KKTC tepkili... AKPA'nın Maraş kararı Güney'i memnun etti

30 Haziran 2024

Güncelleme: 30 Haziran 2024

A
A

 Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi Genel Kurulu’nda “Maraş’ın Yasal Sahiplerine İadesi Çağrısı” başlıklı raporun onaylanması, Rum tarafınca memnuniyetle karşılandı. AKPA temsilcisi Oğuzhan Hasipoğlu ise karara tepki gösterdi.

ZgotmplZ
Avrupa Konseyi Maraş Raportörü Piero Fassino, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı ziyaret etti. - 16 Mayıs 2024

Haber Merkezi

 Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi (AKPA) Genel Kurulu’nda raportör İtalyan Milletvekili Piero Fassino tarafından hazırlanan “Maraş’ın Yasal Sahiplerine İadesi Çağrısı” başlıklı rapor perşembe günü onaylandı.

Kararda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 550 ve 789 sayılı kararları temelinde Maraş'ın BM denetimine devredilerek veya karşılıklı güven önlemleri çerçevesinde meşru sakinlerine iade edilmesinin, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüme "büyük katkı sağlayacağı" görüşü savunuldu.  

“Maraş'ın meşru sakinlerine iade edilmesi için çağrı” başlığını taşıyan rapor ve karar tasarısının kabulü, Strazburg'da düzenlenen AKPM genel kurul oturumunda 13'e karşı 51 oyla sağlandı.

612 oy kullanma hakkına sahip üyesi olan Avrupa Konseyi Meclisinde toplam 64 vekilin oy kullanmış oldu.

Karar, Rum kesiminde memnuniyetle karşılanırken Türk tarafı ise rahatsız oldu.

RUM YETKİLİLER MEMNUN

Rum basınına göre Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, “Maraş’ın yasal sakinlerine hemen iade edilmesi çağrısında bulunulan raporun kabulünden memnuniyet duyulduğu” belirtilerek “raporun Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik önemli mesajlar içerdiği” iddia edildi.

Açıklamada; “raporda, Türkiye’nin, bir kısmını açması da dahil Kapalı Maraş’taki faaliyetlerinin, Kıbrıs sorununun çözümüne zarar veren ve BM Güvenlik Konseyi kararlarının ciddi ihlali anlamına geldiğinin” vurgulandığı belirtilerek “Türkiye ve Kıbrıs Türk liderliğine, iki devletli çözümden vazgeçmeleri çağrısında bulunulduğu” belirtildi.

Bir diğer açıklamanın ise Rum Meclisi ve DİSİ Başkanı Annita Dimitriu’dan geldi.

Dimitriu’nun açıklamasında, “raporda ilk kez işgal ve istila kelimelerinin geçtiğine ve bu kelimelerin Kıbrıs sorunuyla ve Maraş’ın yasal sahiplerine iadesiyle ilişkilendirildiğine” dikkat çekildi.

Dimitriu, raporda, “Türkiye’nin kapalı Maraş’taki eylemlerinin yasa dışı olduğuna net bir şekilde değinildiğini” de öne sürerken, AKPA’daki Rum heyet ve özellikle Yorgos Lukaidis’in faaliyetleri sebebiyle teşekkürlerini ifade etti.

HASİPOĞLU: KAYGI VERİCİ

Cumhuriyet Meclis'i AKPA Heyet başkanı Oğuzhan Hasipoğlu, “Dört yıl sürecince karar taslağı AKPA’da tartışılmıştır. Bu rapor, Kıbrıs meselesinde, sadece Kıbrıslı Rumların hassasiyetini içeren bir konudur ve sadece bu konunun tartışılması adil olmamıştır. Daha önceki tüm çözüm planlarına ve BM önerilerine olumlu yaklaşan Kıbrıs Türk halkının izolasyonları ve ambargoları aslında gündemde olması gereken konulardı. En az Rumlar kadar egemen olduğumuz, uluslararası eşit statümüzün var olduğunu, AB tarafından söz verilip de tutulmayan doğrudan ticaret hakkı, doğrudan uçuşlar, maruz kalınan sportif ve sair ambargoları dile getirdik. Çözüm ister gibi davranan ancak bizleri eşit olarak değil, azınlık olarak gören Rum zihniyetinin ödüllendirilmeye devam etmesi kaygı vericidir” yorumu yaptı.   

Hasipoğlu şöyle devam etti: 

“Karar alınırken çelişkiler ile dolu bir hale dönüşmüştür. Örneğin kararda Türkiye”nin 1974 müdahalesi bir paragrafta işgal, diğer bir  paragrafta müdahale olarak tanımlanmıştır. 

Raporda Annan planından sonra hiç federasyon görüşülmediği ifade edilmiştir. Ayrıca Kıbrıs’taki çözüm şeklinin empozeye edilmeye çalışılması ve aradan 50 yıl geçtikten sonra bu bölgenin BM idaresine devri talebi kararın diğer talihsiz noktalarıdır. Maraş açılımı ile mülkiyet haklarının Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) vasıtasıyla çözümleneceğini belgelerle ve örneklerle anlattık. TMK tarafından sonuçlandırılan dava sayısı ve Rumların iade talebinin toplam başvuruların TMK tarafından sunulan resmi belgelerle sadece yüzde 3,5 tekabül ettiğini de raporun içerisine ekletmemize rağmen, hala BM idaresine devrini içeren BM Güvenlik Konseyine takılıp kalmaları kabul edilebilir değildir.

KKTC’nin diğer bölgelerinde olduğu gibi, ‘Kapalı Maraş’ olarak tanımlanan alan da KKTC toprağıdır ve BM’nin yetkisinde olabilecek bir bölge değildir. BM’nin yetkisi sadece ara bölgededir. Maraş ise ara bölgede değildir. Hiç şüphe yok ki, Maraş ile ilgili 1984 yılındaki BM Güvenlik Konseyi karar alındığı zaman Taşınmaz Mal Komisyonu yoktu ve tazminat, takas ve iade gibi çareler sunulmuyordu. Sonuçta, 27 Haziran günü oylanan Maraş kararı adil bir karar olmamıştır. Bir anlamda statüko halinde dönüşen ve yıllarca süren Kıbrıs müzakerelerinden bir sonuç çıkmamış, Kapalı Maraş da bu statükonun adeta simgesi halinde gelmiştir.''

''TMK BUGÜNE KADAR 1775 DAVA SONUÇLANDIRILDI''

Oğuzhan Hasiopoğlu, karara verdikleri öneriler ile eklenen bazı hususları ise şu şekilde özetledi:

“Taşınmaz Mal Komisyonunun AİHM tarafından kabul edildiği ve bugüne kadar 1775 davanın sonuçlandırıldığı, Rumların yaptığı başvurularda iade talebinin yüzde 3.5 oranında olduğu, Avrupa Konseyinin  her türlü izolasyonların Kıbrıslı Türklerle için atılacak olan adımları destekleyeceği, Kıbrıslı Türk vekillerin AKPA da temsiliyetleri için daha etkin olabilmeleri için çaba sarfedeceği kararın içerisine eklenen hususlardır.”  

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İLGİLİ HABERLER


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar