Tarihte kralların taç giydiği katedral: Selimiye Camii

Lüziyanlılar döneminde Lefkoşa'da inşa edilen Gotik mimari tarihte birçok medeniyetin hakimiyetine girmiş. Son olarak 1571 yılında ise Osmanlılar Kıbrıs'ı fethettiğinde Selimiye Camii olmuş ve günümüze kadar gelmiştir. 

Gotik mimari özelliğinin en güzel örneklerinden biri sayılan bu muazzam eser herkesin ziyaretine ve ibadetine açık. Lefkoşa'ya yolunuz düştüğünde mutlaka buraya uğrayarak güzel mimariyi inceleyebilir ve içerisinde ibadetinizi yapabilirsiniz. 

İlham uyandıran mimarisi ve huzur veren mistik havası ile keşfe değer bir adres Selimiye Camii. 

Lüzinyanlar (1192-1489) devrinde Başpiskopos Eustorge de Montaigu tarafından 1208'de Saint Sophia Katedrali olarak gotik üslubunda yapımına başlanan yapı, 1326'de Başpiskopos Conte Polo tarafından tamamlandı ve resmi törenle ibadete açıldı.

ESKİ İSMİ, ST. SOPHIA KATEDRALİ 

Lüzinyan krallarının taç giyme törenleri burada yapılıyordu. Döneminde de çok önemli ve değerli bir eser olarak kullanılıyordu. 1373 yılında Cenevizler tarafından yağmalanan katedral zarar görmüş. Ardından bazı depremler de tarihi yapıyı hırpalamış. Son olarak ise 1426 yılında Memlükler tarafından yağmalanmış olan katedral 1571 yılında Osmanlı'nın fethi ile restore edilerek günümüzdeki haline kavuşturulmuştur. Cami olmadan önce adı ‘St. Sophia Katedrali’ olarak biliniyordu. 

Osmanlı Döneminin hükümdarı İkinci Selim bu katedrali restore ettirmiş, içirisinde birçok değişiklik yapılmıştır. 1954 yılında camiye çevrilmesi kararı verilmiş ve adı da böylece Selimiye Camii olarak değişmiştir. İçindeki düzenlemede bize yüzyıllardır kalmayı başaran izleri görebilirsiniz. Süslemelerde, mihraplarda ve döşemelerde bu izlere kolayca rastlamak mümkün. Birden fazla kültürün iç içe geçerek günümüze kadar kalmayı başardığı bu eser keşfedilmeyi sonuna kadar hak ediyor. 

Selimiye Camii, şu an da Kıbrıs Vakıflar İdaresi tarafından restore edilmektedir, turistler ve ibadet amaçlı kısmi ziyarete açıktır.