Erdoğan'dan Yunanistan'a çağrı: Her iki devleti de birlikte ziyaret edelim

20 Temmuz 2024

Güncelleme: 21 Temmuz 2024

A
A

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmada, “Garantör ülkelerinin liderlerinin her iki devleti de beraberce ziyaret edecekleri günleri de göreceğimizi ümit ediyorum” dedi. Erdoğan, federal çözümün mümkün olmadığını söyledi.

ZgotmplZ

Erdoğan, Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni'nde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümünde KKTC'de olmanın bahtiyarlığını yaşadığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tam 50 yıl önce bugün, kahraman Mehmetçik, Kıbrıs Türkü'nün istiklaline vurulmak istenen hançeri sökmek üzere tarihi bir adım attı." dedi. 

Ada'nın dört bir yanındaki vatandaşlara şahsi selamları ile 85 milyon vatandaşın selam ve sevgilerini ileten Erdoğan, "Bizleri bağrınıza bastığınız, muhabbetle kucakladığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yurdu yaşatmak için can veren kahraman şehitlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Vatan, bayrak, istiklal ve istikbalimiz için toprağa düş yiğitlerin aziz ruhları şad olsun." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Kıbrıs Türkü'nün varlığı, hakları ve hürriyeti için cesaretle savaşan gazilerin ellerinden öptüğünü belirterek, her birine şükranlarını sundu, sağlıklı, hayırlı ve bereketli ömürler diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın mimarları olan dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'i, Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı ve son nefesine kadar Kıbrıs davası için mücadele eden Alparslan Türkeş ile diğer devlet ve siyaset adamlarını rahmetle andı.

Kıbrıs Türklerinin egemenlik ve özgürlük mücadelesinin önderleri merhum Dr. Fazıl Küçük ve merhum kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, Kuzey Kıbrıs'ın hürriyeti için "Allah Allah" nidalarıyla omuz omuza çarpışan, kanları kanlarına karışan Mehmetçikleri ve mücahitleri kemali edeple yad ettiğini anlattı.

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nı yürekten tebrik eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Burada öncelikle bir hususu ifade etmek isterim. Bugün, tıpkı yarım asır önce olduğu gibi yine tek yüreğiz, tek bileğiniz. Ana vatan Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak sırt sırtayız. İktidar, muhalefet ayrımı olmadan bugün burada bulunmamız, Türkiye'nin ve Türk milletinin Kıbrıs davasına verdiği önemin göstergesidir. Kuzey Kıbrıs bizim göz bebeğimizdir, canımızdan bir parçadır. Burası bize sadece şehitlerimizin değil aynı zamanda Hazreti Osman'ın, sahabenin, bu toprakları fetheden kahraman ecdadımızın da emanetidir. İnşallah bu emanete sıkı sıkıya sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Varlıklarıyla, Kıbrıs Türkü'ne cesaret aşılayan, ortak gururumuzu paylaşan 85 milyonun, sizlerin yanında olduğunu haykıran tüm siyasetçilere, siyasi partilerimizin genel başkanlarına da hassaten teşekkür ediyorum. Milli meselelerde ortaya koyduğumuz ortak dayanışma tablosunu inşallah güçlendirerek devam ettireceğiz. Rabbim birlik ve beraberliğimizi daim eylesin."

"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER BARIŞ GÜCÜ BİLE CİNNET FURYASINI DURDURAMADI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün sadece kahramanca bir mücadeleyi anmak için değil, aynı zamanda tarihi gerçekleri bir kez daha haykırmak için de burada bulunduklarını dile getirdi.

Kıbrıs, Barış Harekatının ne için yapıldığını, Türkiye'nin böyle bir kararı niçin aldığını daima akılda tutmak zorunda olduklarına dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"1963-1974 yılları, Kıbrıs Türkleri için adanın yüzde 3'lük bir kısmına hapsedildikleri, kan, gözyaşı, zulümle dolu bir dönem demektir. Kıbrıs Türk halkı hem kurucusu ve ortağı olduğu devletten dışlanıyor hem de eli kanlı EOKA'nın insanlık dışı baskı ve saldırılarına maruz kalıyor. Adaya konuşlandırılan Birleşmiş Milletler Barış Gücü bile cinnet furyasını durduramadı, katliamın önüne geçemedi. 1974 yılına gelindiğinde Kıbrıs Türkü'nün varlığına kasteden, insanlık dışı saldırılar zirveye ulaşmıştır. Tam 50 yıl önce bugün kahraman Mehmetçik, Kıbrıs Türkü'nün istiklaline vurulmak istenen hançeri sökmek üzere tarihi bir adım attı. 20 Temmuz 1974 Anavatan ve garantör ülke olarak uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülüklerimiz ile tarihin omuzlarımıza yüklediği sorumlulukla harekete geçtiğimiz tarihtir."

"TÜRKİYE OLARAK BU SORUMLULUĞU GEREĞİNİ YERİNE GETİRDİK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsan olmak, vicdan sahibi olmak bize ne sorumluluk yüklüyorsa Türkiye olarak bu sorumluluğun gereğini yerine getirdik. O gün tüm dünyaya Kıbrıs Türkü'nün yalnız olmadığını ve asla yalnız bırakılmayacağını gösterdik." ifadelerini kullandı.

"Rumların ateşe verdiği ekin tarlalarına, gül bahçesine girer gibi paraşütle indirme yapan Mehmetçiğimiz, mayın döşenmiş sularda Barbaros misali ilerleyen denizci leventlerimiz cesaretlerini bir kez daha tarihe kazımıştır." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kıbrıs Barış Harekatı, Kıbrıs Türkü'nün zulümden kurtararak özgürlük ve refaha kavuşturmuş, geleceğe güvenle bakmasını sağlamıştır. Doktor Fazıl Küçük, o tarihi günü şöyle anlatıyor; '20 Temmuz sabahı doğan güneş, Kıbrıs Türkü'nün 11 yıllık karanlığını silip götürmüş, özgürlüğü getirmiştir.' Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ise; '20 Temmuz ömrümün en mutlu günü' diyerek yaşadığı duygu selini ifade ediyor. Şunun bilinmesini isterim, o gün burada hangi coşku, sevinç ve gurur hakimse, Türkiye'de aynı bayram havası hakimdir. Bugün de bayram olarak kutladığımız 20 Temmuz'u Kıbrıs Türk halkının barış ve istikrar özlemi ve idealleri doğrultusunda egemenlik haklarının ve eşit statüsünün korunmasının sembolü olarak görüyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Adanın güneyinde ise maalesef kendilerini Kıbrıs adasının tek hakimi olarak gören şımarık bir zihniyet var. Öyle bir vahametle karşı karşıyayız ki Rum lider, EOKA teröristlerini anma törenlerine katılıyor, Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimizi güneye geçtiklerinde saldırıya uğruyor, tutuklanıyor, güneydeki camiler kundaklanıyor. Rumlar, Kıbrıs Türkü'yle, siyasi gücü ve adanın doğal kaynakları da dahil ekonomik refahı paylaşma niyetlerinin olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Geçenlerde maalesef Yunanistan Savunma Bakanı, yine akla ziyan açıklamalar yaptı. Sayın Miçotakis ile yurt dışında bir araya geldik ve kendilerine 'Ayın 20'sinde biz Kuzey Kıbrıs'tayız. Duydum ki sen de güneydesin. Herhalde oradan Dendias gibi bizlere sataşma yapmazsın.' Böyle bir şey düşünmediğini söyledi. 'Böyle bir şey düşünmüyorsan mesele yok' dedik, yola devam.”

“AYNI SUDA İKİ KEZ YIKANILMAZ. KIBRIS'TA FEDERAL BİR ÇÖZÜMÜN MÜMKÜN OLMADIĞINA İNANIYORUZ”

Konuşmasına “Kardeşlerim, aynı suda iki kez yıkanılmaz, adadaki gerçekleri görmezden gelerek hiçbir yere varılmaz. Kıbrıs'ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz” diyerek devam eden Erdoğan, ‘müzakerelere yıllar önce İsviçre'de bıraktığımız yerden devam edelim’ demenin kimseye faydası olmadığını kaydetti.

“Biz müzakereye, görüşmeye, Kıbrıs'ta kalıcı barışı ve çözümü sağlamaya hazırız. Çözüm yolunda uzatılan hiçbir eli havada da bırakmayız” diyen Erdoğan bu konudaki niyetlerin tarih boyunca defalarca ortaya konduğunu vurguladı.

''İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM VİZYONU ÇOK KIYMETLİDİR''

Bugüne kadar çözümü samimiyetle isteyen, bunun için fedakarlıkta bulunan, risk alan, irade sergileyen tarafın Kıbrıs Türkü ve Türkiye olduğunu dile getiren Erdoğan, “Cumhurbaşkanı Sayın Tatar'ın 2021 Nisan ayında Cenevre'de yapılan toplantıda ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonu çok kıymetlidir” dedi.

Kıbrıs Türk tarafının Rum tarafıyla, her alanda eşit olarak müzakere masasına oturması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “O yüzden çözüm istiyorsanız Kıbrıs Türk'ünün müktesep haklarını tescil edin diyoruz. Garantör ülkelerin liderlerinin her iki devleti de beraberce ziyaret edecekleri günleri de göreceğimizi ümit ediyorum. Bu içten temennimi NATO Washington Zirvesi’nde görüştüğüm Yunanistan Başbakanı Sayın Miçotakis'e de bizzat söyledim. Türkiye ile Yunanistan arasındaki diyalog zemininin güçlendirilmesi, Kıbrıs meselesinin çözümüne de şüphesiz katkı yapacaktır”

“TAŞINMAZ MAL KOMİSYONU, ADADA MÜLKİYET KONUSUNDA ÇÖZÜMÜN YEGANE ADRESİDİR”

Uluslararası alanında etkin iç hukuk yolu olarak tanınmış olan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun adada mülkiyet konusunda çözümün yegane adresi olduğunu vurgulayan Erdoğan bunun dışında başka yollara girişenlerin, Kıbrıs Türkünü baskı altına alarak hedeflerine ulaşacağını zannedenlerin büyük bir yanılgı içinde olduğunu ifade etti.

“Ne biz oldu bittilere müsaade ederiz, ne de Kıbrıs Türk halkı tehditlere boyun eğer” diyen Erdoğan adanın kadim ve asli unsuru Kıbrıs Türklerinin yok sayılmasının mümkün olmadığını belirtti.

“KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ'NİN TANINMASI GAYRETLERİMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRÜYORUZ”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması ve iki devletli çözümün hayata geçmesine yönelik gayretlerin kararlılıkla sürdürüldüğünü söyleyen Erdoğan, “Şuşa'da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Gayri Resmi Zirvesi’ne Cumhurbaşkanı Sayın Tatar'ın iştiraki, bunun en son örneği oldu. Bu süreçte sergilediği dirayetli diler için Azerbaycan Cumhurbaşkanı kardeşim Sayın Aliyev'e de buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Kıbrıs Türk'ünün haksız ve hukuksuz şekilde maruz bırakıldığı izolasyonun kırılması, ambargonun kaldırılması için çabalarımız daha da artacak” şeklinde konuştu.

Konuşmasına “Şehitlerimizin kanları üzerinde kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin güçlü, müreffeh, itibarlı bir devlet haline gelmesi için desteğimiz bakidir” sözleriyle devam eden Erdoğan 2024 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’nda yer alan bütün hususların süratle uygulanması için gereken desteği verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini ifade etti.

Belediyeler ve resmi kurumlar ile geniş bir yelpazede pek çok projeyi Kuzey Kıbrıs'ın dört bir yanında hayata geçirdiklerini dile getiren Erdoğan, “Ulaştırmadan tarım ve sulamaya, turizmden güvenliğe, konuttan afetlere, hazırlığa kadar her alanda Kıbrıs Türk halkının yanındayız ve destekçisiyiz” dedi.

“KKTC VATANDAŞI ÖĞRENCİLERE MÜJDE

Temmuz ayı itibariyla artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerin katkı payı ve öğrenim ücreti bakımından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerle aynı esaslara tabi olacağını da açıklayan Erdoğan, “Türkiye olarak Kıbrıslı kardeşlerimizle ekmeğimizi de, suyumuzu da, geleceğimizi de paylaşmaya devam edeceğiz. Elli yıl önce bu topraklarda tesis ettiğimiz barış ve huzur ortamını inşallah muhafaza edecek bunun zedelenmesine izin vermeyeceğiz” şeklide konuştu.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar