
Cenevre için beklentiler yüksek değil: Çözümü merkeze alan girişimlere katkı için orada olacağız
10 Mart 2025
Güncelleme: 10 Mart 2025
CTP Genel Başkanı Erhürman, Cenevre'de yapılacak genişletilmiş Kıbrıs toplantısıyla ilgili beklentilerin yüksek olmadığını belirterek, çözümü merkeze alan girişimler olursa, onlara katkı koymak için orada olacaklarını söyledi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, 17-18 Mart tarihlerinde Cenevre’de yapılacak olan Kıbrıs zirvesiyle ilgili beklentilerin yüksek olmadığını söyledi.
Sosyal medya hesabı Facebook'tan açıklama yapan Erhürman, kendisinden "güvenlik, enerji ve müzakerelerle" ilgili herhangi bir somut öneri duymadıklarını belirttiği Rum lider Nikos Hristodulidis’in, Cenevre'ye götüreceğini söylediği "somut öneriler"in ne olduğunun belirsiz olduğuna dikkat çekti.
Erhürman, bu önerilerin "Crans Montana’da kaldığımız yerden devam edelim"in ötesinde bir nitelik taşıması gerektiğini belirtti.
Kıbrıs ve bölge için kalıcı barış ve istikrarın anahtarının, Tatar ve Hristodulidis’in çoğu zaman kendi içlerinde de çelişen iddiaları Cenevre'de yapılacak genişletilmiş toplantıda bir kez daha tekrarlamaları olmadığını kaydeden Erhürman, “Orada olacağız ve Kıbrıs’ta ve bölgede çözümü, kalıcı barış ve istikrarı, aklı merkeze alan girişimler olursa, onlara katkı koymak için elimizden geleni yapacağız.” ifadelerini kullandı.
Erhürman’ın paylaşımı şöyle:
Cenevre’deki toplantıya az bir zaman kaldı. Sn. Tatar’ın bildiklerimiz ve sıklıkla anlamlandırmakta zorlansak da her gün duyduklarımız dışında yeni bir söz söyleme niyeti yok gibi görünüyor.
Sn. Hristodulidis ise bir yandan 'bu toplantı benim girişimlerim sayesinde gerçekleşecek' derken, diğer yandan masaya 'somut öneriler' götüreceğini de söylüyor.
'Somut öneriler'in ne olduğunu bilmiyoruz! Ama 5+1 formatında gerçekleşecek bir toplantı söz konusu olduğuna göre, bu somut önerilerin 'Crans Montana’da kaldığımız yerden devam edelim'in ötesinde ve dünyada, özellikle de bölgede olan bitenden haberdar nitelik taşıması önemli elbette.
Bölgede güvenlik son derece önemli. AB için güvenlik meselesi son dönemde en önemli gündem maddelerinden biri.
Sn. Erdoğan, AB’ye güvenlik konusunda önemli mesajlar veriyor. AB de, yeni güvenlik denkleminde Türkiye’yi önemsiyor. Bu belli. Sn. Hristodulidis ise çok açık bir biçimde, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri tarafından düzenlenen Ukrayna ve Avrupa güvenlik zirvelerinden dışlanması gerektiğini söylüyor.
İkinci önemli mesele enerji. Yunanistan-Kıbrıs-İsrail üçgenindeki, fizibilitesi ve 'ekonomik aklı' herkesçe sorgulanan 'Great Sea Interconnector' projesi bir türlü ilerleyemiyor. Hem ekonomik, hem de Kıbrıs’ta ve bölgede kalıcı barışa ve istikrara yönelik siyasi akıl, Kıbrıslı Türklerin ve Türkiye’nin bu projeden dışlanmaması gerektiğini söylüyor ama Sn. Hristodulidis’in kulakları böyle bir akla hala kapalı.
Bunların yanında, dönüşümlü başkanlık ve en az bir Kıbrıslı Türkün olumlu oyu olmadıkça federal organlarda karar alınamaması ilkelerini de içerecek şekilde siyasi eşitlik, resmi müzakerelerin takvimli ve sonuç odaklı olması ve müzakerelerin yine Kıbrıs Rum Liderliği’nin ayak sürümesi sonucunda başarısızlıkla sonuçlanması halinde bugünkü statükoya dönülmemesi gibi konularda şu ana kadar Sn. Hristodulidis’ten 'somut öneri' niteliğinde hiçbir şey duymadık.
Cenevre’den 'Kıbrıs sorunu' ile ilgili olumlu bir adım beklenecekse (hele de yalnızca iki toplum liderinin değil, BM Genel Sekreteri’nin ve üç garantör ülkenin de bulunduğu ortamda), hem bunca yıllık müzakere tarihi çerçevesinde Sn. Genel Sekreter’in dediği gibi 'yeni yaklaşımın eskilerden farklı olması', hem de bölgenin, Avrupa’nın ve dünyanın gereksinimlerinin dikkate alınması gerekir.
Kıbrıs ve bölge için kalıcı barış ve istikrarın anahtarı, Sn. Tatar ve Sn. Hristodulidis’in her gün dile getirdikleri, çoğu zaman kendi içlerinde de çelişen iddiaları Sn. Genel Sekreter’in ve üç garantör ülkenin önünde bir kez daha tekrarlamaları değildir.
Unutulmamalıdır ki 'bu haller' bir Haspolat geçiş noktasının açılması meselesini bile 5+1’e bırakan hallerdir.
Kısacası, an itibarıyla Cenevre toplantısı ile ilgili beklentiler hiç de yüksek değil.
Orada olacağız ve Kıbrıs’ta ve bölgede çözümü, kalıcı barış ve istikrarı, aklı merkeze alan girişimler olursa, onlara katkı koymak için elimizden geleni yapacağız."
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.
Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar