Hayvancılar, Başbakanlığın demir bahçe parmaklıklarını ve araç giriş kapısını traktörle yıktı

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği'nin Lefkoşa’da başlattığı araçlı eylemi ikinci gününde devam ediyor.

Eylemciler, Başbakanlığın demir bahçe parmaklıklarını ve araç giriş kapısını traktörle yıktı. Eylemde arbede yaşandı ve bazı eylemciler göz altına alındı.

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, eylemde 6 kişinin tutuklandığını savunarak, tutuklananların 15 dakika içinde serbest kalmaması halinde Başbakanlık’ın duvarlarını yıkacaklarını ifade etti. 

Başbakan ile Tarım Bakanı’nı istifaya çağıran eylemciler, sloganlar atarak tepkilerini dile getirdi.

Hayvan üreticileri, hükümetin hayvancılık politikalarını protesto etmek için dün araçlı eylem başlatmıştı. Et ithalatını, girdi maliyetlerindeki yükselişi, çiğ süt ve canlı hayvan fiyatını belirleme politikasını protesto için eylem kararı alan Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği, ithal et izninin iptal edilmesini ve çiğ süte daha fazla zam yapılmasını istiyor. Geçtiğimiz günlerde donmuş ve kemiksiz şartıyla ithal ete izin verilmişti. Ayrıca çiğ sütün litre fiyatına 1,5 TL zam yapılmıştı.

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği'nin eylemine Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen), Hür-İş, Kasaplar Birliği ile Restorancılar Birliği destek veriyor.

"YAVAŞ YAVAŞ HER YERİ YIKACAĞIZ"

Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, burada yaptığı konuşmada, “Bugün 21 Mayıs Dünya Süt Haftası… Başbakan ile Tarım Bakanı, Lapta ve Alsancak’ta hayvancının sütü ile kutlama yapıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Sütü üretenlerin maliyetin altında çalıştığını kaydeden Naimoğulları, hükümet yetkililerinin üreticilerin sorunlarını dinlemek yerine çocuklara süt vererek onları kandırdıklarını söyledi.

Hükümetin üreticinin düşmanı olduğunu savunan Naimoğulları, bir torba yemin dün itibariyle 1000 TL olduğunu ifade etti.

Maliyetlerin arttığına dikkat çeken Naimoğulları, “ahkam” kesildiğini ileri sürdü.

Naimoğulları, “Yavaş yavaş her yeri yıkacağız. Bu bir tepkidir. Demokrasi katlediliyor. Mücadele eden insanları tutuklayamazsınız.” ifadelerine yer verdi.

“Hayvancı bu ateşi yaktı. Üreticiyi dikkate alacaksınız.” şeklinde konuşan Naimoğulları, mücadelelerine devam edeceklerini söyledi.

"BU YANGINA BİZ DE BENZİN DÖKECEĞİZ"

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş de, Başbakan’ın sütü üretenin emeğiyle Lapta ve Alsancak’taki okullarda şov yaptığını ileri sürdü.

“Hükümetin verdiği destekle hayvancılar, çiftçiler nasıl geçinebilir?” diye soran Maviş, bir kaos yaratıldığını, süte, arpaya yeterli teşvikin verilmediğini ifade etti.

İthal et iznini eleştiren Maviş, kamu okullarının yüzde 80 öğrencisinin temel gıdaya ulaşamadığı belirtti.

“Üreticiye destek yok. Bu kavga büyüyecek. Bu yangına biz de benzin dökeceğiz.” diyen Maviş, öğretmenlerin;  çiftçinin, hayvancının ve üreticinin yanında olduğunu kaydetti.

"BU EYLEMİN BİR DEVRİM OLMASI GEREKİYOR"

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Başkanı Ahmet Tuğcu da, hükümetin şovlarını her sektörde gösterdiğini ileri sürdü.

Tuğcu, Tarım Bakanı’nın çiftçi ve hayvancı olduğunu ancak bugün orada olması gerekirken Alsancak’ta süt dağıttığını kaydetti.

Tuğcu, elektrik fiyatlarından etkilenenlerden büyük kısmının hayvan üreticileri olduğunu dile getirdi.

“Bu eylemin bir devrim olması gerekiyor.” diye konuşan Tuğcu, tüm halkın buraya gelerek eyleme destek vermesi gerektiğini ifade etti.

Tuğcu, “Bugün hayvancılar, yarın öğretmenler, diğer gün elektrik çalışanları, başka bir gün sağlık çalışanları… Bizi geleceğe değil, cehenneme mahkum ettiler.” dedi.

"DOKUNULMAZLIK ZIRHI ELBET BİR GÜN KALKACAK"

Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu da, hükümet yetkililerin dokunulmazlık zırhına büründüklerini ifade etti.

Güvenlik güçleri ile üreticiyi karşı karşıya getirdiklerini belirten Serdaroğlu, “Dokunulmazlık zırhı elbet bir gün kalkacak.” diye konuştu.

“Bir taraftan teşvik vereceksiniz, diğer taraftan elektriğe, suya ve birçok girdiye zam yapacaksınız. Böyle bir dünya yok.” ifadesini kullanan Serdaroğlu, kriz yönetmenin bir sanat olduğunu kaydetti.

İthal eti halkın ucuz alması için getirmediklerini savunan Serdaroğlu, “Üretmeyen toplum, toplum değildir. Üretmeyen devlet ise devlet olamaz.” diye konuştu.

Alım gücünün yerlerde olduğunu belirten Serdaroğlu, her şeyin ithal edilemeyeceğini belirterek halkın kandırıldığını öne sürdü.

Serdaroğlu, Hür-İş’in üreticinin ve çiftçinin her zaman yanında olacağını vurguladı.

"İTHAL ETE İHTİYAÇ VARSA BUNA BİZ ORTAK KARAR VERİRİZ"

Kasaplar Birliği Başkanı Raşit Şenkaya da, herkesin emeklerine saygılı olmasını istedi.

İthal et konusunda bir taleplerinin olmadığını kaydeden Şenkaya, bu konuda hiçbir zaman destek vermediklerini belirtti.

“İthal ete ihtiyaç varsa buna biz ortak karar veririz.” diye konuşan Şenkaya, ülkedeki hayvanın tüketilmesinin birinci görevleri olduğunu söyledi.

Hayvancı olmadan kasapların olamayacağını belirten Şenkaya, ithal et konusunun bir an önce son bulmasını ve mağduriyetin ortadan kaldırılmasını istedi.

“BÜTÜN ÜRETİCİ KARDEŞLERİMİZLE BİRLİKTE OLACAĞIZ”

Restorancılar Birliği Başkanı Arif Bayraktar da birliktelik mesajı vererek, “Bütün üretici kardeşlerimizle birlikte olacağız.” diye konuştu.