Sağlam gitti, yatalak çıktı, şu an ölümün eşiğinde... Devlet ve özel eliyle bir hayat böyle karartıldı...

12 Temmuz 2024

Güncelleme: 13 Temmuz 2024

A
A

Bir halsizlik ve karın ağrısıyla başlayan sağlık sorunu, yanlış tedaviler ve ihmal sonucu özel ve devlet eliyle bir kabusa döndü. İşte sinirleri zorlayacak ve isyan ettirecek bir KKTC sağlık sistemi hikayesi...

ZgotmplZ Samet Karakoç

Yılmaz Çırakoğlu, Larnaka'nın Cevizli köyü doğumlu. Köyünün ilk üniversiteye giden genci, ilk memuru, ilk öğretmeni... 1968 yılında ilk coğrafya kitabını yazan kişi. Federe devlet döneminde öğrenci temsilcisi. KKTC'de Kültür Ataşesi, kısa bir dönem elçi vekili...

1991 yılında evlendiği Atiye Çırakoğlu da, 20 yıl Türkiye ve 20 yıl da KKTC'de devlete hizmet verdi. 35 yıldır KKTC'de yaşamını sürdüren Atiye Çırakoğlu, Öğretmen Akademisi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde (DAÜ) öğretim görevlisi olarak görev yaptı. DAÜ radyosunun kuruluşuna öncülük etti, üç yıl müdürlüğünü yürüttü. Eski Milli Eğitim Bakanı Eşber Serakıncı'nın danışmanlığını yaptı. DAÜ bünyesinde Kadın Araştırmaları Merkezi'nin kurucuları arasında yer aldı.

Yılmaz ve Atiye Çırakoğlu bu ülkeye hizmete ömürlerini adadı. 

Bir halsizlik ve karın ağrısıyla başlayan sağlık sorunu, ailenin iddiasına göre yanlış tedaviler ve ihmal sonucu özel ve devlet eliyle bir kabusa döndü.

Yılmaz Çırakoğlu bugün yatağa bağımlı ve Atiye Çırakoğlu'nun deyimiyle ölümün eşiğinde. 1.5 yıldır eşinin tedavisine kendisini adayan ve kendi sağlığından da olan Atiye Hanım, yaşatılanlara ve gördükleri muameleye öfkeli. Bu süreçte 2.5 milyon TL harcadıklarını da anlatan Çırakoğlu,  "Paramızla rezil ettiler." sözleriyle isyanını dile getirdi. İşte Atiye Çırakoğlu'nun anlatımıyla sinirleri zorlayacak ve isyan ettirecek bir KKTC sağlık sistemi hikayesi...

"PAROL VERDİK, NİYE BAĞIRIYORSUN?"

Atiye Çırakoğlu, 24 Kasım 2022 tarihinde genel bir halsizlik şikayetiyle Gazimağusa Devlet Hastanesi'ne başvurduklarını, Yılmaz Çırakoğlu'nun KOAH hastası olduğu için göğüs servisine yatırıldığını kaydetti. İkinci gün karın ağrısı şikayeti bağladığını ve gün geçtikçe ağrının şiddetinin arttığını anlatan Atiye Hanım, eşinin ağrı nedeniyle bağırdığını, hemşirelerin ise "Parol verdik, niye bağırıyorsun?" diye çıkıştıklarını ifade etti.

GLOBA GİRDİ, FARK EDİLMEDİ

Eşinin ağrısı geçmediği için 11'inci gün, prostat rahatsızlığı nedeniyle dışarıda tedavi olduğu doktora ulaştığını belirten Atiye Hanım, o doktorun yönlendirmesiyle Yılmaz Bey'in globa (hastanın aniden idrar yapamama durumu) girdiğinin anlaşıldığını ve ardından yapılan işlemle 4 kilo idrar çıkarıldığını anlattı. Ertesi gün buna rağmen akciğer tedavisi yapılmaya devam edildiğini ifade eden Atiye Hanım, eşinin ateşinin çıktığını ancak ağrı kesici ilaç Parol verilmekle yetinildiğini söyledi.

Girne Orduevi'nde çekilen bu fotoğraftan 72 saat sonra Çırakoğlu ailesinin hayatı altüst oldu.
AMBULANS VERİLMEDİ, AMELİYATLI HASTAYI ŞAHSİ ARABAYLA EVİNE GÖTÜRDÜ

Bu tedaviye tepki gösteren Atiye Çırakoğlu, 3 Aralık'ta eşini hastaneden çıkartarak, 5 Aralık'ta ise Lefkoşa'daki Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'ne götürdüğünü, 5 gün sonra prostat önü temizleme ameliyatı yapıldığını belirtti. Atiye Çırakoğlu, ameliyat sonrası eşinin göğüste birkaç gün süren tedavisinin ardından taburcu edildiğini ancak ambulans verilmediği için eşini o haliyle kendi şahsi arabasıyla Lefkoşa'dan İskele'ye götürdüğünü belirtti.

10 DAKİKA GEÇMEDEN 40 DERECE ATEŞLE YENİDEN HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜ

Eve vardıklarında eşinin ateşinin 40'a çıktığını ve 10 dakika geçmeden bu kez Yeniboğaziçi'ndeki Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'ne götürdüğünü anlatan Atiye Çırakoğlu, yapılan ilk müdahalenin ardından bu hastanede o dönem yoğun bakım servisi olamadığı için Lefkoşa'daki  Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildiğini belirtti.

 Bu topraklardaki ilk coğrafya kitabını yazan Yılmaz Çırakoğlu, diplomat pasaportuna da sahip bir isim.
KAN ZEHİRLENMESİ BAŞLADIĞI ORTAYA ÇIKTI, SEDYEYE BAĞLANDI, YEMEYİ KESTİ

Atiye Çırakoğlu, burada eşinde sepsis (kan zehirlenmesi) başladığının anlaşıldığını ve 12 gün sepsis tedavisi uygulandığını kaydetti. Günlük olarak kemikten kan gazı işlemi yapıldığını, bu işlem sırasında acıyla bağıran eşinin sedyeyle kelepçeye bağlandığını söyledi. Kelepçelerden kurtulmak isterken, eşinin elinin içine kan oturduğunu, sol kolunun tendonlarının koptuğunu ve aynı zamanda ajite (taşkınlık, saldırgan davranış) başladığını belirten Atiye Hanım, "Beni burada öldürecekler." diyerek kendisini çıkartmasını isteyen eşinin bu 12 günlük süreçte bedensel ve ruhsal durumunun tamamen değiştiğini, yemeyi kestiğini kaydetti.

RIZALARI ALINMADAN İKİNCİ KEZ KARNI DELİNDİ

Eve çıktıktan sonra yemeyi bıraktığı için Gazimağusa'daki bir tıp merkezinde eşinin midesine PEG (ağız yolu ile beslenemeyen hastanın karın duvarından geçirilerek mideye esnek bir tüp yerleştirmesi) açıldığını belirten Çırakoğlu, bir süre sonra bu PEG'in hortumunun kirlendiği için değişmesi gerektiğini, ancak ilk işlemi yapan doktora ulaşamadıkları için tekrar eşini Yeniboğaziçi'ndeki Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'ne götürdüklerini, burada hortumu değiştirmek yerine kendilerine bilgi verilmeden ve rızaları alınmadan ikinci bir PEG açıldığını söyledi.

"SAAT 18.00'DE EVDEN GELİP HASTANIZA MI BAKACAĞIM?"

Yeniden eve döndükten 2-3 gün sonra takılan ikinci PEG nedeniyle eşinin ağrılarının başladığını anlatan Atiye Hanım, ikinci işlemi yapan doktora ulaşabildiklerinde "Saat 18.00 oldu, bugüne kadar neredeydiniz? Evden gelip hastanıza mı bakacağım." şeklinde tepki gösterdiğini kaydetti.

Verdiği mamanın bu esnada diğer delikten çıktığını söyleyen Atiye Hanım, bu kez başka bir tıp merkezindeki cerraha gittiklerini, kendilerine "Kapanır, endişelenmeyin." dediğini ancak 1 ay geçmesine rağmen kapanmadığını dile getirdi.

Atiye Çırakoğlu, vefasızlığa öfkeli...
"BAŞKASININ AÇTIĞI DELİĞİ, BAKAN TALİMATIYLA KAPATMAMI İSTİYORLAR."

Bunun üzerine Sağlık Bakanı'na ulaştıklarını, onun yönlendirmesiyle Gazimağusa Devlet Hastanesi Başhekimi'ne gittiklerini ifade eden Atiye Çırakoğlu, başhekimin kendilerine "Başkasının açtığı deliği, bakan talimatıyla kapatmamı istiyorlar." tepkisi gösterdiğini belirtti. Burada eşine uyuşturmadan ilk deliğe yeniden PEG takıldığını ve iki deliğin de açık hale geldiğini kaydeden Atiye Hanım, bunun üzerine WhatsApp'tan rehberindeki kişilere, "iki delikli adam" yazarak, eşinin fotoğrafının olduğu sitemkar bir mesaj paylaştığını söyledi.

40 GÜN YATTI, KUYRUK SOKUMU ÇÜRÜDÜ, FARK EDİLMEDİ

Mesajın üstüne ilk PEG'i açan doktorun döndüğünü, önce ameliyat edileceğini belirterek, eşini Gazimağusa Devlet Hastanesi'nde cerrahi servise yatırdığını ancak 40 gün bekledikten sonra dikiş atarak deliği kapatma yoluna gittiğini dile getirdi. Eşinin son 10-15 günlük süreçte ateşinin 39-39.5'lerde seyrettiğini anlatan Atiye Hanım, meğer eşinin kuyruk sokumunda çürüme meydana geldiğini ancak bunun fark edilmediğini kaydetti.

Bunun üzerine eşini yeniden Yeniboğaziçi'ndeki Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'ne götüren Atiye Çırakoğlu, ilk müdahale sonrası eşinin yoğun bakıma kaldırıldığını, hastanede kaldığı üç haftaya yakın sürede genel durumunun normale döndürüldüğünü ve kuyruk sokumun temizlendiğini belirtti.

85 yaşındaki Yılmaz Çırakoğlu, neredeyse son bir buçuk yıldır İskele'deki evinde cihazlara bağlı yaşam sürüyor.
1.5 YILDA 2.5 MİLYON TL

Kuyruk sokumunun normale dönebilmesi çok pahalı olan vakum tedavisi gerektiğinin söylendiğini, ardından eve geçerek, üç hafta sürecek bu tedaviye başladıklarını anlatan Atiye Hanım, kiraladıkları vakum cihazına günlük olarak 100 euro ödediklerini kaydetti.

Çırakoğlu, 1.5 yılda eşinin tedavisi için 2.5 milyon TL harcadığını, ancak gelinen durumun ortada olduğunu dile getirdi.

"EĞER HASTANIZI TÜRKMEN BAKICIYA TESLİM ETMEZSENİZ, VAY HALİNİZE..."

Atiye Çırakoğlu ayrıca özel ve devlette Türkmen hasta bakıcı hegemonyası olduğundan da şikayet ederek,  günlük iki bin liradan hasta bakıcılara 60 bin lira ödediğini ancak eşinin kuyruk sokumundaki çürümeyi bile fark edemediklerinden ve ilgisiz olduklarından yakındı. Çırakoğlu, "Eğer hastanızı teslim etmezseniz bu bakıcılar, vay halinize... Buna rağmen çürüttü." dedi.


SON DURUM: YİNE SEPSİS...

Yılmaz Çırakoğlu, 12 Temmuz, bugün durumunun daha da kötüleşmesi üzerine "mecburen" Yeniboğaziçi'ndeki Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılarak, yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı.

MYK Haber'in görüştüğü Atiye Çırakoğlu, son durumla ilgili "Derhal yoğun bakıma aldılar, doktoru umutsuz. Mağusa Devlet Hastanesi'nden kaptığı bir virüs/mikropla baş edemiyorlar. Devlet yok, partizanlık memleketi yedi, bitirdi. Yine sepsis (kan zehirlenmesi)..." mesajı paylaştı.

BAKANDAN MYK HABER'E "TOPLANTIMI BÖLÜYORSUNUZ ÇIKIŞI"

Bu arada MYK Haber'in, Atiye Hanım'ın "Yetişin, hastam ölüyor. Devlete her gittiğimde ilgilenmiyor, bir saatte taburcu ediyorlar. Her gün o yüzden ağırlaşıyor." çağrısı üzerine sabah saatlerinde durumun aciliyeti için irtibata geçtiği Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, "Toplantımı bölüyorsunuz." tepkisini verdi.

Bu tavır üzerine konuşmayı sonlandıran MYK Haber'e, bir saat sonra bakan talimatıyla Gazimağusa Devlet Hastanesi Başhekimi Mustafa Kalfaoğlu ulaştı. MYK Haber tarafından başhekime, hastanın Yeniboğaziçi'ndeki Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılarak, yoğun bakıma kaldırıldığı bilgisi verildi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar