Çeler'in CTP'ye yönelik sözlerine Akansoy'dan tepki

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, partilerinin Meclis Başkanlığı krizi sürecinde, hukuk ve demokrasiye sahip çıkmak için kararlı ve yapıcı bir duruş ortaya koyduğunu kaydetti ve Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler’in CTP hakkındaki sözlerini “son derece çirkin” olarak niteledi.

CTP adına yazılı açıklama yapan Akansoy, bu süreçte pek çok örgütle, partiyle, kişi ve kurumla görüşerek, iş birliği yaptıklarını ve TDP'nin de bu süreçte iş birliği yaptıkları ve görüştükleri partilerden biri olduğunu ifade etti.

"CTP’nin ve Meclis’te oy kullanan CTP’li milletvekillerinin kararlı tavrı ve duruşu ortadadır. Bu kararlı duruş sayesinde haftalarca ısrar edilen bir hukuka aykırılık giderilmiş ve demokratik teamüllere uygun bir yola dönülmüştür" diyen Akansoy, ülkenin gerçek ve yakıcı sorunlarına, iş birliği ve dayanışmayla çözüm üretmek yerine, iftira ve spekülasyonla siyasi kazanım peşine düşmenin hem üzücü hem de sorumsuzca olduğunu vurguladı.

Akansoy, "Cumhuriyetçi Türk Partisi halkımızın sorunlarının çözülebilmesi noktasında sorumlulukla davranmaya devam edecektir.” dedi.

ÇELER'İN SÖZLERİ

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla mevcut yönetimi ve muhalefeti eleştirmişti.

Çeler şunları söyledi:

''Bebeklerin berbat bir yönetim yüzünden alkollü mamayla zehirlendiği, pahalılığın akıl almaz noktaya ulaştığı, dünyanın en yüksek gıda fiyatlarının kol gezdiği ülkemizin gündemini tam iki aydır bomboş bir koltuk kavgasına kilitleyen ve bu sözde krizi “jestleri” de fırsat bilerek güya çözüme kavuşturanları kutlarım (!) Gerçekten büyük iş başardınız!

Bu ülkede ekonomik, hukuksal ve siyasal bir kriz durumu vardır. Bunlar yetmezmiş gibi manasız krizler yaratarak, sonunda “bunca kavga niçindi?” dedirten çözümler geliştirenler ne yapmaya çalıştıklarını halka nasıl izah edecekler? Bu Meclis’in vatandaşla bağının koptuğu, ülke hayrına herhangi bir iş yapma olasılığının kalmadığı apaçık ortadayken, “büyük” partiler bir yolunu bulup erken seçimi bir süre daha ötelemiş oldular.

Üzgünüm ama bu hale getirilmiş bir ülkenin ihtiyacı, şekilsel konularda ve ayrıntıda fırtına kopartarak, esas sorunlarda yeterince ses çıkaramayan bir muhalefet değildir. Anayasal ihlallerle yürütülen, hukuk garabetiyle bezeli bir süreç bugün itibarıyla aklanıp paklanmıştır. Bu saatten sonra bu yasamanın ve yürütmenin her türlü yanlışına, hükümete kapıya dayanan erken seçimden kaçma fırsatı sağlayan muhalif tavır da ortak olmuş durumdadır.

Keşke süreç “jestlerle” yumuşatılmak yerine, siyasal ve hukuki mücadeleyi yükselten ve toplumsal muhalefet tabanına yaslanan bir anlayışla yönetilebilseydi. Keşke Anayasaya hakkıyla sahip çıkılsa ve erken seçim konusunda samimi hareket edilseydi.

Bugün yaşananlar bize bu ülkenin iki partiden daha fazlasına ihtiyaç duyduğunu tüm çıplaklığıyla göstermiştir. Biz toplumun sesini yükseltmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bugün bir kez daha sesleniyorum: Erken seçime, derhal!''