"18 yaşından küçük bir çocuğun başörtüsü takması uygun değil"

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili ve CTP Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya, kamuoyunda "başörtüsü krizi" olarak bilinen okullardaki kılık kıyafet düzenlemesine ilişkin MYK Haber'e özel konuştu.

Doğuş Derya, ülkede çocukların kamusal eğitime erişiminin yeterince tartışılmadığını vurgulayarak, "Çocukların okula aç gitmesi ve yoksulluğun giderek derinleşmesi konularını konuşamıyoruz." dedi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili ve CTP Kadın Örgütü Başkanı Doğuş Derya, kamuoyunda "başörtüsü krizi" olarak bilinen okullardaki kılık kıyafet düzenlemesi meselesine ilişkin MYK Haber'e özel konuştu. #MYKHaber #KKTC #eğitim pic.twitter.com/gXwNYxbLJn

— MYKibris.com (@MYKibris) April 7, 2025

"Yapay gündemle toplumu kutuplaştıran ve bölen, aslında çocukları başörtüsü üzerinden siyasi bir araç olarak kullanan bir zihniyetin ürünüdür." ifadelerini kullanan Derya, daha acil ve önemli konulara odaklanılması gerektiğini belirtti.

Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne atıfta bulunan Derya, 18 yaşından küçük bir çocuğun başörtüsü takmasının uygun olmadığına da dikkat çekti.

Derya'nın açıklaması şöyle:

"Şu anda çocukların kamusal eğitime erişimi konusunda konuşamıyoruz. Çocukların okula aç gitmesi, yoksulluğun giderek derinleşmesi gibi çok daha önemli meseleler var. Ancak bu sorunları konuşamıyoruz çünkü toplumu yapay bir gündemle kutuplaştıran ve bölen bir akıl, çocuklarımızı başörtüsü üzerinden siyasi malzeme olarak kullanıyor. Oysa daha acil çözülmesi gereken konularımız var.

18 yaşından küçük bir çocuğun başörtüsü takması uygun değildir. Ne Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne ne de pedagojik açıdan bu kabul edilebilir bir durumdur. Bu ülkede insanlar, dil, din, etnik köken farkı gözetmeksizin huzur içinde yaşamayı başarabilmişlerdir. Bugün, bu meseleden rant sağlamak isteyenler ve sürekli olarak bu konuyu kaşıyanların iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum.

'BEN ÖĞRENCİYKEN ÜNİVERSİTEYE ALINMAYAN TÜRBANLI KIZ KARDEŞLERİMİZLE EYLEM YAPAN BİR İNSANDIM'

Okullarda üniforma tüzüğünün varlığı, öğrenciler arasında eşitlik sağlamak amacıyladır. Yoksul bir çocuğun giyeceği kıyafet daha düşük kaliteli olabilir, ancak bu çocuklar arasında sınıfsal farkların ortaya çıkmaması için üniforma uygulanır. Örneğin, bir öğrenci Che Guevara tişörtüyle okula gelse buna izin verir miyiz? Veya bir erkek öğrenci etek giymek istese, üniforma kurallarına uymaz. Belli kurallar vardır ve bunlar eşitlik sağlamayı amaçlar.

18 yaşından küçük bir çocuğun başörtüsü takması takamaz. Ancak 18 yaşını doldurduktan sonra, eğer birine türban takmasına engel olunursa, o zaman karşısında beni bulurlar.

Ben öğrenciyken üniversiteye alınmayan türbanlı kız kardeşlerimizle eylem yapan bir insandım. Çünkü fırsat eşitliği ortadan kaldırılıyordu ama onlar yetişkin kadınlardı. 18 yaşından küçük bir çocuğun siyasi olarak kullanılmasına iznim yok."

NE OLMUŞTU?

Önceki hafta cumartesi günü öğrencilerin başlarını kapatarak, okula gitmelerine olanak tanıyan disiplin tüzük değişikliği, sendikaların itirazı üzerine salı günü geri çekilmişti.

Çarşamba günü İrsen Küçük Ortaokul ve İskele Bekirpaşa Lisesi'nde başörtülü iki öğrenci sınava alınmamıştı. Bunun üzerine aileler ve öğretmenler arasında yine sözlü gerilim yaşanmıştı. Ardından eğitim sendikaları TC Elçiliği önünde eylem yapmıştı.

Perşembe ise aileler çocuklarını okula göndermemişti. 

Konunun çözümü için aynı gün öğle saatlerinde Başbakan Ünal Üstel, siyasi parti, öğretmen sendikaları ve Barolar Birliği temsilcileriyle, Disiplin Tüzüğü ile ilgili genişletilmiş istişare toplantısı yapmıştı. Bir sonuç alınmayan toplantının, bayramdan sonra yeniden yapılacağı açıklanmıştı.

Cuma günü, öğrenciler okullara yine alınmamış, İrsen Küçük Ortaokulu önünde taraflar karşı karşıya gelmişti.