Deprem öldürmedi çocuklarımızı: İnsanlara hiç değer vermeyenlerin tuzağına düştük

1 Şubat 2024

Güncelleme: 2 Şubat 2024

A
A

6 Şubat’da Adıyaman’da yıkılan İsias Otel’de yaşamını yitiren Şampiyon Melekler’den Mert’in annesi Sena Topukçuoğlu, acı ve özlem dolu geçen bir yılın ardından yaşadıklarını ve hislerini MYK Haber’e anlattı.

ZgotmplZ MYK

6 Şubat’taki Kahramanmaraş depremleri 49 KKTC vatandaşını bu hayattan kopardı.

KKTC, Gazimağusa Türk Maarif Koleji sporcu kafilesinden 35 canını ise Adıyaman’daki İsias Otel enkazında bıraktı.

Aileler için zaman 6 Şubat’ta durdu…

En sevdiklerini kaybettiler. Geçen bir yılda acı dinmedi, özlem ise giderek büyüdü.

MYK Haber, depremin yıl dönümü öncesi annelerle bir araya geldi. Çocuklarının yokluğunda geçen bir yılı anlatmak onlar için çok zordu.

Şampiyon Melekler’den Mert Niyazi’nin annesi Sena Topukçuoğlu, bir yıl geçmesine rağmen “hâlâ çocuğunun yokluğunu kabullenemediğini, hâlâ bu yaşadıklarına inanamadığını” anlattı.

“HALA ŞOKTAYIM”

“Nasıl bizim başımıza gelebilir diye hâlâ daha şok içerisindeyim açıkçası. Bir yıl geçmesine rağmen, bu yıllar geçtikçe de böyle olacak, buna inanıyorum.” diyen anne Topukçuoğlu, hislerini şöyle dile getirdi:

“Aslında bizim için zaman durdu, 6 Şubat öncesinde kalmış gibi hissediyorum hep kendimi, orada çocuğumla anılarımla yaşıyorum sürekli. Zaman bir şekilde ilerliyor, maalesef ki ilerliyor ama dediğim gibi bizim için zaman durdu sanki. Çocuğumu her gün kaybediyorum, her gün aklıma geldikçe, her gün yeniden kaybediyor gibiyim ve bu gerçekten çok acı çok dayanılmaz.

Buna rağmen güçlü durmaya çalışıyoruz; davamız için, adaletin yerine gelmesi için… Tüm aileler olarak birlikte birbirimizden güç alarak, birlikte çocuklarımızdan güç alarak, ayakta durup davamızın peşinde olmaya çalışıyoruz ve sonuna kadar da olacağız.”

BİZİM ÇOÇUKLARIMIZ ÇOK ÖZELDİ”

Oğlu Mert’in ve arkadaşlarının çok özel çocuklar olduğunu kaydeden Sena Topukçuoğlu, insanlara değer vermeyen kimseler nedeniyle çocuklarını kaybettiklerini söyledi:

“Bizim çocuklarımız çok özeldi, hepsi çok özel çocuklardı, hepsi pırıl pırıldı, hepsinin geleceği çok parlak bir nesildi. Mert'im çok özel bir çocuktu. Çok cıvıl cıvıl, hiç yerinde duramayan. Çok hareketli çok neşeli, eşitlikten yana, her zaman çok adaletli bir çocuktu. Her zaman sevgi dolu, sevgisini çok iyi gösterebilen, tüm sevdiklerine sarılabilen, çok özel bir çocuktu. Ayrıca insana çok değer verirdi, her şeyin çok farkındaydı, Farkındalığı yüksek, insan sevgisi yüksek… İnsanlara değer verirdi ama maalesef gelin görün ki, insanlara hiç değer vermeyen, her türlü usulsüzlüğü yaparak bir bina yapan insanların tuzağına düştük, maalesef ki çocuklarımızı, canlarımızı orada biz kaybettik. Yani düşündüğüm zaman, İsias yerine başka bir otel olmuş olsaydı, bu çok basit bir şeydi, başka bir otelde, başka bir yerde kalmış olsaydı bizim canlarımız, şu an bizim yanımızda olacaktılar. Sadece usulüne göre yapılması gerekirdi, sadece malzemeden çalınmaması gerekirdi, sadece ruhsatları kuralına göre, hukuka göre alınması gerekirdi. Bilime dayalı yapılması gerekirdi bu binanın ancak hiçbir şey doğru düzgün yapılmadı, hiçbir şey… Belgelerle kayıtlarla ispatlanmıştır her şey.”

“ÇOCUKLARIMIZI KATİL BİNALAR VE KATİL İNSANLAR ÖLDÜRDÜ”

“Deprem öldürmedi bizim çocuklarımızı, bundan biz kesinlikle eminiz, bunun çok iyi farkındayız ve bunu tüm Türkiye'ye belki tüm dünyaya göstermek istiyoruz ki, deprem insan öldürmüyor maalesef katil binalar ve katil insanlar öldürüyor masum insanları, çocuklarımızı.” diyerek isyanını dile getiren Topukçuoğlu, şöyle devam etti:

“Bizim amacımız, biz biliyoruz, bizim çocuklarımız maalesef ki geri gelmeyecek, keşke mümkün olsa keşke hepsini geri getirebilsek, tüm çocuklarımızı, arkadaşlarımızı öğretmenlerimizi, ancak bu mümkün değil… Ve biz istiyoruz ki; bir daha böyle usulsüzlüklerle bina yapmaya, yalan yanlış ruhsatlar almaya kimse cesaret edemesin, İsias davası emsal bir dava olsun ve bir kez daha masum insanları, masum çocuklarımızı kaybetmeyelim, aileler parçalanmasın, kimsenin hayatı bu sebepten dolayı sona ermesin. Maalesef deprem öldürmedi çocuklarımızı.”

“OLASI KAST İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRECEK”

Mücadelelerinin sanıkların en ağır cezayı alması ve bu davanın emsal teşkil etmesi için olduğunu vurgulayan anne Topukçuoğlu, “26’sında (Nisan) altısında biz yine Adıyaman'da olacağız, yine tüm aileler hep birlikte, çocuklarımızdan güç alarak, onların bize verdiği güçle ayakta durup, sonuna kadar bu davamızın peşinde olacağız ve en sonunda suçluların, sanıkların olası kastla yargılanmaları için elimizden geleni yapacağız.” dedi.

Sena Topukçuoğlu, “Tüm avukatlarımız çok iyi çalışıyorlar, çok güçlü bir şekilde çalışıyorlar. Türkiye Barolar Birliği, KKTC Barolar Birliği, KKTC Devleti, herkes yanımızda… Tüm güçler bir olup bu davayı kazanacağımıza, çocuklarımızın gücüyle kazanacağımıza ben inanıyorum, adalete de güveniyorum.” ifadelerini kullandı.

“OĞLUMU DEFNETMEK VE DEMİR’E ABİSİNİN ARTIK HAYATTA OLMADIĞINI SÖYLEMEK BENİM İÇİN EN ZOR İKİ OLAYDI”

Mert’in küçük kardeşi Demir için ayakta kalmaları gerektiğini, onun da bu süreçte çok acı çektiğini söyledi. Anne Topukçuoğlu, Demir’le Mert olmadan geçen bir yılı ve yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Mert'in kardeşi Demir. Mert, Demir için her zaman çok güzel bir model olmuştur, birbirlerini çok seven iki kardeş. Demir için de çok acı, abisinin yokluğuna alışmak.

Bu süreçte benim için çok zor 2 olay oldu. Birincisi oğlumu defnetmek, ikincisi de, Demir’e abisinin artık hayatta olmadığını söylemek. Çok zordu benim için, her ikisi de çok zordu. Küçücük 8 yaşında bir çocuğa, bunu nasıl anlatırsınız, ‘Abin yok.’ nasıl dersiniz? Söylemek zorundaydık, çok üzüldü çok acı çekti, inanın bizim gibi yas tuttu o da… Güçlü bir çocuk. Demir ilk başta, kesinlikle, bir kez daha voleybol oynamayacağını söylemişti bana, çünkü abisini işte voleybol oynamaya gittiği için, şampiyon olmaya gittiği için kaybettiğimizi düşünüyordu. Ancak bu 1 yılın sonunda, geçtiğimiz ay bana gelip, abisi gibi voleybol oynamak istediğini söyledi. Onu buraya (Çamlık), abisinin gittiği kulübe yazdırdık. Çok mutlu geliyor, benim için çok acı izlemek ama o çok mutlu oluyor oynadığı zaman, belki abisinden bir şey buluyor orada. Onu model alıp, abisini model alıp, onun, yolundan gidecekmiş gibi görünüyor, Demir dediğim gibi güçlü bir çocuk…”

“SENİ SEVİYORUM MERT”

Son olarak özlemi içinde hiç dinmeyen Oğlu Mert’e de seslenen anne Topukçuoğlu, “Onu çok seviyorum ve bu hep böyle olacak.” dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar