Rum yetkililerin reddettiği "geri itme" iddialarını UNHCR doğruluyor

Haber Merkezi

Rum sahil güvenlik ekiplerinin içerisinde kadın ve çocukların da yer aldığı 80 Suriyeli göçmenin bulunduğu botlara ateş açtığı ve botları geri ittiği iddia edildi.

21 kişinin bulunduğu botlardan biri battığı, 19 kişi hayatını kaybettiği ve 2 kişinin sağ kurtulduğu ve olayın, sağ kurtulan göçmenlerin Birleşmiş Milletler Kıbrıs Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne verdiği bilgi ile ortaya çıktığı belirtildi.

AlphaNews'in haberine göre, kurtulanlardan biri ifadesinde, "Rum Liman İdaresi ve Sahil Güvenlik botları, teknelerdeki insanlara geri dönmeleri talimatını verirken göçmenlerin bulunduğu botlara su sıktı, denize uyarı ateşi açtı." dedi. Botlara binen güvenlik güçlerinin insanları kelepçelediği ve cep telefonlarına el koyup, bazılarının da dövüldüğü iddia edildi.

17 Mart'ta, Suriye'den 20'den fazla göçmeni taşıyan bir tekne Güney Kıbrıs açıklarında alabora olmuş, iki kişiyi sağ kurtulurken, yedi kişinin cesedi bulunmuştu. 11'den fazla kişi ise hâlâ kayıp.

Rum Göçmenlik Bakan Yardımcısı Nikolas Ioannides, botları geri itmediklerini öne sürerek, "Bunun yerine caydırıcı devriyeler gerçekleştirdik." diye konuştu.

Philenews ise, Güney Kıbrıs açıklarında Suriyeli göçmenlerin bulunduğu geminin enkazından sağ kurtulanlara ulaşmak için dün olumsuz hava şartlarına rağmen yapılan arama çalışmalarının sonuçsuz kaldığını aktardı.

RUM MAKAMLARI ATEŞ AÇMA VE GERİ İTME İDDİALARINI KESİN DİLLE REDDETTİ

Habere göre konuyla ilgili üç yetkili bakanlık, göçmenlerin geri itildiği ve ateş açıldığı yönündeki bilgileri reddederek, bu tür suçlamaları "kabul edilemez" olarak nitelendirdi.

Rum Adalet, Savunma ve Göçmenlik Bakanlıkları ortak açıklama yaparak, birbirleriyle bağlantısı olmayan üç ayrı olaydan söz ederken, bazı örgütler ve yayın organları tarafından kendilerine yöneltilen, ateş açılması, tazyikli su sıkılması veya geri püskürtme iddialarını kesin bir dille yalanladı.

"Çeşitli kuruluşların yayın, ilan ve duyuruları yoluyla karışıklık yaratıldığını" savunan Rum yetkililer, yaşanan üç farklı olayın birbirleriyle ilgisi olmadığını iddia etti.

Rum yetkililer, üç deniz olayının ayrıntılarını şöyle aktardı:

• İlk ve aynı zamanda en son olay 17 Mart Pazartesi günü meydana geldi. Rum Liman Başkanlığı, Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi (JRCC) koordinasyonunda devriye ve müteakip operasyon kapsamında, iki gemi kazasında mahsur kalan 2 kişiyi kurtarmış ve 7 cesede ulaşmıştır. Yapılan aramalarda herhangi bir tekneye rastlanmazken, teknelerin bulunduğu yer ile battığı yer tespit edilemedi.
• İkinci olay, 16 Mart Pazar günü yaşandı. “Alarmphone” adlı sivil toplum örgütü, denizde tehlike altında insanlar olduğunu bildirdi. JRCC'nin başlattığı hava ve deniz aramalarında hiçbir gemi veya insan bulunamadı. STÖ, bu olayla pazartesi günkü olay arasında bir bağlantı olmadığını kabul etti. Pazartesi günkü gemi kazasının yeri, zamanı ve koşulları halen bilinmiyor.
• Üçüncü olay 13-14 Mart tarihlerinde iki teknenin karıştığı kazada yaşandı. Olay, Rum Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın Lübnan sınırındaki arama-kurtarma sahasının bir bölümünde, Güney Kıbrıs karasuları dışında meydana geldi. JRCC, Lübnan ile koordineli çalışmalar yürüttü. Yetkililer, bu olayla ilgili sosyal medya iddialarını "yanıltıcı ve doğrulanmamış kaynaklara dayalı" olarak nitelendirdi.

Yetkililerin ayrıca, güvenli olmayan tekneleri kullanarak insan hayatını tehlikeye atan insan kaçakçılığı şebekeleri konusunda da duydukları derin endişeye yer verdiği açıklamasında, "Can kayıplarının trajik olması nedeniyle büyük üzüntü içindeyiz" denildi.

Açıklamada, "İnsanların acı çekmesinden çıkar sağlayan ve insanları büyük tehlikeye atan suç şebekeleriyle mücadele etmek hepimizin ortak görevidir." ifadesine yer verilerek, "Rum hükümetinin, Kıbrıs'ın uluslararası hukuk sınırları içinde hareket ettiği ve denizdeki yardım çağrılarını hiçbir zaman görmezden gelmediği" savunuldu.

UNHCR: RUM YETKİLİLER, TEKNELERİ GERİ GÖNDERDİ

Cyprus Mail, Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü'nün (UNHCR), Rum yetkililerin kesin dille reddettiği, iddia edilen 14 Mart'taki geri itme olayıyla ilgili "ciddi endişeler dile getirdiğini" yazdı.

UNHCR'ye göre, kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere yaklaşık 80 Suriye vatandaşını taşıyan üç tekne Kıbrıs'a ulaştı, ancak Rum yetkililer tarafından zorla Suriye'ye geri gönderildi. Örgüt, bu kişilerin Suriye'den kaçtığını ve zorla geri gönderilmelerinin uluslararası hukuku ihlal ettiğini iddia etti.

Devletlere geri gönderme ve iadelerden kaçınmaları çağrısında bulunan UNHCR, bu tür eylemlerin geri göndermeme konusundaki uluslararası yükümlülükleri ihlal ettiğini ve ilgili anlaşmalara taraf olmayan devletlerin bile bu ilkeye saygı duyması gerektiğini vurguladı.

UNHCR ayrıca hükümetlere, ülkelerinden kaçan Suriyelilerin Suriye'nin hiçbir yerine geri gönderilmemesi gerektiğini vurgulayarak, deniz operasyonlarının mülteci ve insan hakları yasalarına uymasını sağlamaları çağrısında bulundu.