Cuma Hutbesi - 6 Eylül 2024
6 Eylül 2024
Güncelleme: 7 Eylül 2024
Din İşleri Başkanlığı'nca hazırlanan cuma hutbesinde bu hafta "İlim Ve Eğitim, Ahlakla Yücelir" konusuna yer verildi.
6 Eylül 2024 tarihli ve "İlim Ve Eğitim, Ahlakla Yücelir" konulu cuma hutbesi:
"Aziz Müminler!
Okuduğum ayet-i kerimede Hz. İbrâhim ve Hz. İsmâil Cenâb-ı Hakk’a şöyle niyazda bulunmuştur: “Rabbimiz! İçlerinden onlara bir peygamber gönder; onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları her türlü kötülükten arındırsın. Şüphesiz, sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.” (Bakara, 2/129.)
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Kim ilim için yola çıkarsa Allah ona cennete giden yolu kolaylaştırır. Melekler, ilim tahsil edenler üzerine kanatlarını gerer...” (Tirmizî, İlim, 19.)
Muhterem Müslümanlar!
Yüce dinimiz İslam, kadın erkek her Müslümana ilim tahsil etmeyi asli bir vazife olarak yüklemiştir. Cenâb-ı Hak, اِقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذ۪ي خَلَقَۚ “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (Alak, 96/1.) buyurmuş, Allah adına ve O’nun rızası doğrultusunda okuyup öğrenmeyi bizlere emretmiştir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), ilim yolunda olanları övmüş, fayda vermeyen ilimden Allah’a sığınmıştır. (Müslim, Zikir, 73.) Zira insan; kendini, Rabbini ve çevresini ilimle tanır. Yaratılış gayesini bilgiyle öğrenir. Ahlak ve fazileti, iyilik ve takvayı eğitimle kuşanır. Hakkı batıldan, hayrı şerden, doğruyu yanlıştan hikmetle ayırır.
Kıymetli Müminler!
Rabbimizin güzel isimlerinden biri de “el-Alîm”dir. O, ilmin bizatihi kaynağıdır; verdiği akıl, indirdiği kitaplar ve gönderdiği peygamberler ile insanlara bilmediklerini öğretendir. Dolayısıyla ilim; vahiyle yoğrulur, nebevi ahlakla süslenir, insanlığın hayrına kullanılırsa gerçek anlamına kavuşur. Kişiyi dünyada huzur ve mutluluğa, ahirette ebedi nimetlere ulaştırır. Hakikati öğrenen ve öğreten konumunda olan mümin ise; Kur’an ile aklı, sünnet ile hayatı, İslam ile insanlığı buluşturabildiği ölçüde sorumluluğunu yerine getirmiş olur.
Değerli Müslümanlar!
İlim ve eğitim sadece bilgi yüklenmek değildir. İlmin ve eğitimin, talim ve terbiyenin amacı, güzel ahlaktır, sâlih ameldir. İyi insan yetiştirmektir. Topluma ve insanlığa faydalı olmaktır. Herkesin huzur içinde yaşayabileceği bir dünya inşa etmektir. Şayet, ilim ve eğitim; irfanla buluşur, ahlakla yücelirse kötüler ve kötülükler toplumda yer bulamaz. Şiddetin yerine şefkat, nefretin yerine merhamet hâkim olur. İlim ve eğitim, bilim ve teknoloji, şahsi çıkar ve ihtiraslar için kullanılır ise, insani ve ahlaki değerler hiçe sayılır.
Şüphe yok ki bilgi iki tarafı da kesen bir kılıç gibidir. Hayır için de şer için de kullanılır. Teknolojik bir ürün, ilk etapta hayatı kolaylaştıran, insan gücüne olan ihtiyacı azaltan harika bir araç olarak görünebilir. Ancak unutmamak gerekir ki bu harika aletleri pazarlayanlar, kendileriyle birlikte sinsi ideolojilerini de pazarlayabilirler. Toplumların refahına, gündelik hayatın konforuna katkı sağladıkları gibi kitlelerin kandırılmasına, hakikatin çarpıtılmasına, kin ve nefretin uyandırılmasına ve hatta toplumsal akıl tutulmalarına bile vesile olabilir. Nitekim internet üzerinden küresel bazda programlar yapan, dizi ve filmleri gösterime sunan bir medya şirketi hakikati tersine çevirerek mazlumu zalim, zalimi mazlum gösterme çabası içine girerek bütün dünyayı kandırmaya kalkışabilmektedir. Evin gerçek sahibini işgalci, gaspçıyı ise mazlum ve mağdur olarak pazarlayabilmektedir.
İçinde yaşadığımız coğrafya bu çarpıtmaların en bariz olarak yaşandığı yerlerdendir. 7 Ekim 2023’te Gazze’de Filistinlilere karşı başlayan soykırım ve vahşet bütün dünyanın gözü önünde hız kesmeden devam ederken, bombaların öldüremediği yavruları açlık, açlığın öldüremediğini de hastalık öldürürken küresel çapta yayın yapan kimi medya kuruluşları hâlâ zalimi mazlummuş gibi göstermeye devam etmektedir. Nitekim 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde, geçen üç yıllık kısa bir sürenin ardından 103 Türk köyü yakılmış, defalarca katliamlar yapılmış, silah zoruyla nüfusun yarısı göçe zorlanmış ve kalıcı travmalara sebep olmuşken ve bu zulmün hâlâ hayatta olan görgü tanıkları varken bunların hiçbiri yaşanmamış gibi bir hayasız tavır takınıp hayalî senaryolarla bütün dünyayı kandırabilme gayreti içine girmişlerdir.
Sonuç olarak bilgi, niyetin güzelliğiyle değere dönüşür. Kötülüğe vesile olan malumat yığınları ise sadece insanlığa değil bizzat bunun taşıyıcılarına da zarardır ve zehirdir.
Değerli Müminler!
Hutbemi, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu duasıyla bitiriyorum: “Allah’ım! Bana öğrettiklerinle beni faydalandır. Fayda verecek ilmi bana öğret ve ilmimi artır.” (Tirmizî, Deavât 128.)
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.
Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar