Çeler, ÇTP'den gelen eleştirileri yanıtladı: Toplumdaki şüpheyi dile getirdim

22 Kasım 2024

A
A

Çeler, CTP’yi özeleştiri yapmaya davet ederek, “Erken seçim mücadelesine ilk günden destek verdik, ancak bir gecede her şeyin tatlıya bağlanması toplumu da beni de düşündürüyor.” dedi.

ZgotmplZ
İki parti, Meclis Başkanlığı krizinin sürdüğü süreçte, 25 Ekim günü, TDP Genel Merkezi'nde bir araya gelmişti.
TDP

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler, Meclis Başkanlığı seçimi krizi ile ilgili yaptığı yorumların Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) tarafından eleştirilmesi üzerine açıklamalarda bulundu.

CTP’yi özeleştiri yapmaya davet eden Çeler, "Erken seçim mücadelesine ilk günden destek verdik, ancak bir gecede her şeyin tatlıya bağlanması toplumu da beni de düşündürüyor.” dedi.

Zeki Çeler, katıldığı bir programda, birkaç CTP'li milletvekilinin Meclis Başkanlığı seçiminde Ziya Öztürkler'e oy verdiğini iddia etmişti.

"BİR BUÇUK AYDA NE YAŞANDI, BİR GECEDE NE OLDU?”

Kıbrıs Postası TV’de Erçin Şahmaran’ın “Objektif” programında konuşan Zeki Çeler, Meclis Başkanlığı seçiminde Ziya Öztürkler’in 27 oyla seçildiği son tur öncesinde yaşananları hatırlatarak, sürecin toplumda ciddi bir şüphe uyandırdığını söyledi. Çeler, “Bir buçuk ay boyunca anayasa delik deşik edildi, UBP’nin istikrarsızlığına şahit olduk, seçimler yapılamadı. Ancak erken seçim heyecanının yükseldiği bir ortamda bir gecede her şey tatlıya bağlandı.” diye konuştu.

Çeler, CTP’ye yönelik eleştirisinin dayanağını şu sözlerle açıkladı:

“Meclis’teki hiçbir vekilin erken seçim istediğini düşünmüyorum. Muhalefetten bazı vekillerin de erken seçime gidilmemesi için oy vermiş olabileceğini söyledim. Bu gizli oylamada kimse bunu kanıtlayamaz, ancak toplumun büyük kesiminde bir şüphe var. Ben de bunu dile getirdim.”

“CTP, ÖZELEŞTİRİ YAPMALI”

CTP’nin kendisini eleştiren tutumuna da yanıt veren TDP Genel Başkanı Çeler, solda birlik ve dayanışma vurgusunun samimi olması gerektiğini ifade ederek, “CTP’nin günlerdir bana yönelik eleştirileri yerine, toplumda bu şüphenin neden oluştuğunu sorgulaması daha doğru olurdu.” dedi.

Zeki Çeler, TDP’nin erken seçim odaklı mücadeleye ilk günden destek verdiğini hatırlatarak, “CTP ile temaslarımızda sine-i millet yerine Meclis’te kalınması gerektiğini savunduk. Ancak CTP, bize haber dahi vermeden UBP’ye ‘destek’ çağrısı yaptı. Bu ne kadar samimi bir duruştur?” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEYİ BUGÜNKÜ HALİNE GETİRENLERE KARŞI MÜCADELE ŞART”

Ülkedeki ekonomik kriz, artan suç oranları ve temel hizmetlerdeki yetersizliklere dikkat çeken Çeler, mevcut hükümetin sorumluluğunu vurguladı. Zeki Çeler, “Hayat pahalılığı, sağlık hizmetlerindeki eksiklikler, eğitimin çöküşü ve halkın alım gücünün düşmesi gibi sorunlarla boğuşurken, erken seçime bu kadar yaklaşmışken bir anda bu mücadeleden vazgeçilmesi toplumu haklı olarak düşündürüyor.” dedi.

Çeler, KKTC Meclisi’nde bir buçuk ay boyunca yaşanan sert tartışmaların ardından bir anda tüm tarafların uzlaşma sağlamış gibi davranmasını, “KKTC Meclisi bir gecede İsveç Parlamentosu’na dönüştü” sözleriyle eleştirdi.

“MÜCADELE, SORUNLARI YARATMAYANLARA KARŞI VERİLMELİ”

Toplumun haklı şüphelerini dile getirmekten çekinmeyeceğini ifade eden Çeler, sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Birbirimizle değil, ülkeyi bu hale getirenlere karşı mücadele etmeliyiz. Erken seçim, bu mücadelede en etkili yoldu. Toplumun şüphesini dile getirdiğim için eleştiriliyorsam, o zaman biz siyaset yapmamalıyız. Ancak ben toplumun sesi olmaya devam edeceğim.”


ÇELER NE DEMİŞTİ?

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Zeki Çeler,  Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı seçimine yönelik kişisel sosyal medya hesabından da şunları yazmıştı:

''Bebeklerin berbat bir yönetim yüzünden alkollü mamayla zehirlendiği, pahalılığın akıl almaz noktaya ulaştığı, dünyanın en yüksek gıda fiyatlarının kol gezdiği ülkemizin gündemini tam iki aydır bomboş bir koltuk kavgasına kilitleyen ve bu sözde krizi 'jestleri' de fırsat bilerek güya çözüme kavuşturanları kutlarım (!) Gerçekten büyük iş başardınız!

Bu ülkede ekonomik, hukuksal ve siyasal bir kriz durumu vardır. Bunlar yetmezmiş gibi manasız krizler yaratarak, sonunda 'bunca kavga niçindi?' dedirten çözümler geliştirenler ne yapmaya çalıştıklarını halka nasıl izah edecekler? Bu Meclis’in vatandaşla bağının koptuğu, ülke hayrına herhangi bir iş yapma olasılığının kalmadığı apaçık ortadayken, 'büyük' partiler bir yolunu bulup erken seçimi bir süre daha ötelemiş oldular.

Üzgünüm ama bu hale getirilmiş bir ülkenin ihtiyacı, şekilsel konularda ve ayrıntıda fırtına kopartarak, esas sorunlarda yeterince ses çıkaramayan bir muhalefet değildir. Anayasal ihlallerle yürütülen, hukuk garabetiyle bezeli bir süreç bugün itibarıyla aklanıp paklanmıştır. Bu saatten sonra bu yasamanın ve yürütmenin her türlü yanlışına, hükümete kapıya dayanan erken seçimden kaçma fırsatı sağlayan muhalif tavır da ortak olmuş durumdadır.

Keşke süreç 'jestlerle' yumuşatılmak yerine, siyasal ve hukuki mücadeleyi yükselten ve toplumsal muhalefet tabanına yaslanan bir anlayışla yönetilebilseydi. Keşke Anayasaya hakkıyla sahip çıkılsa ve erken seçim konusunda samimi hareket edilseydi.

Bugün yaşananlar bize bu ülkenin iki partiden daha fazlasına ihtiyaç duyduğunu tüm çıplaklığıyla göstermiştir. Biz toplumun sesini yükseltmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bugün bir kez daha sesleniyorum: Erken seçime, derhal!''

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İLGİLİ HABERLER


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar