"Kalp hastalığının önlenmesi için en önemli adım sigarayı bırakmak"

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB),sağlıklı bir kalp için; egzersiz, dengeli beslenmek ve düzenli doktor kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.

DÜZENLİ KALP KONTROLÜ HAYAT KURTARIR

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Okan Korun, 14 - 20 Nisan Kalp Sağlığı Haftası nedeniyle KTTB Yönetim Kurulu adına yaptığı yazılı açıklamada, düzenli kalp kontrollerinin hayat kurtardığını söyledi.

Özellikle 40 yaş üzeri bireylerde ve risk faktörlerine sahip kişilerde, düzenli kalp muayenelerinin oldukça önemli olduğuna işaret eden Korun, EKG ve TTE (Transtorasik Ekokardiyografi) gibi tetkiklerle kalp hasarı oluşmadan erken tanı koymak ve zamanında müdahale etmenin mümkün olduğuna işaret etti.

Kalp Sağlığı Haftası’nın, her yıl nisan ayının ikinci haftasında, kalp hastalıkları ve özellikle kardiyovasküler hastalıkların risk faktörleri hakkında toplumu bilgilendirmek, farkındalık oluşturmak amacıyla kutlandığını anımsatan Korun, kalp krizi hakkında bilgiler verdi.

KALP KRİZİ NEDİR?

Korun, kalp krizi olarak bilinen durumun, tıbbi olarak "akut koroner sendrom" (AKS) olarak adlandırıldığını. Bu durumun, kalbi besleyen koroner arter isimli damarlarda oluşan plakların yırtılması sonucu, bu damarların kısmen ya da tamamen tıkanmasıyla ortaya çıktığını anlattı.

Korun şöyle devam etti:

"Koroner arterlerin tamamen tıkandığı durumlarda, EKG’de ST elevasyonu ile görülen STEMI (ST elevasyonlu miyokard enfarktüsü) gelişir. Eğer damar tam tıkanmamışsa ve EKG’de belirgin elevasyon görülmese de EKG değişiklikleri ve kardiyak belirteçlerde (troponin vb.) yükselme mevcutsa bu duruma NSTEMI (ST elevasyonsuz miyokard enfarktüsü) denir. Her iki durumda da koroner anjiyografi ile acil müdahale gereklidir."

RİSK ALTINDAKİLER

Akut koroner sendromun, özellikle ileri yaş ve erkek bireylerde daha sık görüldüğünü ifade eden Korun, 40 yaşından sonra ani kardiyak ölümlerin yaklaşık yüzde 70’inin akut koroner sendroma bağlı geliştiğini söyledi.

Korun, ileri yaş, erkek cinsiyet ve ailede erken yaşta kalp hastalığı öyküsünün değiştirilemeyen risk faktörleri olduğuna dikkat çekerek, kontrol edilebilen risk faktörlerinin ise "şeker hastalığı (diyabet), hipertansiyon, hiperlipidemi (özellikle LDL kolesterol yüksekliği), sigara kullanımı" olduğunu kaydetti.

Koroner arter hastalığını önlemede atılacak en önemli adımın sigarayı bırakmak olduğuna işaret eden Korun, her gün en az yarım saat tempolu yürüyüş, katı ve hayvansal yağlardan uzak, dengeli beslenmek, stresten uzak durmak, kan şekeri ve tansiyonu kontrol altında tutmanın kalp krizini önlemenin yanı sıra, mevcut hastalıkların ilaç tedavisine daha iyi yanıt vermesini de sağlayacağına dikkat çekti.