Cuma Hutbesi - 26 Temmuz 2024

26 Temmuz 2024

A
A

Din İşleri Başkanlığı'nca hazırlanan cuma hutbesinde bu hafta, "Cennet Vesilemiz, Aile Büyüklerimiz" konusuna yer verildi.

ZgotmplZ MYK Haber

26 Temmuz 2024 tarihli ve "Cennet Vesilemiz, Aile Büyüklerimiz" konulu cuma hutbesi:

Muhterem Müslümanlar!

Mekke’nin fetih günüydü. Hasret bitmiş, vuslat gerçekleşmişti. Müminler âdeta bayram sevinci yaşıyor, hep birlikte Allah’a şükrediyorlardı. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in sadık dostu ve hicret arkadaşı Hz. Ebûbekir ise Mekke’ye girdiğinde doğruca babasının yanına gitti. Müslüman olmasını gönülden arzuladığı babasını Allah Resûlü (s.a.s)’in huzuruna getirdi. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) yürümekte zorluk çeken bu adamı karşısında görünce Hz. Ebûbekir’e şöyle dedi: “Keşke bu yaşlı adamcağızı buraya kadar yormasaydın da ben onun yanına gitseydim.” Bu nazik davranıştan sonra Hz. Ebûbekir’in babası Ebû Kuhâfe Müslüman oldu.(İbn Hanbel, VI, 350.)

            Aziz Müminler!

Başta anne babamız olmak üzere aile büyüklerimiz, bizi Yüce Rabbimizin rızasına ulaştıran cennet anahtarımızdır. Onlar, rahmet ve mağfiret vesilemizdir. Evlerimizin bereketidir, sohbetlerimizin neşesidir. Varlıkları huzurun kaynağı, güvenin teminatıdır; yoklukları ise yürek yarası, gönül sızısıdır. Onlar, ailemizi bir arada tutan müstesna şahsiyetlerdir. Ailelerimiz ve toplumumuz onlarla daha da güçlüdür. Birlik ve beraberliğimiz onlarla daha da kuvvetlidir. Ne kadar büyük olursa olsun, sorun ve sıkıntılarımızı onların destek ve dualarıyla daha kolay aşarız.

Kıymetli Müslümanlar!

            Büyüklerimiz, bizleri yetiştirmek için nice fedakarlıkta bulundular. Tecrübeleriyle bize her daim rehberlik ettiler. Sevgi ve saygıyı, iyilik ve adaleti, hürmet ve muhabbeti onlardan öğrendik. Hayat yolculuğumuzdaki sığınağımız ve dayanağımız onlar oldu. Milli ve manevi değerlerimizi onlar bize aktardı. Onlar, yaşayan tarihimizdir, yerleri asla doldurulamayacak olan hafızamızdır. Büyüklerimize saygı ve ilgi göstermek; geçmişimize sahip çıkmak, geleceğimizden emin olmaktır.

Değerli Müminler!

Ne acıdır ki, her geçen gün nice ulu çınarımız yalnızlığa terkediliyor. Nice büyüğümüz, dört duvar arasında çocuklarını ve torunlarını görmeyi bekliyor. Bayramlarımız ve tatillerimiz, büyüklerimizi ziyaret yerine oyun ve eğlence fırsatları gibi görülmeye başlandı. Birçok insan, huzur ve mutluluğu bireysellikte arar hale geldi. Oysaki bizler; aile fertlerimizle, büyüklerimizle ve akrabalarımızla ilgilenmeyi emreden bir dinin mensuplarıyız. Ailemizden koparak bireysel bir hayatı tercih etmek, büyüklerimizden ve akrabalarımızdan uzaklaşarak kendi dünyamıza hapsolmak bizlere asla yakışmaz. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s), akrabalarımızla ilişkilerimiz ne kadar güçlü olursa Rabbimizle aramızdaki bağın da o kadar kuvvetli olacağını haber vermiştir.(Ebû Dâvûd, Zekât, 45.) Ayrıca anne babasının sağlığına ulaşıp da onların gönlünü alamayan kişilere “Burnu yerde sürtünsün” (Müslim, Birr, 10.) sözüyle uyarıda bulunmuştur.

Aziz Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de bugünün ihtiyarlarının dünün gençleri, bugünün gençlerinin de yarının ihtiyarları olacağını şöyle haber vermektedir: “Sizi güçsüz yaratan, güçsüzlüğün ardından kuvvet veren, kuvvetli halinizden sonra da güçsüz hale getiren ve yaşlandıran Allah’tır. O dilediğini yaratır. O hakkıyla bilendir, üstün kudret sahibidir.” (Rûm, 30/54.) O halde bugün bize düşen, büyüklerimize şefkat ve merhametle muamele etmektir. Onlara gönül alıcı hoş sözler söylemek, kalplerini asla kırmamaktır. Ziyaretlerimizle, ilgi ve alakamızla hayır dualarına mazhar olmaktır. Hayatlarını kolaylaştırmak için atacağımız her bir adımın bizleri Rabbimizin rızasına ulaştıracağını unutmamaktır. Değerlerine bağlı, anne ve babasına saygılı, büyüklerine hürmetkâr, bütün insanlığa faydalı nesiller yetiştirmenin gayretinde olmaktır.

Aziz Müminler!

Kıbrıs'ın Osmanlılar tarafından fethinin 453'ncü. Türk Mukavemet Teşkilatın 66'ncı, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının 48'nci kuruluş yıldönümü olan 1 Ağustos tarihinin, Kıbrıs Adası üzerinde Türk hakimiyetinin sağlandığı, Yunan ve Rum ikilisine karşı örgütlü mücadelenin başlatıldığı ve KKTC'nin düzenli ordusunun kurulduğu tarih olması bakımından anlam ve önemi çok büyüktür. Bu üç önemli olayın aynı günde kutlanması Kıbrıs Türk tarihindeki önemli dönüm noktalarının hatırlanmasına olanak tanımaktadır. Bu anlamlı gün vesilesiyle, öncelikle milli mücadele tarihimize emek veren, canıyla ve kanıyla bugünlere gelmemizi sağlayan aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve saygı ile anar, desteğiyle daima Kıbrıs Türkünün yanında olan Anavatan Türkiye’ye, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı mensuplarına şükranlarımızı sunar, Kıbrıs Türkü’nün Toplumsal Direniş Bayramı kutlu olsun.

Bu vesileyle, hak ve hakikat uğruna canlarını feda eden, milli mücadele tarihimize emek veren, canıyla ve kanıyla bugünlere gelmemizi sağlayan aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

Kıymetli Müslümanlar!

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadisiyle bitiriyorum: “Bir genç, bir ihtiyara hürmet ederse, Allah da ona yaşlılığında hürmet edecek birisini hazırlar.” (Tirmizî, Birr, 75)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar