"Kıbrıslı çocuklar, kendi vatanlarında engellerle ve adaletsizliklerle karşılaşmamalı"

Güney Kıbrıs'taki Proodeftiki İlkokul ve Okul Öncesi Öğretmenler Hareketi, karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkıyla ilgili yürütülen mücadeleye destek belirtti.

Yapılan yazılı açıklamada, binlerce Kıbrıslı Türk çocuğun, Kıbrıs vatandaşı olarak tanınmadıklarından dolayı ciddi zorluklarla karşı karşıya kalındığına dikkat çekildi.

Söz konusu durumun sosyal dışlanmaya ve haklarına getirilen kısıtlamalara yol açıldığı belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:

"Bizler, kökeni veya dili ne olursa olsun, demokrasi, adalet ve insan hakları dahil olmak üzere eşit haklar ve eşit fırsatlar talep eden herkesin yanında duruyoruz. Kıbrıs, tüm Kıbrıslılara aittir ve vatandaşlarımızın yaşama, çalışma ve topluma eşit şekilde katılma haklarını ellerinden alan hiçbir ayrımcılığı kabul etmiyoruz.

Aynı zamanda, Kıbrıs vatandaşı olarak tanınma hakkı için hukuki mücadele veren Eda Hançer Akkor’a desteğimizi ifade ediyoruz. Ayrıca, onun yanında duran sendikalara ve Kıbrıs’ın çocuklarını savunma çabalarından dolayı KTÖS’e teşekkür ediyoruz. Kıbrıslı çocuklar, kendi vatanlarında engellerle ve adaletsizliklerle karşılaşmamalıdır.

Eğitimciler olarak, tüm çocukların haklarını savunma ve eşitlik, iş birliği ve barış içinde bir arada yaşamaya dayalı bir eğitim sistemi oluşturma sorumluluğumuz vardır. Adalet mücadelesi hepimizi ilgilendiren ortak bir meseledir. Barış içinde yaşamayı, karşılıklı anlayışı ve Kıbrıs halkının birliğini teşvik eden her çabanın yanındayız."

Eda Hançer Akkor'un karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakkı ile ilgili olarak Rum Yüksek Anayasa Mahkemesi’nde açtığı istinaf davasının duruşması 21 Şubat’ta yapılmıştı.

Akkor anayasal hakkı olan "Kıbrıs Cumhuriyeti" vatandaşlığı için başvuruda bulunduğunu ancak sürecin İdari Mahkeme ve Yüksek Mahkeme aşamalarıyla 10 yıldır devam ettiğini belirtmişti.

Süreç hakkında bilgi veren Akkor’un avukatı Nikoletta Haralambidu, mahkemenin bu tür kararlar için belirli bir tarih vermediğini, ancak karar sürecinin genellikle 7 ile 9 ay arasında sürdüğünü ifade etmişti.