Eziz Sapartagaganov için "etkin ve şeffaf soruşturma" talebi

Kıbrıs Türk Barolar Birliği (KTBB), Boğaz Polis Karakolu'nda bugün kendini asarak yaşamını sonlandıran 41 yaşındaki Eziz Sapartagaganov'un (E) ölümüyle ilgili ayrıntılı açıklama talep etti.

41 yaşındaki Eziz Sapartagaganov (E), Boğaz Polis Karakolu'nda "Şiddet Tehdidi", "Ciddi Darp (Kadına Şiddet)" suçları nedeniyle tutuklu bulunuyordu. Zanlı, bugün saat 03.30 sıralarında hücresindeki battaniyenin kumaş parçasını söküp, hücre kapısı üzerine bağlayarak kendini asmıştı.

Kıbrıs Türk Barolar Birliği'nin sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada, Polis Genel Müdürlüğü’nün (PGM) olayla ilgili herhangi bir ihmal saptanması halinde sorumlular hakkında gerekli işlem yapılması gerektiği belirtildi.

Polis müdürlükleri ve karakollardaki tutukluluk ve hücre koşullarının iyileştirilmesi için gerekli önlemler bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, "Karakol, cezaevi ve diğer alıkonma mekanlarının bağımsız sivil denetime açılması sağlanmalıdır. Bu tedbirlerin bugüne değin alınmamış olması, aynı olayların belli aralıklarla tekrar yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Bu can kaybının sorumluluğu hepimizin üzerindedir. Gereğinin yapılmaması halinde benzer acı tablolarla karşılaşmamız kaçınılmazdır." denildi.

Açıklamada soruşturmanın, polis teşkilatı ve Bakanlar Kurulu tarafından uluslararası insan hakları standartlarına uygun şekilde yürütülmesi gerektiği ve Fasıl 153 Ölüm Sorgu Yargıçları Yasası’nın 6'ncı Maddesi tahtında yargı tarafından gerekli soruşturma yürütülmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

Gözaltı koşulları ve denetimlerin artırılması gerektiğine de değinilen açıklamada, "Bu trajik olay, karakollardaki gözaltı koşullarının güvenli ve sağlıklı olmadığı konusundaki tartışmayı yeniden gündeme getirmelidir. Tutukluların haklarının korunması ve olası ihlallerin önlenmesi için karakollarda fiziksel ve psikolojik güvenliği artıracak önlemler acilen alınmalıdır." ifadelerine yer verildi.

Birlik açıklamanın sonunda, gözaltında bulunan kişilerin yaşam hakkı başta olmak üzere tüm temel haklarının korunması, hukuk devletinin en temel gereği olduğunu belirterek, "Bu kapsamda, öncelikle işkence ve kötü muamele ceza yasasında suç kapsamına alınmalı, bu tür iddiaları tarafsız şekilde soruşturacak denetim mekanizmaları kurulmalı ve tutuklu- mahkumların sağlık kontrollerinin İstanbul Protokolü çerçevesinde yapılması sağlanmalıdır." ifadeleri kullanıldı.