"Kaos ve kargaşanın nedeni, sandıklardan desteler halinde çıkan oylar görülünce anlaşıldı"

24 Eylül 2024

Güncelleme: 24 Eylül 2024

A
A

UBP Milletvekili Taçoy, kurultayda yaşatılan kaos ve kargaşanın amacının "sandıklardan desteler halinde oylar"ın çıkmasıyla görüldüğünü savundu.

ZgotmplZ MYK

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Hasan Taçoy, hafta sonu gerçekleşen UBP'nin 23'üncü Olağan Genel Kurulu'nda oy verme ve sayım işlemlerine yönelik açıklamalarda bulundu.

"Devletin ve partimizin bütün imkanları tek bir aday için seferber edilmiş ve seçimi kazanmak adına her yol mübah sayılmıştır." diyen Taçoy, "sandıklardan  desteler halinde oylar"ın çıktığını belirterek, oy verme işlemi sırasındaki kaos ve kargaşanın bu amaçla yaşatıldığını iddia etti.

Hasan Taçoy, divanın da yapılan itirazları görmezden geldiğini ileri sürdü.

"Demokrasinin ayaklar altına alındığı kaotik bir kurultayın sorumluluğunu Ulusal Birlik Partisi’nin onurlu üyelerine yükleyemeyiz." diyen Hasan Taçoy, "Kendi adıma ise şunu vurgulayabilirim, mensubu olmaktan her zaman gurur duyduğum büyük ailem Ulusal Birlik Partisi’nin fertlerinin yüzüne karşı alnım açık ve onurumla bakabileceğim için Yüce Allaha şükrediyorum." ifadelerini kullandı.

UBP’nin cumartesi günü yapılan 23'üncü Olağan Kurultayı’nda 21 bin civarındaki üyeden 10 bin 134’ü, kurulan 13 sandıkta oy kullanmıştı. Halen UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinde Başbakanlık görevini de sürdüren Ünal Üstel’in Lefkoşa Milletvekili Hasan Taçoy ve Ahmet Melih Karavelioğlu ile yarıştığı kurultayda, Üstel 6 bin 555, Taçoy 3 bin 284, Karavelioğlu ise 121 oy almış, 176 oy ise geçersiz sayılmıştı.

Taçoy açıklamasında şunları kaydetti:

“Güzel ülkemin güzel insanları...
UBP’nin 23. Olağan Kurultayı her açıdan ibretlik bir kurultay olarak tarihe geçmiştir. 
Hukukta temel bir ilke vardır. Usul, esastan önce gelir. Bir işlemin yapılış biçimi o işlemin sonucundan daha önemlidir. 
Ne olduğunu ve ne yaşandığını herkes çok iyi bilmektedir. Devletin ve partimizin bütün imkanları tek bir aday için seferber edilmiş ve seçimi kazanmak adına her yol mübah sayılmıştır. Kurultayın özeti de esası da budur.
Kurultaya giden hiçbir partilimiz bu etkinliğin düzgün, kurallara uygun ve medeni bir biçimde yani olması gerektiği gibi yapıldığını söyleyemez.
Öyle bir kurultay yaşanmıştır ki, sonuçları hem ülkemizin geleceğinde hem de demokrasimizde derin yaralar açacaktır. 
Öncelikle bütün olumsuz şartlara rağmen partisine ve demokratik hakkına sahip çıkmak için kurultaya koşup gelen tüm üyelerimize en içten teşekkürlerimi sunmak isterim.
Keşke mevcut parti yönetimi de üyelerimizin hakkı olan medeni bir organizasyonu gerçekleştirebilmiş ve başta oy verme işlemi olmak üzere kurultayın tüm aşamalarını gerçek anlamda bir eziyete çevirmemiş olsaydı.
Ancak daha en başından itibaren demokrasiye, tüzüğe ve kurallara aykırı bir anlayışla başlayan kurultay yine bu anlayışla nihayetlenmiştir.
Bir seçimin kazananı olacağı gibi kaybedeni de olacaktır. Hiç kimse ben kaybettim bu seçimi kabul etmiyorum diyemez. Ama bunun için önce medeni ve düzgün bir organizasyon yapılması ve demokratik hakkını kullanmak üzere oy vermeye gelen üyelerimize hak ettikleri saygı gösterilmeliydi.
Bunların hiçbiri yapılmadığı gibi kurultayda yaşanan bütün rezillikler onurlu üyelerimiz aracı edilerek aklanmaya çalışılmıştır. Üyelerimiz, iktidar için her yolu mübah gören bu anlayış tarafından hileyi gizleyen bir örtü gibi kullanılmak istenmiştir.
UBP’liler saatlerce salon kapılarında bekletilmiştir. Birçoğu kim oldukları ve kimler tarafından görevlendirildiği bilinmeyen sözde güvenlik personelinden hakaretler duymuşlar ve alenen tehdit edilmişlerdir. Bu kötü muamele ve yaşatılan kaos nedeniyle oyunu kullanmaktan vazgeçip geri dönen pek çok üyemiz olmuştur.
Kurultayda oy verme işlemi sırasında yaşatılan tüm bu kaos ve kargaşanın amacının ne olduğu açılan sandıklardan çıkan desteler halinde atılmış oylar görülünce daha iyi anlaşılmıştır.
Mevcut yönetim tarafından belirlenen divanın yapılan itirazları görmezden gelmesi, bariz olan suistimallere müdahalede bulunmaktan kaçınması ise ortada olan yanlışları daha da büyütmüştür.
Düzen yerine kaosun, kural yerine kargaşanın hâkim olduğu, iktidar hırsıyla savrulmuş bir anlayışın demokrasimizi getirdiği nokta üzüntü ve ibret vericidir. Benzer bir durum genel başkanlık seçiminden sonra yapılan parti meclisi oy sayımlarında da görülmüştür.
Demokrasinin ayaklar altına alındığı kaotik bir kurultayın sorumluluğunu Ulusal Birlik Partisi’nin onurlu üyelerine yükleyemeyiz. Onlar bu ülkenin değerini en iyi bilen ve devletine sahip çıkan insanlarıdır.
Kendi adıma ise şunu vurgulayabilirim, mensubu olmaktan her zaman gurur duyduğum büyük ailem Ulusal Birlik Partisi’nin fertlerinin yüzüne karşı alnım açık ve onurumla bakabileceğim için Yüce Allaha şükrediyorum. 
Anti-demokratik ve keyfi müdahalelerle ortaya çıkan bu rezaletlerin görmezden gelineceğini ve oldu bitti ile tamamen kendi anlayışlarına uygun bir düzenin kurulacağını düşünenler umuyoruz ki bu sürecin sonunda yalnızca UBP’nin değil devletimizin ve halkımızın da zarar göreceğini anlayacaklardır.
Öte yandan bizler, partimiz için, devletimiz için, vatanımız ve halkımız için her türlü zorluğu aşmaya kararlıyız. KKTC’nin ve Kıbrıs Türk Halkının çözülmeyi bekleyen büyük sorunlarını ancak birlik olursak, yan yana durabilirsek çözebileceğimize inanıyoruz. 
Bu hedef ulaşmak için doğruları söylemekten asla korkmayacak ve her zaman hakkı savunmaya devam edeceğiz. Adaleti yalnız kendimiz için değil herkes için isteyeceğiz. 
Benimle bu zor ancak onurlu yola çıkan diğer milletvekili arkadaşlarımı ve her daim yanımda olan, desteklerini asla esirgemeyen UBP’li kardeşlerimi bir kez daha saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İLGİLİ HABERLER


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar