Rumlar Kuzey'deki mülkleri için TMK'ya başvuracak

5 Kasım 2024

Güncelleme: 5 Kasım 2024

A
A

İki Kıbrıslı Rum avukat, Rumların Kuzey'deki mülkleri için Türkiye aleyhine dava açamayacağını, AİHM'in ise Türkiye'ye karşı başvurularda önce iç hukuk yolu olan TMK'ya başvurarak çözüm sağlayabileceğini söyledi.

ZgotmplZ

Girne'de mülkleri bulunan iki Rum’un Türkiye aleyhine açtıkları ve ilk derece mahkemesinde tazminat ödenmesine ilişkin mahkeme kararının Rum İstinaf Mahkemesi’nde iptal edilmesine ilişkin Kıbrıslı Rum iki avukat değerlendirme yaptı.

Kıbrıslı Rum avukatlar Achilleas Demetriadis ve Achilleas Emilianidis, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), Türkiye'ye karşı yapılan vatandaş başvurularında iç hukuk yolları tükendikten sonra çözüm sunabileceğini belirtti.

Bu açıklama, Girneli iki Rum göçmenin, Temyiz Mahkemesi tarafından reddedilmesinin ardından geldi.

Rum Haber Ajansına (KHA) konuşan Demetriades, Temyiz Mahkemesinin kararının, Kıbrıs mahkemelerinin Türkiye'ye karşı davalara bakma yetkisi olmadığını vurguladığını söyledi. Bunun gerekçesi olarak da "yabancı devlet dokunulmazlığı" prensibini işaret etti.

Demetriadis, mahkemenin bu tür davalar için uygun forumun uluslararası mahkemeler olduğunu belirttiğini ifade ederek, "Temyiz Mahkemesi, bu tür başvuruların değerlendirilmesinde AİHM'nin yetkili olduğunu belirtiyor. Türkiye, Kuzey Kıbrıs'ı kontrol eden ülke olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne tabidir." dedi.

Ancak AİHM'ye başvurmadan önce Türkiye'deki iç hukuk yollarının tüketilmesi gerektiğini hatırlatan Demetriadis, "Bu yollar, Demopoulos davasında da belirtildiği üzere, Kuzey Lefkoşa'da bulunan Taşınmaz Mal Komisyonu'nu içeriyor." şeklinde konuştu. Demetriadis, başvuru sahiplerinin önce bu komisyona müracaat etmeleri, ardından gerekirse AİHM'ye gitmeleri gerektiğini vurguladı.

Avukat Achillas Emilianidis ise ilk derece mahkemesinin devlet dokunulmazlığı konusunu ele almamasının bir hata olduğunu belirterek, "Mahkeme, devlet dokunulmazlığı prensibini göz ardı etmemeliydi. Eğer bu prensibin uygulanmadığına dair gerekçeli bir karar sunulsaydı durum farklı olabilirdi" dedi.

AİHM'nin 15 yıl önceki Demopoulos kararına atıfta bulunarak, Türkiye'ye karşı yapılan bireysel başvurularda iç hukuk yollarının tüketilmesinin şart olduğunu hatırlatan Emilianidis, "AİHM, Türkiye'deki iç hukuk yollarının tamamlanmasını bekliyor, çünkü mahkeme tamamlayıcı bir yargı yetkisine sahip." diye ekledi.

Her iki avukat da Kıbrıslı Rum mültecilerin haklarını ararken uluslararası hukuk yollarını kullanmaları gerektiğini ve iç hukuk yollarını tükettikten sonra AİHM'ye başvurarak haklarını savunabileceklerini ifade etti.

Bu kararın mevcut yargı sisteminde bilinen durumu değiştirmediğini, ancak bireylerin Türkiye'ye karşı doğrudan dava açmalarının önünde engeller bulunduğunu belirten Emilianidis, "Kıbrıs Cumhuriyeti veya bireyler, kendi mahkemelerinde sivil veya cezai olarak mal varlıklarının gasp edilmesine karşı kişilere dava açabilirler, ancak egemen bir devlet olan Türkiye'ye karşı bu yolla sonuç almak mümkün değil" dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar