Duruşmada, aileler dinleniyor

İsias Otel davasının altıncı duruşması KKTC saati ile 09.00'da başladı. MYKibris.com, duruşmayı Adıyaman Adliyesi'nden anlık olarak aktarıyor.

Duruşma yoklamayla başladı ve daha sonra avukatların talepleri dinlendi.

Sanık Ahmet Bozkurt, uzman bir kişinin son gelen raporu değerlendirmesini ve görüşünü bildirmesini talep etti. Ancak Mahkeme bunun reddine karar verdi. Cumhuriyet Savcısı geçen davada açıkladığı mütalaasının devamını istedi.

Ardından kayıp yakınlarının beyanlarının dinlenmesine geçildi.

Kayıpların aileleri mahkemede beyanda bulundular.

Ayşe Akın:

Oğlum Alp 12 yaşında, dürüst ve adaletliydi, oğlum için adalet istiyorum. Doruk (kardeşi), bilime inanan, bilim adamı olmak isteyen oğlum için olası kast istiyorum. Şampiyon Melekler ve rehberler için adalet, otel sahibi Ahmet Bozkurt, mimar, mühendis ve kamu görevlileri için en ağır cezayı istiyorum. Bu katil binada çocuklarım uyanamadı. Biz çocuklarımızı kum yığınından çıkardık. 6 duruşmadır bu yalanları, savunmaları, sahtekarlıkları sessizce dinledik. Ben bilime adalete güvenen bir anneyim. (Bunların) Hala konuşuluyor olmasına öfke ve şaşkınlık içerisindeyim.

Osman Akın:

Gerçekleri ilk baştan beri gördük, bilimle de kanıtlanan... Mahkemeden çıkacak kararın hukuksal zemine dayalı olacağına güveniyorum. Bu insan onuruna uygun bir karar olmalı. 72 canın bedeli 10-15 yıl değil. Geride kalanların çekeceği cezanın bedelini kim ödeyecek. Çıkacak insani, vicdani kararın, olası kast olduğunu dünya biliyor. Bu cesareti göstereceğinize inanıyorum.

Murat Aktuğralı:

Otel enkazından kurtulan 4 KKTC vatandaşından biriyim. 2 yıldır bir tarafımız deprem, bir tarafımız dava. Gördüklerimiz, yaşadıklarımız ve duyduklarımız var. Allı pullu bir otele girdik, görünüşte bir tamamdı. Çocuklarımız mutluydu. Ben ayakta bu depremi yaşadım. 15 saniyede nasıl yıkıldığını gördüm. Bire bir yaşadım. Bir yıldır duyduklarımız, savunma tarafından dinlediklerimiz... Bina ayakta mıydı (diye) bana bile sordurdu. Bu otel, yanından geçen bir yol ve 10 metre mesafede bir park alanı var. Depremden sonra biz iki gün soğuktan korunmak için burada tek çiziği bile olmayan bir araçta oturduk. Çekiçleme ile yıkıldı iddiası tamamen yalan. Ekmek arabasından kendi ellerimizle çıkardığımız fırıncıyı bile tanık olarak getirdiler, yazıklar oldu. Ahmet Bozkurt, hem "ben yaptım" dedi, 5’inci duruşmada "etriye aralığını yeni öğrendim" dedi. Erem bey, "konut olarak tasarladım, otel yaparsanız yerle bir olur" dedi. Madenciler çıkış yeri bulamadı, biz gördük. Onlar kasalarını aramak için geldiler. Yazıklar olsun. İnşallah gün yüzü görmesinler. Mutlak gerçek ortadadır; yıllardır yapılan usulsüzlüklerle bu binanın 15 saniyede yıkıldığıdır. Mutlak gerçek adalete güveniyoruz.

Seher Aydoğdu – Rehber annesi

Sayın savcım biz anneleri; gözümüze bakarak, "bilinçli taksir" diyerek siz bir kez daha öldürdünüz. Siz çocuğunuza sarılıyorsunuz, bizim yerimize koyun kendinizi. 5 mahkemedir katillerin konuşmaları bizi delirtiyor. Utanmasalar sizin çocuklarınız yıktı diyecekler. Adaleti ararken mağdur olduk. Bir annenin feryadını anlatmaya kelimeler yeter mi? Adaleti sağlamak için canımızı mı istiyorsunuz? Bize adaleti verin. Katiller başka insanların canını yakmasın. Kanıtlarla tespit edilen suçlara ilişkin elinizi vicdanına koyarak bir ceza verebilirsiniz.

Şenay Atakan Konuklu:

Ben 12 yaşındaki oğlumu, 43 yaşındaki eşimi kaybettim. Canlarımızı size, Türkiye’ye tesliim ettik, size güvendik. 6 Şubat'ta oraya gittiğimizde Sivil Savunma ile oturduğumda, oradaki vatandaşlarla konuştuğumda, arkadaki binanın belediye tarafından kapatıldığı, güvenli bulunmadığı söylendi. Binanın altında kaldı çocuklarımız. Çığlık attılar belki duyuramadılar. Neler çektiler bilmiyorum. Hepsi paramparçaydı, bunun hesabını kim verecek? Olası kastın ötesinde ceza almalı bu katiller. Belki çığlık atamadılar, belki günlerce canlı kaldılar. Bunun hesabını kim verecek? Olası kast mı verecek, ötesinde bir ceza var mı? Adalet istiyoruz. Olası kast bile bize yetmiyor. Canlar gitti, aileler gitti. Ruhumuzu gömdünüz İsias’a. Çocuklarımızın atamadığı çığlığa ses verin.

Mehmet Bulur – Rehber Babası

İsias, otel değil, bir mezarlıktı. Burada Ahmet Bozkurt fazla para kazanma hırsıyla, baştan sona kusurlu inşa etti bu oteli ve misafirlerinin canını hiçe saydı. 72 gencin geleceği çalındı. Benim çocuğumun tek kabahati ülkesini daha iyi şartlarda temsil etmekti. Çocuğumun, bizim hayatımızı çaldılar. Bilinçli taksir insanların hayatını karartmaktır. Talebimiz olası kasttır. Vicdanları rahatlatmak için en güzel karardır. Başka genç ve ailelerin hayatını kaybetmemesi için, buradan çıkacak karar herkesi görevini layıkıyla yapmasına imkan verecektir. Aksi bir kararla daha çok can yanacaktır.

Deniz Çetiner:

Bu binanın çökeceğini öngördüler, ancak engellemek için hiçbir şey yapmadılar 30 yıl boyunca. Olası kast istiyorum, gün yüzü görmesinler.

Safiye Çevik:

Ahmet Bozkurt'u çok iyi tanırım, ben de bir Adıyamanlıyım. Ahmet Bozkurt sen benim canımın yarısını aldın, sen de evlatlarına hasret gideceksin. Diyor ya, "babalar ne derse evlatlar onu yapar", öldür deseler öldürecekler mi?

Feriha Yiğittürk:

Mühendislik ilme bilime dayalıdır. Bu katil bina uygun olsaydı hiçbirimiz burada olmazdık. Binaya ilk gidenlerdenim. Madencilerden, bilirkişi raporlarından, onların sağ çıkma olasılığı yoktur. Bunları bile isteye yaptılar. Bu insanlar biz oradayken kasayı almaya gelmişlerdi. Başka yerlerde polisler tarafından yakalandı. 72 kişi orada can verirken, Ahmet Bozkurt kasasının derdindeydi. Madencilerin gireceği yer yoktu, bizim gireceğimiz yer yok, bu nasıl bina deyip, yüzümüze bakıp, ağlayarak gitti. Elinize vicdanınıza koyup adil bir karar vereceğinize inanıyorum.