
Tüzükte güncelleme yerine "başörtü" düzenlemesi: Biat eden toplum yaratılmaya çalışılıyor
15 Mart 2025
Güncelleme: 27 Mart 2025
KTOEÖS, Disiplin Tüzüğü’nde ihtiyaç duyulan güncellemelerin yapılmadığını ve sadece öğrencilerin başının örtülmesine imkan sağlayacak maddenin değiştirildiğini ileri sürdü, bakanlığı ve Bakanlar Kurulu’nu eleştirdi.

"Ortaokullar ile Ortaöğretim Kurumları İçinde ve Dışında Uyulacak Kurallar ve Disiplin (Değişiklik) Tüzüğü" dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.
Tüzüğün "Öğrencilerin Uyacağı Kurallar"ı düzenleyen 5'inci maddesine göre, öğrencilerin kılık kıyafet düzeni bakanlık tarafından düzenlenen ve okullara gönderilen genelgelerle belirlenecek. Böylelikle, okul yönetimlerinin kılık kıyafet düzeni belirlemesi uygulamasına son verildi.
BAŞI KAPATMAYA STANDART GETİRİLDİ
Tüzükte ayrıca, öğrencilerin başlarını nasıl kapatacağına da standart getirildi. İlgili düzenlemede, "Öğrencilerin dini inançlarından dolayı başlarını örtmek istemeleri halinde, yalnızca bone üzerine bandana yerleştirerek başlarını örtebilirler. Bone ve bandana üzerinde herhangi bir şekil, desen, yazı, sembol ve işaret bulunamaz. Bone ve bandana okul üniforması ile uyumlu renkte, düz ve sade olmalıdır." ifadeleri yer aldı.

EYLEM: DİNDAR NESİL YETİŞTİRME, SORGULAMAYAN, BİAT EDEN BİR TOPLUM MODELİ YARATILMAYA ÇALIŞILIYOR
Yapılan düzenlemeyi eleştiren Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, Disiplin Tüzüğü’nün kısa sürede ve ilgili çevrelerle tartışılmadan Bakanlar Kurulu kararıyla değiştirildiğini iddia etti.
Selma Eylem, tüzükte ihtiyaç duyulan güncellemelerin yapılmadığını, sadece ilkokul, ortaokul ve lise çağındaki çocukların başının örtülmesine imkan sağlayacak maddenin değiştirildiğini ifade etti.
Bakanlar Kurulu ve Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu'nu da eleştiren Eylem, "Tüm çocukların parasız, nitelikli, laik, bilimsel eğitim alabilmesi devletin ve bu konudaki paydaşların temel sorumluluğudur." dedi.
"Eğitimde dini muhafazakarlaştırma, dindar nesil yetiştirme, sorgulamayan, biat eden bir toplum modeli yaratılmaya çalışıldığını" iddia eden Eylem, Kıbrıs Türk toplumuna dayatılan ekonomik, siyasi, sosyal politikaların kalıcılaşması için toplumsal farklılıkları ve hoşgörüyü yok etmeye, bölmeye, halkı birbirine düşman etmeye çalışıldığını savundu.
Konunun “ne özgürlük, ne de kıyafet meselesi” olduğunu söyleyen Eylem, amacın “dini, muhafazakâr bir toplum yaratma olduğunu” kaydetti. Eylem, "AİHM kararlarında, Anayasa'da devletin dini yoktur ve herhangi bir dinî örtünmenin de ideolojik sembol olduğu, ayrıştırıcı olduğu nettir." dedi.
Eylem açıklamasında, Türkiye’deki eğitim politikaları ve hükümete de eleştirilerde bulundu.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.
Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar