Tatar Borrell'i kınadı: AB, Rum yanlısı tavrının dozunu artırıyor

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kıbrıs Türk Halkının temel insan haklarına erişimini 60 yıldır ihlal eden çağdışı ve acımasızca izolasyon uygulayanların iyi niyetinden şüphe duymaktayız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı 11'inci Liderler buluşmasında KKTC'nin yer almasını eleştireni Avrupa Birliği'nin Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Josep Borrell'in yaptığı açıklamayı kınadı.

 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
 
“Kendi çağdaş değerlerin koruyucusu olarak gören Avrupa Birliği (AB)'nin Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Josep Borrell'in Türk Devletleri Teşkilatı 11'inci Liderler performansına devamla ilgili yapılmış olduğu açıklamayı esefle kınıyorum.
 
Tarafımızın diplomasisini öne çıkaran somut yaklaşım ortadayken, AB gelenekselleşmiş Rum yanlısı tavrının dozunu daha da arttırarak tehlikesizliğin sınırları zorlar hale geldi. 

Kıbrıs Türk Halkının temel insan haklarına erişimini 60 yıldır kırılmadan, çağ dışı ve acımasızca izolasyonu uygulayanların iyi niyetinden şüphe duymaktayız. Eşitlikten uzaklaşmaların esasında ortaya koyduğu eylemlerle ne kadar samimiyetsiz olduğunu da görebiliyorsunuz.

AB'nin net olarak anlaması gereken Kıbrıs adasında iki devlet, iki halk ve iki demokrasinin mevcudiyetidir. Sahadaki bu gerçeklik ne anlatımla ne de değişiklik kararlarla değişir. 

Kendi kriterlerini çiğneyen bir yanılsama çerçevesinde GKRY'yi tam üye yapanlar, Kıbrıs konusu çözülmüş siyasi saiklerle bu adım atanlar, sorunları birleştirmek, ithal edilmek suretiyle de kabul edilmek suretiyle çalıştırılmaktadır. 

Kıbrıs Türk Halkı'nın özden gelen hakları, egemen özgürlük ve eşitlik ulusları çözümleri teyit edilmeden yeni ve resmi bir süreç başlamayacaktır. 

Kıbrıs adasında bir işbirliği kültürünün geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Kıbrıs Türk tarafı olarak bunu tesis etmek için çalışmakta, iki devletin iyi komşuluk ilişkisi içinde olmak için gayret göstermekteyiz.

Bilinmelidir ki, Aile Meclisimiz Türk Devletleri Teşkilatı ve Türk dünyasının bir parçası olan devletimizi davet edildiğimiz platformda kalitesiyle temsil etmeye devam ediyor.

Mücadelemiz büyüklüğümüz, çıktığımız yol zorludur, bunun bilinciyle her zaman yanımızda olan Anavatan Türkiye'nin desteğiyle ilerlemeye devam ediyoruz.”

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB'nin, TDT'nin, gözlemci üyelik statüsü vermek ve Cumhurbaşkanı Tatar'ı Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te düzenlenen TDT zirvesine dahil etmek dahil KKTC'yi "meşrulaştırma" çabalarını reddettiğini belirtmiş, bu tür çabaların müessif ve TDT'nin bazı üyelerinin güçlü şekilde desteklediği Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nın toprak bütünlüğü ilkesine aykırı olduğu savunarak, AB'nin sadece Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanıdığını söylemişti.