Erhürman'dan oylama öncesi eleştiriler

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Meclis Başkanlığı oylaması öncesi Meclis’te konuşma yaptı.

Tufan Erhürman, “Başbakanın kapısıyla ilgili bir tartışma yapmayı aklımızın ucundan bile geçirmezdik, kimsenin de aklından geçmez. Ortaha 'ihbar' var. İhbar kim tarafından yapılabilir? Böyle bir şeyi kim söylemiş olabilir? Kamuoyu bunu tahmin edebilir.” dedi.

Erhürman, "Anayasanın ihlali anayasal suç olarak nitelendirilemez. Hukukun hiçbir yerinde böyle bir ifade yer almaz. Anayasa '10 gün içerisinde meclis seçimi tamamlanır' diyor. Siz son seçimi o gün yaptınız ama kendi gösterdiğiniz adayı 5 tur oylayıp seçmediniz. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?" diye sordu.

Meclis Başkanlığı seçimleriyle ilgili yaşananlara da değinen Erhürman, "Zorlu Bey’in seçilmesinin ardından Kutlu Bey’i aday gösterdiniz. Biz de bu durumu özel bir talep üzerine değerlendirdik ve Fazilet Hanım Meclis'i açtı. Ancak, seçim yapıldı ve Kutlu Bey’in seçimine 26 hayır oyu verildi. Gece 22.30’da Ünal Üstel’in Zorlu Bey’e yazdığı bir yazı geldi ve ‘Danışmayı toplasın’ denildi. CTP Genel Başkanı sıfatıyla bu yazıyı ben de imzaladım, ancak danışma toplantısı yapılmadı, Meclis açılmadı" hatırlatmasında bulundu.

CTP lideri, bu süreçte yaşananları eleştirerek, "Dün saat 17.00’ye kadar hepimizi maskara ettiniz. Hâlâ Fazilet Hanım’ın anayasal suç işlediğini iddia ediyorsunuz. Gerçekten el insaf. Ne kadar tuhafsınız." diyerek sözlerini sürdürdü.

Tufan Erhürman, Meclis’te yaşanan olayların kamuoyunda ciddi bir güven kaybına yol açtığını belirterek, "Hem suçlu hem güçlü pozisyonundan çıkın. Zaten toplumda bu iddialara inanan kimse kalmadı." dedi.

Erhürman, "Sayın Hasan Küçük üzerinde öyle bir baskı kurdunuz ki, kendini sosyal medyada kağıdı nasıl katladığını açıklamak zorunda hissetti. Biz de saygımız baki kalmak kaydıyla orada oturmaması gerektiğini söyledik. Şimdi neden tekrar oturuyor?" diye de sordu. 

KÜÇÜK'TEN YANIT

Diğer yandan UBP Girne Milletvekili Hasan Küçük, yerinden söz alarak önceki oturumda kendi inisiyatifi ile katiplik koltuğundan kalktığını, iç tüzüğe göre hakaretleri inceleme ve soruşturma önerisinde bulunarak, iç tüzükte divanda oturmamasını gerektirecek bir madde bulunmadığını belirtti.