Uğur Mumcu suikastının üzerinden 32 yıl geçti
24 Ocak 2025
Güncelleme: 24 Ocak 2025
Araştırmacı gazeteciliğin Türkiye’deki sembol isimlerinden Uğur Mumcu, 32 yıl önce bugün düzenlenen bombalı saldırıyla öldürüldü.
Araştırmacı Gazeteci Uğur Mumcu’nun 24 Ocak 1993’teki ölümünün üzerinden 32 yıl geçti.
Mumcu, 24 Ocak 1993 günü arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi.
Suikastı, İBDA-C ve Hizbullah gibi terör örgütleri üstlense de aradan geçen 32 yıla rağmen cinayetin üzerindeki sis perdesi hala aralanamadı.
YARGILAMALAR BİR SONUCA ULAŞMADI
Suikasta ilişkin ilk yargılamalar, Mumcu’nun katledilmesinden 7 yıl sonra başladı.
Mumcu suikastı ile Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok cinayetlerini de kapsayan davanın adı “Umut” oldu.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, cinayetlerin ardındaki sırrı tam olarak ortadan kaldıramadı.
CEZA ALANLAR OLDU
İlk dereceli mahkemenin kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden görülen davada, üç sanık yasa dışı Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu örgütünü kurmak ve yönetmek suçundan, 5 sanık ise aynı örgüte üyelikten çeşitli sürelerde hapis cezalarına mahkûm edildi.
Bu kapsamda sanıklardan Mehmet Ali Tekin, Hasan Kılıç ve Ekrem Baytap, silahlı suç örgütü kurma ve yönetme eylemlerinden 12 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırıldı.
Sanıklar Abdulhamit Çelik, Fatih Aydın, Yusuf Karakuş, Mehmet Şahin ve Recep Aydın’a ise silahlı suç örgütü üyesi olmaktan 6 yıl 3’er ay hapis cezası verildi.
Anayasa Mahkemesi, gözaltında tutuldukları tarihlerdeki mevzuatın, gözaltı süresinde avukata erişim imkanı tanımadığı gerekçesiyle, sanıklar Recep Aydın, Mehmet Ali Tekin, Hasan Kılıç, Mehmet Şahin ve Yusuf Karakuş'un yeniden yargılanmasına karar verdi.
“DİPSİZ KUYU” YAZISI
Uğur Mumcu, yazar Musa Anter’in öldürülmesinden sonra 27 Eylül 1992’de Cumhuriyet’teki köşesinde kaleme aldığı “Dipsiz Kuyu” başlıklı yazısında, şu ifadelere yer vermişti:
“Orta Doğu, emperyalizmin kol gezdiği, terör örgütleri ile çeşitli istihbarat örgütlerinin kanlı ve kirli oyunlar oynadığı karanlık dipsiz bir kuyudur. Bu karanlık ve dipsiz kuyuda cinayetler birbirini izler.
Halk deyişi ile Orta Doğu'da ‘kimin eli kimin cebindedir’ bilinmez. Kim, kimi, neden öldürüyor? Bu soruların yanıtlarını anında bulmanın olanağı yoktur. Olaylar yıllar sonra aydınlanır. O da bir kısmı!”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.
Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar