Cuma Hutbesi - 19 Temmuz 2024

19 Temmuz 2024 tarihli ve "20 Temmuz" konulu cuma hutbesi:

         Muhterem Müslümanlar!

        20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtının yarın 50'nci yılını kutlayacağız. 1516-1517’de Memlük Devletinin ortadan kaldırılmasıyla Doğu Akdeniz’deki bütün topraklar Osmanlı Devleti’nin mülkü haline gelmiş, Kıbrıs’ta üslenen korsanların Osmanlı gemilerine verdiği zarar sebebiyle adayı elinde bulunduran uyarılmalarına Venedikliler defalarca rağmen olumlu bir sonuç alınamamıştı. Bunun üzerine II'nci Selim 1568’de Kıbrıs’ın fethi için hazırlıklara başlanmasını emretti. Lala Mustafa Paşa serdar, Piyale Paşa ise donanma komutanı tayin edildi. 2 Temmuz 1570’de Limasol önlerine gelen Osmanlı donanması adanın fethine başlamıştı. Limasol’den sonra Larnaka’yı alan Osmanlı ordusu, 22 Temmuz’da Lefkoşa’yı kuşattı, 50 günlük bir kuşatmanın ardından Lefkoşa da fethedilerek merkezde bulunan Ayasofya Kilisesi camiye çevrildi. Baf ve Girne kalelerinin alınmasından sonra 1 Ağustos 1571 yılında son olarak Mağusa fethedilmiş ve 15,5 aylık bir zaman zarfında Kıbrıs adasının tamamı fethedilmişti. Ecdadımız Kıbrıs’ın fethinde 70 bin şehit vermiş ve bu cennet adayı Türkün Yurdu haline getirmişti.

        19. yüzyılın ikinci yarısında zor süreçler geçiren Osmanlı Devleti Ruslarla yapılan harplere ilaveten bir cephenin de İngilizlerce açılmasının önünü almak adına 1878 yılında adayı İngilizlere kiralamak zorunda kalmış ve geri gelmek üzere adadan ayrılmıştı. 1914’te başlayan Birinci Dünya savaşını fırsat bilen İngilizler Kıbrıs adasını ilhak ettiklerini ilan etmiş, Lozan’da da bu ilhakın onanmasını şart koşmuştu. İkinci Dünya savaşının bitişiyle birlikte küresel bazdaki değişikliklerin bir sonucu olarak Ortadoğu’daki bazı topraklardan çekilmeye başlayan İngiltere, Kıbrıs’tan da çekilmeye karar vermesiyle birlikte Kıbrıs’ı bir Yunan Adası yapabilme hayali anlamına gelen Enosis’i gerçekleştirebilmek adına 1955 yılında EOKA adlı terör örgütü kurulmuş ve bu silahlı örgüt adanın gerçek sahipleri olan Türklere karşı her türlü saldırıyı başlatmıştır. Buna mukabil 1 Ağustos 1958 yılında Anavatan Türkiye’nin desteğiyle Türk Mukavemet Teşkilatı kurulmuş ve zor şartlar altında kahramanca halkımızın direnişine öncülük etmiştir.

        1955 yılında Londra Konferansına katılan Anavatan Türkiye, Kıbrıs’ta resmen taraf olduğunu ilan etmiş, 1959 yılında yapılan Londra ve Zürih Antlaşmaları ile garantör devlet olma hakkını kazanmıştır. İngilizlerin 1960’ta resmen adadan ayrılması sonucu kurulan iki toplumlu Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti, Aralık 1963’te Rumlar tarafından başlatılan saldırılar sonucunda iki toplumlu olduğu gerçeğini inkâr etmiştir. O tarihlerden başlayarak 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtına kadar her fırsatta Müslüman Türk toplumunu potansiyel suçlu ve işgalci gibi gören Rum güçlerinin bu zulmü Kahraman Mehmetçiğin 20 Temmuz sabahı geri dönüşüyle son bulmuştur.

        Kahraman Türk askeri dost düşman herkese göstermiştir ki, vefalı Türk bir gün mutlaka geri gelir. Türkün destanında gasp, zaman aşımına uğrayarak hakka dönüşmez. Hak, hastalanır belki ama asla ölmez. Şanlı Türk ordusu asırlar geçse de kasırga olur, yıldırım olur, volkan olur, boran olur ve bir gün mutlaka kardeşini gelir bulur.

       Bu toprağın gerçek sahipleri bağrında yatan şehitlerdir. Ve şehitler ölmez, sadece görünmez ordulara dönüşür. Kanıyla, canıyla ve malıyla vatan savunmasında emeği geçen, Türkün şanlı bayrağının dalgalanmasında hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, ezanlarımızın bayraklarımızın indirilmemesi dindirilmemesi, için Cenâb-ı Hakkı’n yardımını üzerimizden eksik etmemesini niyaz ediyoruz.

        Hutbemi okumuş olduğum âyetin meâliyle bitiriyorum:

     “Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur; eğer sizi yardımsız bırakıverirse, O'ndan başka size yardım edecek kimdir? İnananlar yalnız Allah'a güvensinler.” (Al-i İmran 160.)