Ertuğruloğlu, beş devletin AB ile anlaşmasında Güney Kıbrıs'ı suçladı

16 Nisan 2025

Güncelleme: 17 Nisan 2025

A
A

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, üçü TDT üyesi beş devletin AB ile anlaşma imzalayarak KKTC'yi yok saymasını, bunun ne KKTC için bir felaket ne de Güney Kıbrıs için bir zafer olduğunu söyledi.

ZgotmplZ

Türkiye'nin büyük önem verdiği Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) üç önemli üyesinin, Kıbrıs’ta Rum kesimi ile diplomatik ilişki tesis edip büyükelçi ataması, Kıbrıs politikasını etkileyecek önemli bir adım olarak tartışma yarattı.

Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan, Avrupa Birliği (AB) ile 4 Nisan'da gerçekleştirdikleri zirvede, yalnızca Türkiye'nin tanıdığı "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti"nin kurulmasını kınayan ve devletlere tanımama çağrısı yapan BM Güvenlik Konseyi'nin 541 ve 550 sayılı kararlarına da bağlı kalacaklarını açıkladı.

Kırgızistan ve Tacikistan da imzaladıkları anlaşmayla 541 ve 550 sayılı kararlara bağlılıklarını bildirip KKTC ilanını ''uluslararası hukuka aykırı ayrılıkçı bir eylem'' olarak niteledi.

ERTUĞRULOĞLU İLK KEZ KONUŞTU

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın Avrupa Birliği (AB) ile imzaladığı anlaşmaya yönelik BRT ekranlarında ilk açıklamayı yaptı.

Ertuğruloğlu, bu adımdan memnuniyet duymadığını ancak olayı sadece o pencereden de görmemek gerektiğini belirterek, "Bunu politikamızın eleştirilmesine neden olarak görmemek lazım" dedi ve aynı AB'nin Rum tarafını tüm Kıbrıs adına üye yaptığını da anımsattı.

Bakan Ertuğruloğlu, AB'nin Kıbrıs adasının gerçekleri ile bağdaşmayan bir algısı olduğunu da sözlerine ekledi.

"RUM TARAFI AB'Yİ SİLAH OLARAK KULLANIYOR"

AB'nin TDT'deki bazı ülkeleri bir toplantıyla farklı bir adım ve sürece dahil ettiğini kaydeden Ertuğruloğlu, Rum tarafının her zaman AB'yi bir silah olarak kullandığını belirtti.

Tahsin Ertuğruloğlu, egemen devlet zeminindeki politikaya karşı olan bu görüşle KKTC'nin tanınmasının bilinçli bir şekilde önünün kesildiğini dile getirerek, TDT'ye üye bazı ülkeleri kullanarak yapılmak isteneni de bu gözle görmek gerektiğini kaydetti.

"541 ve 550 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla ilgili adımları bu devletlere Güney Kıbrıs ve AB attırmıştır" açıklamasını yapan Ertuğruloğlu, yaşanan olumsuzlukların bazı kesimler tarafından doğru şekilde değerlendirilmediğini de söyledi.

Ertuğruloğlu, AB'nin her zaman Kıbrıs Türkü'nü Kıbrıs Cumhuriyeti altına sokma gayreti içinde olunduğunu savunarak, Rum tarafının da bu bilinçle AB'yi kullandığını belirtti.

"NE KKTC İÇİN FELAKET NE DE GÜNEY KIBRIS İÇİN ZAFER"

Bu olayın soğukkanlılıkla karşılanması gerektiğini ifade eden Ertuğruloğlu, bunun ne KKTC için bir felaket ne de Güney Kıbrıs için bir zafer olduğunu söyledi.

Ertuğruloğlu, artık egemen devlet politikasından geri adım atılmasının söz konusu olmadığının çok iyi anlaşılması gerektiğine de işaret ederek, Rum tarafının AB normları ile örtüşen bir çözüm taraftarı olduğunu, bunun da serbest dolaşım ve serbest yerleşim anlamına geldiğini söyledi.

"Tüm bunlara karşı biz dik durmayı tercih eden bir halkız" diyen Ertuğruloğlu, bu noktaya yıllar süren bir mücadele ile gelindiğini belirtti.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar

İlginizi Çekebilir