine salı günü geri çekilmişti.

Çarşamba günü İrsen Küçük Ortaokul ve İskele Bekirpaşa Lisesi'nde başörtülü iki öğrenci sınava alınmamıştı. Bunun üzerine aileler ve öğretmenler arasında yine sözlü gerilim yaşanmıştı. Ardından eğitim sendikaları, TC Elçiliği önünde eylem yapmıştı.

Perşembe ise aileler çocuklarını okula göndermemişti. 

Konunun çözümü için aynı gün öğle saatlerinde Başbakan Ünal Üstel, siyasi parti, öğretmen sendikaları ve Barolar Birliği temsilcileriyle, Disiplin (Değişiklik) Tüzüğü ile ilgili genişletilmiş istişare toplantısı yapmıştı. Bir sonuç alınmayan toplantının, bayramdan sonra yeniden yapılacağı açıklanmıştı.

Cuma günü, öğrenciler okullara yine alınmamış, İrsen Küçük Ortaokulu önünde taraflar karşı karşıya gelmişti.

Yine aynı gün, bir cami imamı, eğitimde süren ve kamuoyunda "başörtü krizi" olarak isimlendirilen konuya taraf kesimlerin selasını vermeyeceği ve cenaze namazını kıldırmayacağını açıklamıştı.

Din İşleri Başkanlığı tarafından söz konusu olayla ilgili yapılan açıklamada, "Bir din görevlimizin sosyal medyada yaptığı paylaşımlar kamuoyunda tartışmalara neden olmuş ve toplumumuzda üzüntüye sebep olmuştur. Bu vesileyle Din İşleri Başkanlığı olarak bir hatırlatma yapmayı gerekli görmekteyiz." denilmişti.

Bugün ise, KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş yaptığı açıklamada, "Abdullah Yıldız" isimli bir Facebook kullanıcısının, öğretmenler ve ünlü sanatçı Volkan Konak'ın fotoğrafları üzerinden yaptığı paylaşımlarla ilgili sosyal medya hesabından yazılı açıklama yaparak, nefret suçu işleyenlere gerekli müdahalenin yapılmasını istedi.