Maviş'ten eylem öncesi yazısı: İktidarın derdi kız çocuklarının saç telleri... Yazıklar olsun

8 Nisan 2025

A
A

KTÖS Genel Sekreteri Maviş, bu akşamki eylem öncesi yaptığı açıklamada, başörtüsü tartışmasının siyasi bir proje olduğunu savunarak, iktidara kız çocuklarının üzerinden ellerini çekme çağrısı yaptı.

ZgotmplZ

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, kamuoyunda "başörtü krizi" olarak adlandırılan, okullardaki başörtü serbestisi konusuyla ilgili iktidarı hedef alan bir açıklama yaptı.

Lefkoşa'da, başörtüsü konusundaki tüzük değişikliğine tepki amacıyla öğretmen sendikaları öncülüğünde, bazı sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin desteğiyle bu akşam eylem gerçekleştirilecek.

Maviş, bugün Lefkoşa'da yapılacak tepki eylemi öncesi kişisel sosyal medya hesabı üzerinden "Yazıklar olsun size" başlıklı açıklamasında, başörtüsü tartışmasının "Türkiye'deki iktidarın Kıbrıs Türk toplumuna dayattığı siyasi bir proje olduğunu ve kadın bedeni ve çocuklar üzerinden toplum mühendisliği yapılmak istendiğini" savundu.

Laikliğin yok sayılarak, çocukların siyasi projelerin malzemesi yapıldığını ileri süren Burak Maviş, bu durumun sadece çocukların değil, toplumun geleceğine yöneltilmiş bir tehdit olduğunu ve buna sessiz kalmayacağını dile getirdi.

Maviş, anneannesi ile birlikte annesinin çocukluk halini gösteren bir fotoğraf da paylaştığı açıklamasında, "Şimdi mücadele zamanı.
Çocuklarımız için, kadınlar için, toplumun geleceği için."
vurgusu yaptı.

Burak Maviş'in anne ve anneannesi.

Burak Maviş'in açıklaması şöyle:

"Başörtüsü meselesi yine gündemde. Ancak bu tartışmanın merkezine çocukları yerleştirmek, kabul edilemez bir siyasi mühendisliktir.

Başörtüsü, yetişkinlerin tercihidir; çocuklar için değil. Kimlik gelişimi tamamlanmamış çocukların dini sembollerle etiketlenmesi, yönlendirme ve baskıdır. Bu durum, sadece bir kıyafet tercihi değil; çocuk hakları, psikolojik gelişim ve laiklik açısından ciddi bir sorundur.

Devletin görevi, çocukların üstün yararını korumaktır. Eğitim ortamları dini ve siyasi etkilerden arındırılmalıdır. Ailelerin inancı değerli olabilir, ama bu inanç çocukların özgür gelişiminin önüne geçmemelidir.

En kötüsü ise şu:
Bu ülkede hâlâ ne hastanelerde bebeklerimizi,
Ne yollarda insanlarımızı,
Ne de okullarda çocuklarımızı koruyabiliyoruz.
Ama iktidarın derdi ne?
Kız çocuklarımızın saç telleri.
YAZIKLAR OLSUN SİZE!

Laiklik yok sayılıyor, çocuklar siyasi projelerin malzemesi yapılıyor. Bu sadece çocukların değil, toplumun geleceğine yöneltilmiş bir tehdittir. Ve biz bu tehdide sessiz kalmayacağım, kalmayacağız.

Gerçek sevgi: 
Çocuğun kendini keşfetmesine izin vermektir.

Gerçek mücadele: 
Onun adına da direnebilmektir.

Neden Sessiz Kalamam?

Kıyafet ve inanç özgürlüğü evrensel bir haktır. Ancak bizim coğrafyamızda bu konu, hak değil siyasal müdahale aracı olarak kullanılıyor.

Başörtüsü tartışması, Erdoğan rejiminin Kıbrıs Türk toplumuna dayattığı bir siyasi projedir. Kadın bedeni ve çocuklar üzerinden toplum mühendisliği yapılmak isteniyor.

Aynı kişiler, 10 Kasım’da, 23 Nisan’da çocuklarını okula göndermemeyi özgürlük sayarken, söz konusu başörtüsü olduğunda bu müdahaleyi “vicdan hürriyeti” diye savunuyor.

Bu çifte standardı ve sahte özgürlükçülüğü reddediyorum.

Gerçek özgürlük, bireyin baskıdan uzak seçim yapabilmesidir.
Gerçek laiklik, herkesin eşit yurttaş olmasıdır.
Gerçek demokrasi, hakların siyasi araç haline getirilmemesidir.

Şimdi mücadele zamanı.
Çocuklarımız için, kadınlar için, toplumun geleceği için."

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR


Yorum Yap

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.Giriş yapmak için tıklayınız.

Tüm Yorumlar

İlginizi Çekebilir