Erhürman, 20 Temmuz konuşmalarını değerlendirdi

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs konusunun kritik bir dönemeçten geçtiğini belirterek, Holguin'in atanmasıyla birlikte hareketlilik başladığını ve bu hareketliliğin devam ettiğini gözlemlediğini söyledi.

Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz'da yaptığı konuşmayı dikkatle dinlediğini ve konuşmanın üzerinde çalışılmış, yüklü mesajlar içerdiğini ifade etti. Anadolu Ajansı'nın Erdoğan'ın konuşmasını "Müzakereye, görüşmeye, Kıbrıs'ta kalıcı barışı ve çözümü sağlamaya hazırız" başlığıyla servis etmesine dikkat çeken Erhürman, bu cümleyi "güçlü bir cümle" olarak nitelendirdi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunan Başbakan Miçotakis arasındaki ciddi iletişim ağına vurgu yapan Erhürman, 20 Temmuz konuşmalarında yapılan göndermelere de dikkat çekti. Türkiye ile Yunanistan arasındaki diyalog zemininin güçlendirilmesinin Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlayacağını belirten Erhürman, bugüne kadar Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde Kıbrıs konusunun ayrıştırıldığını söyledi.

Erhürman, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında daha önce gündeme gelmemiş bir öneriyi dile getirdiğini belirterek, iki garantör ülke cumhurbaşkanı ve başbakanının, buradaki liderlerle görüşmesi önerisinin önemli olduğunu söyledi. Sadece 20 Temmuz konuşmaları üzerinden yorum yapmanın doğru olmadığını vurgulayan Erhürman, doğal gaz ve enerji konularında yapılan açıklamaları da hatırlattı.

Rum Lider Hristodulidis’in, “Zor kararlar almanın zamanı geldi, biz hazırız” ifadelerine dikkat çeken Erhürman, bu hareketliliğin eylüle kadar süreceğini ve olumlu ya da olumsuz bir sonuca varacağını öngördüğünü ifade etti. "Federasyonun çivisi çakıldı" şeklindeki açıklamaları "sığ" değerlendirmeler olarak niteleyen Erhürman, sürecin ciddi bir hazırlık evresi içinde olduğunu ve BM'nin sadece izleyen pozisyonda olmadığını vurguladı.

CİDDİ BİR ARKA KAPI DİPLOMASİSİ DEVREDE

Erhürman, BM'nin ciddi bir "arka kapı diplomasisi" yürüttüğünü belirtti. 28 Mart 1998 tarihinde Rauf Raif Denktaş tarafından BM Genel Sekreteri'ne sunulan belgeyi hatırlatan Erhürman, şu anda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın yeni politika olarak sunduğu şeylerin bu belgede zaten mevcut olduğunu ifade etti. "50 yıldır federasyon görüşüyoruz" iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Erhürman, "iki ayrı devlet" modelinde mülkiyet, garantiler ve doğal kaynaklar konularında belirsizlikler olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar'ın bu konularda sessiz kaldığını ifade eden Erhürman, Kıbrıs sorunu ekseninde büyük hareketlenmeler yaşandığını ve bu sürecin eylüle kadar devam edeceğini belirtti.