50 bin yıllık bizonu yediler

1984’de keşfedilen Blue Babe lakaplı yaşlı bizon tam 50 bin yıllık. Buda bilim insanlarının neden bu bizon boyun etinden yapılan yahniyi denemek istediklerini merak ettiklerini açıklıyor.

Denemeyi kabul eden bilim insanları yaşlanmış sığır eti deneyimleme fırsatına sahip olmanın herkesin sahip olamayacağı bir lüks olduğunu düşünmüş.

Tabii bu herkes için değil, ancak bazıları için et taze servis edildiğinde mevcut olmayan lezzet nüanslarına sahip olabiliyor. Öte yandan bu sığır eti parçası yaşından dolayı da oldukça sıra dışı.

BLUE BABE (MAVİ BEBEK)

Blue Babe, Alaska, Fairbanks'in kuzeyinde keşfedilen erkek bir bozkır bizonunun mumyası.

1984’de hidrolik maden boruları bizonu donmuş halde tutan çamurun bir kısmını çözerek ortaya çıkarınca altın madencileri mumyayı buluyor.

Blue Babe aslında Mavi Bebek anlamına geliyor. Bu ismi verilmesinin sebebi ise Blue Babe’in mavimsi bir rengi olması. Bu görünümüne, vücudunun çoğunu kaplayan mavi bir mineral olan vivianit tabakası neden oluyor.

Madenciler Alaska Fairbanks Üniversitesi'ne bilgi veriyor ve burada o zamanlar üniversitede profesör ve araştırmacı olan Guthrie, çürüyeceğinden endişelendiği için Blue Babe'i hemen çıkarmaya karar veriyor.

Kısa süre sonra Guthrie ve diğer araştırmacılar Blue Babe’i kampüse alıyor.  Radyokarbon tarihlendirmesine dayanarak, başlangıçta hayvanın yaklaşık 36.000 yıl önce öldüğünü düşünseler de yeni araştırmalar bizonun Josh Reuther'e göre en az 50.000 yaşında olduğunu gösteriyor.

“O KADAR DA KÖTÜ DEĞİLDİ”

Bizonun üzerinde bulunan diş izleri ve pençe izleri, aslanın atası Panthera leoatrox adlı yırtıcı tarafından öldürüldüğünü gösteriyor.

Üniversitedeki bilim adamları, hayvanın bu kadar iyi korunmuş olduğunu ve kas dokusunun korunduğunu görünce çok şaşırıyor. Bizonun yağlı derisi ve kemik iliği de binlerce yıl sonra bile bozulmadan kaldığı ortaya çıkınca araştırmacılar neden bir kısmını yemeyi denemiyoruz diye düşünerek süreci başlatıyor.

Bilim insanlarından biri olan Eirik Granqvist “Boyun biftek yapmak kulağa pek iyi bir fikir gibi gelmedi” diye hatırlıyor. "Ama bir sürü sebze ve baharat koyarsak çok da kötü olmaz dedik. Çözüldüğünde, keşfedildiği toprağın hafif bir kokusu ve belirgin bir sığır eti aroması yaydı" diyor. Daha sonra bizon eti havuç ve patatesin yanı sıra bol miktarda sarımsak ve soğan eklenerek pişirildi.

Eti deneyen bilim insanları bizonun tadı hakkında “Biraz çamur aroması geliyordu ve hemen hemen beklediğim gibiydi” diyor. "Ancak, o kadar da kötü değildi. Birimizin kusmasına sebep olacak kadar kötü değildi." Diyor.