Arıklı'dan inşaat sektörü için "hata" itirafı: Şamar oğlanına çevirdik

18 Aralık 2024

A
A

Bakan Arıklı, inşaat sektörüyle ilgili çıkardıkları yasayı "hata" olarak niteleyerek, sektörü içeriden ve dışarıdan yapılanlarla şamar oğlanına çevirdiklerini belirtti.

ZgotmplZ

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Türkiye'deki muhafazakar basın aracılığıyla bir dönem Yahudilerin toprak satın alarak Kuzey Kıbrıs'ı "Filistinleştirdiği" iddialarının Türkiye'den sonra kendilerini de etkilemesi üzerine çıkardıkları yasanın inşaat sektörünü ciddi şekilde olumsuz etkilediğini fark ettiklerini belirtti.

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "hata yaptıklarını" ve toprak satışı ile konut satışını birbirinden ayırmaları gerektiği itirafında bulunan Arıklı, hükümetin durumun vahametini anlayarak acilen bir yasa gücünde kararname çıkardığını kaydetti.

Arıklı, şimdi de Suriye'nin yeniden inşasının gündeme geldiğini, Türkiye'de inşaat malzeme fiyatları bu sebeple artınca, ülkede de maliyetlerin yükselip, konuta talebin azalacağını belirterek, "sektörü içeriden ve dışarıdan yapılanlarla şamar oğlanına çevirdik" ifadesini kullandı.

Erhan Arıklı'nın, "İnşaat Sektöründe 3'üncü Tehdit" başlıklı paylaşımı şöyle:

"İnşaat sektörünün, yaklaşık 65 yan sektörü sürükleyen lokomotif sektör olduğu bilinen bir gerçek. Türkiye'ye çağ atlatan rahmetli Özal da bu gerçekten hareketle 1983'te işbaşına geldiğinde bu sektöre el atmış ve Toplu Konut Fonu ile inşaat sektörünü coşturmuştu. 

Bizde de özellikle Annan Planı'ndan sonra ve hatta Annan Planı tartışılırken inşaat sektöründe ciddi bir patlama yaşandı. Çünkü, plana göre "değer kazandırılmış Rum malları" elimizde kalacak, Rum'a iade edilmeyecekti.

İnişli, çıkışlı bir süreçten sonra inşaat sektörümüz ciddi bir seviyeye ulaştı. Ekonomiye çok ciddi ivme kazandırdı. Toplamda 35 bin civarında konut TC'li veya 3'üncü ülke vatandaşlarına satıldı. Mesela Güney Kıbrıs'a yerleşmiş binlerce Rus ve Ukraynalı paralarını getirip Kuzey'de emlak sektörüne yatırdı. 

Bu durum, Rumları ciddi şekilde rahatsız etti. Kuzey'de Rum malları üzerine inşaat yapan müteahhitlere, bu malları pazarlayan yerli ve yabancı emlakçılara davalar açtı ve bazılarını tutukladı. Bu durum inşaat sektörümüzü ciddi bir krize yol açtı.

Öte yandan Türkiye'de de muhafazakar basın kullanılarak Kuzey Kıbrıs'ta toprakların Yahudiler tarafından satın alınarak 'Filistinleştiği' iddiaları ortaya atıldı. Bu iddialarda haklılık payı vardı elbette. Özellikle avukatlar vasıtası ile kurulan şirketlerin Kuzey Kıbrıs'ta toprak satın aldığı bilinen bir gerçekti.

Gizli bir el sanki toprak satılıyor propagandası ile daire satışlarını da engellenmek istemişti Kıbrıs'ta. Türkiye kamuoyu ve yöneticileri bu propagandadan ciddi şekilde etkilendi.

Biz de ister istemez bu propagandadan etkilendik. Bir yasa çıkardık. Çıkardığımız yasanın inşaat sektörünü ciddi şekilde olumsuz etkilediğini kısa bir sürede fark ettik. 

Hata yaptık. Toprak satışı ile konut satışını birbirinden ayırmamız gerekirdi. Çünkü 35 bin konutun oluşturduğu apartmanlar, sadece 3 bin 500 dönüm toprağın üzerine kurulmuştu. Bunun nesi tehlike idi ki? Yapmamız gereken, burada konut alan ve o konutlarda yaşayan yabancılar için altyapı tedbirleri almaktı.

Hükümetimiz şimdi konunun vahametini anladığı için, acilen bir yasa gücünde kararname çıkardı. Yasa, Komitelerde tartışılırken elbette muhalefetin de görüşleri dikkate alınarak daha da iyileştirilecek.

Biz, inşaat sektörümüzün içine girdiği krizi rahatlatmaya çalışırken bir başka tehlike daha ortaya çıktı.

Bildiğiniz gibi Suriye Esat rejiminden kurtuldu. Yeni bir Suriye inşa edilecek. Dışarıdaki göçmenleri tekrar Suriye'ye döndürebilmek için burada on binlerce konut yapılacak.

Dün rahmetli Amcaoğlu'nu ebediyete uğurlarken burada iş yapan bir müteahhit arkadaşla karşılaştım. 'Suriye'ye gidiyorum Bakanım' dedi. Biraz sohbet ettik.

Türkiye'deki bütün firmaların ilgilerini Suriye'ye yönettiğini, orada yapılacak on binlerce konutun malzemelerinin Türkiye'den gideceğini, bu talebin Türkiye'de inşaat malzeme fiyatlarını yukarı çekeceğini, böylece KKTC'de inşaat maliyetlerinin fırlayacağını, bunun da konuta olan talebi düşüreceğini söyledi. 

İnşaat sektörümüzü içerden ve dışarıdan yapılanlarla 'şamar oğlanına döndürdük' anlayacağınız..."

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar