Bahçeli'den Özel'in Akıncı ziyaretine tepki: Akıl tutulması

23 Temmuz 2024

Güncelleme: 23 Temmuz 2024

A
A

CHP Genel Başkanı Özel'in, 4'üncü Cumhurbaşkanı Akıncı'yı ziyaret etmesinin akıl tutulması olduğunu savunan MHP Genel Başkanı Bahçeli, bunun 50'nci yıl kutlamalarına gölge düşürdüğünü söyledi.

ZgotmplZ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kıbrıs Barış Hsrekatı’nın 50’nci yıl dönümü dolayısıyla geldiği Lefkoşa’da, 4'üncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı evinde ziyaret etti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde, iç ve dış gündem konularına ve Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50'nci yıl dönümüne ilişkin basın toplantısı düzenledi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Kıbrıs sorununun çözümünün "Vatan toprağından pay vermekle mümkün" olacağını söylediği 4'üncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı ziyaret etmesinin akıl tutulması olduğunu savunan Bahçeli, bunun 50'nci yıl kutlamalarına da gölge düşürdüğünü söyledi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinden basın toplantısı düzenledi. / AA

"Tarihi karar ve mesajımızı tekrar haykırıyorum, Kıbrıs Türk'tür, Türk'ün yurdudur, her zaman da böyle kalacaktır." dediği basın toplantısında Bahçeli'nin çne çıkan açıklamaları şöyle:

  • "Kıbrıs Türklüğünün zulümden ve zulmetten kurtuluş gününde soydaşlarımızla beraber olmaktan, bu kutlu günde kabaran milli coşkuya şahit olmaktan şahsım adına büyük bir memnuniyet duyduğumu bilvesile açıklamak boynumun borcudur. Kıbrıs, sadece üzerinde hayat sürülen bir ada değil, Türk milletinin tarih, şehitlik, kardeşlik, varoluş anıtıdır. Kıbrıs, muhterem ceddimizin göz nuru, gönül yurdu olmasının yanı sıra siyasi, stratejik, kültürel, ekonomik, jeopolitik miras ve müktesebatıyla bölgenin ve küresel sistemin kilit taşıdır. Bu nedenle tüm dikkatlerin odağı Kıbrıs'tır.
  • Kıbrıs Türklüğünün egemenlik haklarını ve tarihi emanetlerini göz ardı eden, yok sayan, hatta imhası için fırsat kollayan karanlık çevrelerin tahrikleri, tacizleri ve tuzakları hiç bitmemiştir. On yıllar boyunca çözümsüzlüğün çözüm olarak dayatılması, kurulan müzakere masalarının ve makul uzlaşma vasatının tahrip edilmesi boşuna değildir. Çünkü Kıbrıs'ta barış, huzur ve refah ikliminin tesisinden ödü kopanlar vardır ve bunların oyunları kesintisiz şekilde sahne almaktadır. Kıbrıs Türklüğünün onuruyla, milli kimliğiyle, dahası varoluş haklarıyla birlikte bağımsız yaşama gayesine tahammülsüzlük gösterenlerin nasıl bir yanlışa düştükleri her türlü izahtan varestedir."
  • Şayet Türkiye'nin 50 yıl önce müdahalesi olmasaydı Kıbrıs Türklüğünün Hocalı'da, Kerkük'te, Doğu Türkistan'da ve Gazze'de yaşanan dramların, acıların ve insani felaketlerin aynısıyla karşılaşması mukadderdir. 50 yıl önce, Ada'dan yükselen çığlıklara, kardeşin kardeşe feryat içindeki çağrılarına sessiz ve seyirci kalamazdık.
  • Bu askeri çıkarma Kıbrıs Türklüğünün hürriyetini, can ve mal güvenliğini, asayiş ve barış özlemlerini temin hedefini esas almıştır. O günlerden bugünlere, düşmanca muamelelerin, insanlık dışı eylemlerin failleri ortadadır.
  • Husumet cephesinin beli kırılmış, Osmanlı şamarı yüzlerine inmiştir. Ada'nın ilhakına heveslenenlerin hayalleri Akdeniz'e gömülmüştür. Bu harekat çiğnenmek ve öğütülmek istenen Kıbrıs Türklüğünün dirilişine ve ölü toprağını silkeleyip atmasına muzaffer bir hizmettir. Kıbrıs'ta işlenen vahşi cinayetlere, yapılan baskı ve zulümlere sözde medeni ülkeler tepkisiz kalırken, hatta alttan alta körüklerken, Türkiye haksızlığa boyun eğmemiş, soydaşlarımız çaresiz ve kimsesiz bırakılmamıştır.
  • Mehmetlerimizle Mücahitlerimiz ele ele vererek eziyetlere, çilelere, işkencelere, saldırılara ve suikastlara cesaretle direniş sergilemişlerdir. Kıbrıs Türklüğü bir yanda hürriyetine kavuşurken diğer yanda Türk milleti adaya barışın hakim olmasıyla ilgili kesin tavrını ve tarafını göstermiştir.
  • Güney Kıbrıs'ı ziyaret eden Yunanistan Savunma Bakanı'nın (Nikos Dendias), 50'nci yıl kutlamalarını karalamak için 'Kıbrıslı Türklerin utanç şenlikleri' iftirası atması, Türk Silahlı Kuvvetlerinin varlığından rahatsızlığını telaffuz etmesi kabalık, korkaklık, su katılmamış küstahlık olarak değerlendirilmelidir. 50. yıl kutlamalarına 'utanç şenlikleri' demek bir müstevlinin hezeyanı, bir utanmazın hesap hatasıdır.
  • 20 Temmuz Barış Harekatı, Kıbrıs Türklüğüne karşı yapılan soykırım teşebbüslerini sonlandırmış, EOKA'cılara bedel ödetmiş, Kıbrıs'ın bir Helen adası olmasını engellemiş, Kıbrıs Türkü'nün varlığını güvence altına alarak müteakiben 50 yıllık barış ve istikrar döneminin kapısını açmıştır. Bundan dolayı Türk düşmanları huzursuzdur, sancılıdır, uykuları kaçmıştır.
  • İki devletli vizyona kapalı duranlar, bununla yetinmeyip Kıbrıs Türklüğünün müktesep haklarını ve eşit statüsünü yok sayanlar artık bizim gündem konumuz, muhatabımız ve ciddiyetle konuşulacak muadilimiz değildir. CHP Genel Başkanı'nın, Kıbrıs'ta federasyon tezine ve AB sürecine aynen döneceklerini iddia etmesi Rumların değirmenine su taşıma gafletidir, çatlak bir sestir ve esef verici bir savrulmadır. Kıbrıs'ta eşit haklara sahip iki halk vardır. Kıbrıs'ta egemen iki devlet bulunmaktadır.
  • Bunun dışında bütün seçenekler müzakere ve mutabakat dışıdır. Bu gerçekler hilafına adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ortamının yeşermesi hayal ötesi bir beklentidir. Ağır yaptırımlarla, haksız kısıtlamalarla, mesnetsiz ambargolarla Kıbrıs Türklüğünün taviz verip pes etmesini düşünenler inanıyorum ki yanıldıklarını er veya geç anlamak zorunda kalacaklardır. Eşitlik temelinde çözümden kaçmak bir defa çözümsüzlüğü siyasi strateji görenlerin hem tahakkümü hem de vurgun yemiş mantığıdır. Kıbrıs Türklüğünün eşit statüsüyle egemen eşitliği mutlaka teyit ve tescil edilmelidir. Uluslararası toplum Kıbrıs Türk halkının mahkum edildiği hukuk dışı ve insan haklarına aykırı izolasyonlara derhal son vermelidir. Kıbrıs Türk devleti muhakkak tanınmalıdır. Bunun dışında her öneri, her temenni ölü doğmaya müstahaktır.
  • Barış ve hürriyet üzerine bina edilen Kıbrıs Türk devleti ümit ediyorum ki, günü ve saati geldiğinde dünya çapında tanınacak, uluslararası toplumun eşit ve bağımsız bir üyesi olduğu tasdik edilecektir. Artık başkaca bir alternatif kalmamıştır.
  • (KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'nda ve Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi'nde gözlemci üye statüsü kazanması) Bu adımın daha da ilerletilmesi, daimi üyelikle perçinlenmesi önümüzdeki en sıcak gündem konusu olmalıdır. Kıbrıs Türklüğü Türk dünyasının ayrılamaz parçasıdır.
  • (15'inci İslam İşbirliği Teşkilatı Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde KKTC'nin resmi olarak temsil edilmesi) Unutulmamalıdır ki Kıbrıs Türk'ü asla yalnız değildir, asla kimsesiz değildir, asla yetim değildir.
  • Kıbrıs'ın huzuru demek Doğu Akdeniz'in huzuru demektir. Bu huzur ortamı içinde, Akdeniz'in potansiyel yer altı kaynaklarının adaletli ve hukuk temelli paylaşımından başka bir seçenek de bize göre yoktur. Kıbrıs'ın refahı bölgenin yükseliş ve toparlanışı demektir. Şartlar ne olursa olsun Türkiye, KKTC ile güçlü dayanışmasını sonuna kadar azimle sürdürecek, dostluk ve kardeşlik köprülerini titizlikle koruyacaktır.
  • Yükselen Türkiye, aynı şekilde yükselen KKTC anlamına gelecektir. Çünkü bizim iki devletimiz olsa da milletimiz tektir, adı da Türk'tür. Adanın ve tarihin gerçeklerinden tamamıyla kopuk, maksimalist, dürüstlükten uzak ve şımarık bir anlayışla Kıbrıs’ın tamamında hak iddia edenlerin ulaşacağı hiçbir yer yoktur. Güney Kıbrıs'ı İsrail'in lojistik merkezi haline getirme çabaları, Rum yönetiminin Yunanistan'la dayanışma içinde Larnaka'da deniz üssü kurma girişimleri istikrarsızlık ortamını tırmandırmaktan ve Gazze katliamına destek vermekten başka bir anlam taşımayacaktır. Bu yanlışın faili olanlar samimi değildir. Umudum bu vahim skandaldan geri dönülmesidir.
  • Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de kurduğu tarih, kültür ve stratejik üssü her türlü mütecaviz emele cevap niteliğindedir ve gerekirse askeri olarak da tahkim edilmelidir. Çözüm yollarını tıkayarak alınacak bir mesafe, ulaşılacak bir hedef yoktur. Verilen sözde durmak bir erdemdir. Kıbrıs Türklüğü erdemlidir, sözü de senettir. Egemen eşitlik temelinde yapılacak müzakereleri reddedenlerin, Kıbrıs Türk devletiyle Türkiye'nin alternatifsiz olmadığını bilmelerinde yarar vardır.
  • 20 Temmuz 1974'te, hiçbir tereddüde düşmeden, küresel tehdit, telkin ve tesirlere aldırmadan adaya barış ve huzur getirmek, Kıbrıs Türklüğüne can simidi uzatmak maksadıyla doğrudan doğruya müdahale kararı alan 37'nci Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin haysiyet ve hamiyet sahibi üyelerini saygıyla anıyorum. Tarihi karar ve mesajımızı tekraren haykırıyorum: Kıbrıs Türk'tür, Türk'ün yurdudur, her zaman da böyle kalacaktır."

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar