Okulda "başörtüsü" düzenlemesine tepki artıyor

Haber Merkezi

"Ortaokullar ile Ortaöğretim Kurumları İçinde ve Dışında Uyulacak Kurallar ve Disiplin (Değişiklik) Tüzüğü" ile okullara "başörtü" düzenlemesi getirildi. 

Resmi Gazete'de 14 Mart 2025 tarihinde yayımlanan kararda, "öğrencilerin dini inançları nedeniyle başlarını örtmek istemeleri halinde, yalnızca bone üzerine bandana takarak başlarını örtebilecekleri, bone ve bandananın sade olması ve okul üniformasıyla uyumlu seçilmesi durumunda uygulamanın geçerli olacağının ifade edilmesi" toplumun birçok kesiminden tepki görüyor.

Kadından Yaşama Destek Derneği (KAYAD) konuya ilişkin açıklama yaparak, ifade ve inanç özgürlüğünün temel bir hak olduğuna dikkat çekti.

KAYAD: ÖZGÜRLÜK DEĞİL, SİYASETİN İNANCA MÜDAHALESİ

KAYAD'ın Facebook hesabından yapılan paylaşımda, devletin insanların ibadetine karışma hakkı olmadığı belirtilerek, "Ancak küçük kız çocuklarının okulda başörtüsü takmasına izin verilmesi, özgürlük değil; siyasetin inanca müdahalesi, laiklik ilkesinin ihlali ve çocukların seçim hakkının ellerinden alınmasıdır." denildi.

Gerçek inanç özgürlüğünün, bireylerin kendi özgür iradeleriyle karar verebilmesiyle mümkün olduğu vurgulanan açıklamada, çocukların geleceğinin, onların özgür iradelerine ve sağlıklı gelişim haklarına saygı gösterilerek şekillenmesi gerektiği ifade edildi.

ATLI'DAN ERHÜRMAN'A "SİYASİ UZMANLIK" ELEŞTİRİSİ

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Dış İlişkiler Sekreteri ve KAYAD Aktivisti Avukat Mine Atlı da, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman'ın, küçük kız çocuklarının başörtüsü ile okula gitmelerine olanak sağlayan Disiplin Tüzüğü değişikliği ile ilgili yaptığı açıklamayı "siyasi uzmanlık" olarak yorumladı

ATLI: GÖRÜŞ BİLDİRİLMEYEN AÇIKLAMA

Atlı, Facebook sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında, "Başörtü tüzük değişikliği ile ilgili 8 paragraflık açıklama yayınlayıp, değişiklik ile ilgili görüş bildirmemek, 'önce danışsaydınız' 'hassas davranmak şart' gibi ibarelerle geçiştirmek gerçek anlamda siyasi uzmanlıktır. Tebrik ederim" ifadelerini kullandı.

Erhürman açıklamasında, "Böyle bir tüzük değişikliği yaptığınız zaman toplumda ‘laik eğitim’ ve ‘özgürlükler’ üzerinden bir tartışma, hatta cepheleşme yaratacağınızı bilmiyor olamazsınız (bilmiyorsanız, ülkeyi yönetme gibi bir işe zaten soyunamazsınız)." ifadelerini kullanarak, söz konusu kararın yetkili kurulların toplanması, başta öğretmenler olmak üzere, ilgili ve özellikle de uzman tüm kesimlerle gerekli istişareleri yapmadan böyle bir kararın alınmayacağını vurgulamıştı.

Tufan Erhürman, "Bone üzerine bandana!.. Ne kadar yaratıcı bir 'çözüm' değil mi?" ifadelerini kullanmıştı.

Mine Atlı ayrıca, KKTC'nin dördüncü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayı da "Bu kadar net." ifadeleriyle paylaştı.

AKINCI: EĞİTİMDE ASIL OLAN ÇOCUKLARIN BAŞININ İÇİ İLE İLGİLENMEKTİR

Mustafa Akıncı'nın konuyla ilgili yaptığı paylaşım ise şöyle:

"Eğitimde asıl olan, çocukların başının içi ile ilgilenmek; onların okuyan, düşünen, sorgulayan özgür bireyler olarak yetişmelerini sağlamaktır. Başlarının dışı için kararı kendi iradeleriyle davranabildikleri yaşa ulaşınca kendileri verirler."