
"Başörtüsü krizi" bitmiyor: Hak ve Özgürlük Platformu talepte bulundu
9 Nisan 2025
Hak ve Özgürlük Platformu, öğretmenlerin başörtüsü kullanan öğrencilerin sınıfında derse girmemesinin tüm öğrencilerin anayasal hakkı olan eğitimden mahrum bıraktığını belirterek, konuyla ilgili hukuki süreçlerin başlatılmasını istedi.

Bakanlar Kurulu'nun dünkü toplantısında onaylanarak Resmi Gazete'de yayımlanan ve liselerde öğrencilerin başörtüsüyle okula gitmesinin yolunu açan okullardaki disiplin tüzüğü değişikliği kararı, toplumun farklı kesimlerinden farklı tepkilere neden oluyor.
Hak ve Özgürlük Platformu, tüzüğe ilişkin bugün yaptığı açıklamada, başörtüsü taktığı için bazı öğrencilerin sınıflara alınmaması ve eğitim hakkından mahrum bırakılması gibi uygulamaların ciddi hak ihlallerine yol açtığını belirterek, bu tutumu kınadı.
Anayasa’nın 59'uncu maddesine atıfla herkesin eğitim ve öğrenim hakkına sahip olduğu belirtilerek, 23'üncü maddenin de din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına aldığı kaydedilen açıklamada, bazı öğretmenlerin başını örten öğrencilerin sınıflarında ders yapmayıp, tüm öğrencilerin eğitim hakkını gasp ettiğini savundu.
Platform, bu yöndeki tutumlara ilişkin hukuki süreçlerin başlatılmasını ve bu konudaki yetkinin okul yönetimlerinden alınarak doğrudan Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenmesini talep etti.
Hak ve Özgürlük Platformu'nun basın açıklaması şöyle:
"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti, liselerde öğrencilerin dini inançları gereği başörtüsü takmalarına özgürlük tanıyan bir düzenlemeyi yürürlüğe koymuştur. Bu karar, KKTC Anayasası başta olmak üzere, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan ulusal mevzuat çerçevesinde alınmıştır.
Ancak üzülerek görmekteyiz ki, bazı sendikalar ve sendikalara bağlı eğitimciler bu düzenlemeyi tanımamakta; hukuka aykırı biçimde, inancı gereği başını örten öğrencilerin bulunduğu sınıflarda ders yapmayı reddetmekte, bu suretle hem ilgili öğrencilerin hem de sınıftaki diğer tüm öğrencilerin eğitim hakkını gasp etmektedir.
Bu durum açıkça şu hak ihlallerini içermektedir:
- KKTC Anayasası’nın 59'uncu Maddesi, herkesin öğrenim ve eğitim hakkına sahip olduğunu güvence altına alır.
- Anayasa’nın 23'üncü Maddesi uyarınca herkes, din ve vicdan özgürlüğüne sahiptir. Devletin düzenlemesi bu özgürlüğü koruma amacını taşırken, bazı kişi ve grupların bu hakka engel olması kabul edilemez.
Sendikaların hak arama ve grev özgürlüğü elbette meşrudur, ancak bu özgürlük hiçbir zaman anayasal hakların ve kamu hizmetinin engellenmesi pahasına kullanılamaz. Öğrencilerin dini inançları sebebiyle eğitimden mahrum bırakılması, hak arama değil, hak ihlalidir.
Bu sebeple,
A- KKTC yasalarına ve anayasal düzene aykırı hareket eden sendikal tutumların ivedilikle denetlenmesi ve hukuki süreçlerin başlatılması,
B- Eğitim hakkının mutlak surette korunması ve bu hakkı engellemeye yönelik girişimlere karşı kamuoyunun bilinçlendirilmesi, zaruri hale gelmiştir.
Öğrencileri hedef alan bu ayrımcı ve yasa dışı uygulamaları kınıyor; devleti anayasal düzeni ve insan haklarını koruma görevini yerine getirmeye davet ediyoruz.
Ayrıca, ortaokullarda bu konunun okul idarecilerinin inisiyatifine bırakılması ciddi bir hukuki ve vicdani sorun oluşturmaktadır. Bazı okul yöneticileri öğrencilerin dini inançlarına saygı gösterirken, bazıları ideolojik gerekçelerle başörtülü öğrencileri okuldan geri çevirmekte, eğitim haklarını gasp etmektedir.
Bu hakkın bazı idarecilerin keyfi kararlarıyla engellenmesi kabul edilemez. Eğitim hakkı, kişilerin inisiyatifine değil, devletin teminatına bağlı olmalıdır.
Bu konuda yetkinin okul yönetimlerinden alınarak doğrudan Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenmesi, her çocuğun eşit ve adil şekilde eğitim hakkına erişiminin güvence altına alınması gerekmektedir.
Her iki konunun da takipçisi olacağımızı kararlılıkla ifade eder, kamuoyuna saygıyla duyururuz."
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bizi Facebook'ta takip edin!
mykibris.com'u Facebook üzerinden takip edin, son paylaşımlardan haberdar olun.
Yorum Yap
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.
Tüm Yorumlar