"Yılmaz Bey'e dokunan her el hesabını verecek"

MYK Haber, geçtiğimiz temmuz ayında gündeme taşımıştı Yılmaz Çırakoğlu’nun hikayesini.

Eşi Atiye Çırakoğlu’nun anlatımına göre, yanlış tedaviler ve ihmal sonucu yatağa bağımlı kalmıştı Yılmaz Çırakoğlu.

Hayat

Sağlam gitti, yatalak çıktı, şu an ölümün eşiğinde... Devlet ve özel eliyle bir hayat böyle karartıldı...

Ve üstünden yaklaşık üç ay geçtikten sonra üzücü haber gelmiş, Yılmaz Çırakoğlu bu hayata veda etmişti.

Hayat

Yanlış tedaviler ve ihmal sonucu yatalak hale gelmişti: Yılmaz Çırakoğlu'nu kaybettik

İki yıla yakın bir süre boyunca eşinin sağlığı için canla başla mücadele etti Atiye Çırakoğlu, ancak eşini kurtaramadı.

Hayat

Yılmaz Çırakoğlu'na son veda... Tedavi sürecindeki gibi cenazesinde de yalnız bırakıldı

Telefonu açar açmaz “Başınız sağ olsun. Yılmaz Çırakoğlu öldü.” dedi karşıdaki ses… Eşinin ölüm haberini de yolda böyle verdiler Atiye Çırakoğlu’na…

Hastaneye vardığında ise yatağında bulamadı eşini, son kez göremedi, veda edemedi. Yılmaz Çırakoğlu’nun naaşı o kısacık sürede çoktan morga kaldırılmıştı.

Yılmaz Çırakoğlu’nu ölüme götürenin hem devletin hem de özel sağlık kurumlarının hata ve ihmalleri olduğu iddiasındaki Atiye Çırakoğlu, şimdi mücadelesini yasal yollardan sürdürüyor.

24 Kasım 2022 tarihinde genel bir halsizlik şikayetiyle başlayan ve 22 ay sonra 23 Eylül 2024 günü acılar içinde son bulan bir hayatın hesabını soruyor Atiye Çırakoğlu…

 “Hak vaki olmadan elimden aldılar eşimi. Yılmaz Çırakoğlu’nu öldürdüler. Yılmaz Bey’e dokunan her el hesabını verecek…” diyen Çırakoğlu’nun hedefinde ise başta Sağlık Bakanı ve hastane başhekimleri bulunuyor.

Devletin tüm kurumlarına bir sayfalık dilekçe ile başvuran ve 6 ayın sonunda şikayeti işleme konan Atiye Çırakoğlu, “Umarım soruşturma hakkaniyetle ve adaletle yürür. Devlete, soruşturmasına güveniyorum.” diye de ekliyor.

Kendisi ise yorgun ve yalnız. “Devletin yardımına ihtiyaç duyacak kadar bunalımdayım.” diyerek özetliyor ruh halini.

Atiye Çırakoğlu, tüm yaşadıklarını ve hissettiklerini, eşi ile birlikte yaptıkları ancak artık yalnız yaşamak zorunda olduğu ve şimdi diktikleri çiçeklerle avunduğu İskele’deki evinde anlattı.