Arhun-Muslu davası: Dosyanın 2'inci tahkikat memuru Ömer Taşbel'in dinlenmesine başlandı

Kamalı Haber, 21 Mayıs 2024

Güncelleme: 21 Mayıs 2024

A
A

İş insanı Tekin Arhun ve eski Turizm Planlama Müdürü Turgut Muslu'nun sanık olarak yargılandığı evrak sahteleme davasının dünkü duruşmasında, dosyanın ikinci tahkikat memuru, Müfettiş Muavini Ömer Taşbel tanık olarak dinlendi.

ZgotmplZ Kamalı Haber

Turizm Bakanlığı eski Turizm Planlama Müdürü Turgut Muslu (Sanık 1) ve iş insanı Tekin Arhun’un (Sanık 2) Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülen davasına dün de devam edildi.

Savcılık dünkü duruşmada, davanın tahkikatını yürüten ikinci polis olan Müfettiş Muavini Ömer Taşbel’i tanık olarak dinletti.

İlk tahkikatı, eski polis şimdi öğretmen olan Umut Kulle tarafından yapılmış, 12 günlük tahkikat sonrası, dosya gerekçe gösterilmeden Kulle’den alınarak Taşbel’e verilmişti. 

Taşbel, Savcı Mustafa İldeniz’in sorgulamasında, 25 Nisan 2014 tarihinde Adli Şube amirinin direktifiyle dosyanın tahkikat memuru olduğunu ve Kulle’nin talebiyle hazırlanan sahtecilik uzmanlık raporunu 13 Mayıs 2014 tarihinde incelediğini belirtti. 

Taşbel, Turgut Muslu’nun, hukuk davasında sunduğu ve sahte olduğu iddiasıyla bu davanın açılmasına neden olan ilgili raporun 3'üncü ve 4'üncü sayfalarının farklı bir basım tekniğiyle basıldığını gördüğünü söyledi.

Ayrıca Taşbel, 23 Şubat 2014 tarihinde ise Tekin Arhun’un, Turgut Muslu ile görüşmek için 5 Aralık 2013 tarihinde randevu alıp aynı gün de görüştüklerini tespit ettiğini iddia etti. 

Daha sonra dönemin Turizm Planlama Dairesi Sekreteri Goncagül Özsoy’un da ifadesini aldığını ve Özsoy’un, Arhun’un randevu alıp daireye gelerek Muslu ile görüştüğünü ve ilgili raporu alarak ertesi gün şoförüyle geri getirttiğini söylediğini anlatan Taşbel, “Rapordaki sayfa 2’de Arhun’a ait parmak izi vardı. Aynı zamanda Arhun’un şoförü Y.C’nin de parmak izlerini tespit ettim. Tahkikatı bitirdim ve üst makamlara teslim ettim” dedi.

TAŞBEL: 5 YIL SONRA EK TAHKİKAT TALEP EDİLDİ

Daha sonra kendisinden Savcılık tarafından ek tahkikat talep edildiğini, bu yüzden 13 Şubat 2019’da yani ilk tahkikattan 5 sene sonra ikinci bir tahkikat yaptığını söyleyen Taşbel, Turizm Planlama Dairesi’ne giderek, 4 adet faaliyet raporunu, hak ediş raporlarıyla birlikte teslim aldığını, karşılaştırma yaptığında da sadece 4 no'lu hak ediş raporunun olmadığını fark ettiğini söyledi.

Bu sırada sahte olduğu ileri sürülen raporla, orijinal olduğu ileri sürülen raporlar arasında karşılaştırma yapıldı, Taşbel gördüğü farklılıkları Mahkemeye aktardı. Ayrıca parmak izi ve yazı farklıları için hazırlanan iki ayrı uzmanlık raporuna da bakıldı ve Taşbel yazı tekniği ile ilgili inceleme yapılan uzmanlık raporunun 13 Mayıs 2014 tarihinde, parmak izi raporunun ise 29 Nisan 2014 tarihinde geldiğini söyledi. Parmak izleriyle ilgili bir de ek rapor hazırlandığını belirten Taşbel bunun da tarihinin 12 Haziran 2014 olduğunu söyledi.

UZMANLIK RAPORLARINI ALDIĞINA DAİR TUTANAKLAR EMARE YAPILDI

Y.C’den de ifade aldığını ve ilgili raporu Aralık 2013 tarihinde Arhun’un talimatıyla Turizm Planlama Dairesi’ne götürdüğünü söylediğini belirtti.

Taşbel’in, uzmanlık raporunu aldığına dair 13 Mayıs 2014 tarihli tutanak, yine inceleme uzmanının raporunu aldığına dair de, 7 Nisan 2014 tarihli tutanak Mahkemeye emare yapıldı. 

Taşbel ayrıca tahkikat sırasında, yetkili firma EBİ’nin sorumlusu Fahri Kaya ile görüştüğünü ve 6 ayrı faaliyet raporunu aldığını belirtti. Bu raporlar da Mahkemeye emare olarak sunuldu. Ayrıca Taşbel’in Turizm Planlama Dairesi’nden aldığı faaliyet raporu ve hak edişler de emare yapıldı.

Mahkemeye sunulan ve sahtelendiği ileri sürülen raporun 4 numaralı hak ediş raporuna denk geldiğini söyleyen Taşbel, burada da inşaat işlerinin yüzde 70/80 civarında tamamlandığının yazıldığını, bundan sonraki hak edişte ise yüzde 95 tamamlandığını, bunun da 19 Eylül 2006 tarihli rapora göre hazırlandığını savundu.

Taşbel, “6 no'lu hak edişte de inşaat işlerinin yüzde 100’ünün bittiği yazıyor, bu da 27 Ekim 2006 tarihli rapora denk geliyor. Turgut Muslu’nun da hukuk davasında 4 no'lu hak edişe göre şahadet vermesi gerekiyordu. Çünkü orada işlerin devam ettiği yazıyor.” dedi.

DOLMACI: ARHUN VE MUSLU BİR ŞEY Mİ ORGANİZE ETTİLER? TAŞBEL: BÖYLE BİR TESPİTİM YOK

Bu aşamada tanık Ömer Taşbel’i savunma avukatlarından Süleyman Dolmacı istintak etti. Dolmacı Taşbel’e, davanın PI duruşmasında verdiği ifadeden farklı bir ifade verdiğini, bugün daha fazla şey söylediğini belirtti, Taşbel bunu kabul etti. Dolmacı Taşbel’e, “Bu tahkikat tamamlandı mı?” diye sordu, Taşbel ise “2014 Temmuz tarihinde tamamlandığını ancak ek tahkikat istendiğini" söyledi.

Dolmacı Taşbel’in, “sanıkların bakanlıkta kısa süre görüştüğünü” söylediğini hatırlatarak, bu süreçte bir şey mi organize ettiklerini ve bunu tespit edip etmediğini sordu. Taşbel tespit etmediğini, etseydi tahkikat raporuna bunu yazacağını söyledi.

DOLMACI: DEĞİŞİKLİKLERİ KİMİN YAPTIĞINI TESPİT EDEBİLDİNİZ Mİ? TAŞBEL: BÖYLE BİR TESPİTİM YOK

Dolmacı, “İki rapor arasında değişiklikler ve eklemeler var dediniz. Peki bunları kimin, nasıl yaptığını tespit ettiniz mi?” diye sordu. Taşbel bu soruya, “Gözümle görmedim, o yaptı, bu yaptı, şu şekilde yaptı diyemem” diye cevap verdi.

Dolmacı bunun üzerine, “Yani kimin yaptığını tespit edemedin. Turgut Muslu bu suçu işledi tespitin var mı?” sorusunu yöneltti, Taşbel ise yaptığı tahkikata göre var olduğunu savundu.

Taşbel, “Muslu hukuk davasına gittiğinde raporun yanında olduğunu biliyordu” iddiasında bulundu.

DOLMACI: NE AKRABA NE ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ VAR. TELEFONLAŞMALARI BİLE YOK

Savunma avukatı Süleyman Dolmacı, Muslu ve Arhun’un daha önceden arkadaş mı, tanış mı, akraba mı gibi ilişkilerinin tespit edilip edilmediğini, bu olaydan önce veya sonra sürekli görüşen, telefonlaşan kişiler olup olmadığını sordu. Taşbel, bu konuda araştırma yapmadığını, herhangi bir tespitinin olmadığını söyleyerek, “Bilmiyorum” dedi.

Dolmacı, “Ne akraba ne arkadaşlık ilişkileri var. Telefonlaşmaları bile yok. Araştırsaydın görecektin” dedi.

AVUKAT DOLMACI: MUSLU İLK OLARAK KEMAL MUT İLE GÖRÜŞTÜ

Dolmacı bu aşamada tanık Ömer Taşbel’e yeni bir soru yöneltti; hukuk davasında şahadet vermesi için Muslu ile ilk kimin irtibata geçtiğini sordu. Taşbel, ilk olarak hukuk davasındaki davacı Kaskon firmasının avukatı olan Kemal Mut’un, Muslu için celp çıkarıp Mahkemeye çağırdığını bildiğini söyledi.

Dolmacı Muslu’nun ilk olarak 4 Kasım 2013 tarihinde Kemal Mut ile görüştüğünü, Mut’un Muslu’yu ziyaret ettiğini belirtirken, Taşbel bunu bilmediğini belirtti.

Muslu’nun hukuk davasına ilk olarak 3 Mayıs 2013 tarihinde gittiğini, ancak bundan sonra kendisinden bilgi isteyen Mut’a, “Bana yazılı talep yapın, size yazılı cevap vereyim” dediğini ve bunun üzerine yazılı soru sorulduğunu ancak, sonrasına Mahkemeye gelmesi için celp çıkarıldığını belirten Dolmacı, “Mahkemeye kimin tanığı olarak gitti?” sorusunu yöneltti, Taşbel, “Davacı Kaskon için” cevabını verdi.

DOLMACI: MUSLU’NUN ŞAHADETİ KASKON LEHİNEYDİ

Dolmacı, 3 Aralık 2013 tarihinde Muslu’nun ilk kez tanık olarak geldiği duruşmada ne olduğunu ve Muslu’nun neden ikinci kez Mahkemeye gittiğini ve o davanın zabıtlarına bakıp bakmadığını sordu. Taşbel bu soruya, “Zabıtlara kısmen baktım, hatırlamıyorum” cevabını verdi.

Dolmacı bunun üzerine, Muslu’nun ilk duruşmada, “7 bin metreküp beton döküldü” dediğini ancak EBİ sorumlusu Fahri Kaya’nın “3 - 4 bin metreküp” dediğini hatırlattı ve Muslu’nun şahadetinin Kaskon lehine bir şahadet olduğunu söyledi.

Dolmacı ayrıca, Muslu’nun ilk duruşmada da beton metrajlarıyla ilgili belge getirdiğini de hatırlattı, bu bilgiyi de EBİ’ye hesaplatarak edindiğini söyledi. Dolmacı, “Hatta Muslu, bütün projenin yer aldığı bir CD’yi Mahkemeye sunmak istedi. Buradan bakılırsa daha net görüleceğini söyledi, ancak bu Mahkemede kabul edilmedi” dedi.

“Muslu Mahkemeye ilgili raporu sunmaya gelmedi”

Dolmacı tüm bu bilgiler ışığında da Muslu’nun Mahkemeye, sahtelenmiş olduğu söylenen evrakı sunmak için gelmediğini, bunun duruşmanın seyrine göre ansızın ortaya çıktığını söyledi, Taşbel buna “Doğrudur” yanıtını verdi. Ancak Taşbel daha sonra, “Hayır, onun için geldi” dedi.

Dolmacı bunun üzerine, “Yani, Muslu Arhun’la organize oldu öyle mi?” diye sordu; Taşbel buna, “Arhun, Muslu’ya mutlaka getir, bizim için önemlidir dedi” dedi. Dolmacı bunu nasıl tespit ettiğini sorunca Taşbel, “Bilmiyorum, görüştüklerinde olabilir” cevabını verdi.

“BERABER SAHTE EVRAK DÜZENLEYİP GÖRÜŞTÜKLERİNİ DE POLİSE SÖYLEYECEKLER ÖYLE Mİ?”

Savunma avukatı Süleyman Dolmacı, bu davaya da tanık olarak gelen, hukuk davasındaki Kaskon firmasının avukatı Kemal Mut’un, “Ben Turgut Muslu’yu aradım, bana ‘Biz de Tekin Arhun’la beraberiz, davayı konuşuyoruz’ dedi. Ertesi gün Mahkemeye geldiğinde de ‘Tekin Bey keşke beraber olduğumuzu söylemeseydin dedi” dediğini hatırlattı ve “Yani beraber sahte evrak düzenleyecekler ve görüştüklerini de polise söyleyecekler öyle mi?” diye sordu. Taşbel, bunun üzerine de Muslu’nun duruşmadaki tavırlarının şüpheli olduğunu savundu.

Turgut Muslu’nun ek ifadesinde, “Bana göre gizli olmadığı için evrakı Arhun’a verdim. Polis de benden bu evrakı istedi, değiştirilmiş olabilir, bilmiyorum” şeklinde ifade verdiğini hatırlatan Dolmacı, neden bu dosyanın tahkikat polisinin değiştirildiğini ve dosyanın Taşbel’e verildiğini sordu. Taşbel “Emirleri sorgulayamam” cevabını verdi.

“FAHRİ KAYA, GONCAGÜL ÖZSOY VE EBİ ÇALIŞANLARININ DA BANKA HESAPLARINI İNCELEMEDİNİZ”

Dolmacı, dosyanın ilk tahkikat polisi olan Umut Kulle’nin, Muslu’nun banka hesap dökümlerini talep ettiğini ve burada bir hareketlilik olmadığının tespit edildiğini hatırlatarak, “Yani eğer Arhun’la anlaşsaydı, para almıştır diye düşündünüz değil mi?” diye sordu, Taşbel, “Evet” yanıtını verdi.

Bunun üzerine Dolmacı, Muslu’nun evinde arama yapılıp yapılmadığını, tapu kayıtlarına bakılıp bakılmadığını ve Fahri Kaya, Sekreter Goncagül Özsoy dahil EBİ çalışanlarının da banka hesaplarında inceleme yapılıp yapılmadığını sordu, Taşbel bunlara da “Hayır” cevabını verdi.

Savunma avukatı Süleyman Dolmacı, bu tahkikatın tamamlanmadığını ve tamamlanmadığı halde sanıkların teminat duruşmasına çıkarıldığını ve şu anda da tamamlanmayan eksik bir tahkikat olduğunu söyledi. Taşbel ise kendisi dosyayı devraldıktan sonra tamamlandığını savundu.

“EBİ ÇALIŞANLARI VE FAHRİ KAYA’DAN PARMAK İZİ ALMADINIZ, BİLGİSAYAR VE PRİNTERLERİ DE ALMADINIZ”

Süleyman Dolmacı neden Fahri Kaya’dan da parmak izi alınmadığını sordu, Taşbel, Kaya’nın Bakanlar Kurulu tarafından atanan kontrolör olduğunu söyleyerek buna gerek duymadığını belirtti.

Dolmacı Taşbel’e, “EBİ çalışanlarından parmak izi aldın mı? İfadelerini aldın mı? EBİ’deki, Arhun’un iş yerindeki ve Turizm Planlama Dairesi’ndeki bilgisayar ve printerleri aldın mı?” sorusunu yöneltti, Taşbel, bunlara bakmadığını ve almadığını söyledi.

Dolmacı Taşbel’in, “Farklı basım ve yazım tekniğiyle basıldığını tespit ettim” sözlerini hatırlatarak, bu tespiti yapacak kadar uzmansa neden bu bilgisayar ve printerlerden de çıktılar alıp karşılaştırma yapmadığını sordu. Taşbel, “Uzman bile yüzde 100 cevap veremez alsanız bile” cevabını verdi.

“ORİJİNAL DENİLEN RAPORDA İMZA YOK VE PARMAK İZİ ARAMASI DA YAPILMADI”

Dolmacı’nın, “Bu raporu hazırlamak için ön hazırlık yapan, araziye ve sahaya çıkan, beton dökümünü kontrol eden kişilerden ifade aldın mı? Orijinal dediğiniz raporda kimin imzası var?” sorusuna Taşbel, “Başka kimseden ifade almadım, sadece Fahri Kaya’dan aldım, raporda imza yok” yanıtını verdi.

Dolmacı bunun üzerine, “Eğer suç işlendiyse almadığınız bilgisayar ve printerlerde işlenmesi lazım. Yani bunlar da suç aletidir. Ama siz cihazları almadınız” dedi ve “Orijinal olduğu söylenen raporda parmak izi taraması yapıldı mı?” diye sordu. Taşbel yapılmadığını söyledi.

DOLMACI: SAHTELENDİĞİ SÖYLENEN RAPORDA MUSLU’NUN PARMAK İZİ YOK

Dolmacı, sahtelendiği söylenen raporda da Turgut Muslu’nun parmak izinin çıkmadığını hatırlattı, alınmayan parmak izleri ve ifadelerle, alınmayan bilgisayar ve printerler nedeniyle eksik tahkikat yapıldığını söyledi. Taşbel bunu kabul etmedi.

Savunma avukatı Süleyman Dolmacı, hukuk davasında ilgili sahtelenmiş olduğu ileri sürülen evrakın Mahkemeye nasıl sunulduğunu tutanaklardan okudu.

DOLMACI: BU DURUMDA MAHKEME DE SİZE GÖRE KUMPASIN BİR PARÇASI OLUR

Muslu’nun üç klasör ile Mahkemeye geldiğini, içinde ilgili evrakın olup olmadığını bilmediğini, Tekin Arhun’un o dönemdeki avukatı Mustafa Asena’nın istintakı sırasında evrakın dosyaya bakılarak bulunduğunu yani Muslu’nun özellikle o raporu sunmak için Mahkemeye gelmediğinin tutanaklarda da mevcut olduğunu belirtti, “Kumpas olsa, hemen çıkarıp verecekti” dedi. Taşbel ısrarla Muslu’nun hazırlıklı geldiğini iddia etti.

Dolmacı bunun üzerine yine tutanaklardan okuduğu haliyle, ilgili raporun Muslu tarafından emare yapılmak istenmediğini, bu raporla ilgili konuşmalar sırasında Mahkemenin, “Emare yapalım, istintak da edilebilsin” önerisi üzerine emare yapıldığını hatırlattı ve “Bu durumda Mahkeme de size göre kumpasın bir parçası olur” dedi.

Dava görüşülmek üzere bugün saat 11.00’e ertelendi.
 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İLGİLİ HABERLER


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar