Ramazan özel: İyilik ve kötülük

Yüce dinimiz İslam insanları bir takım ibadet ve taatlerle sorumlu tuttuğu gibi onu çevresine karşı da sorumlu tutmuş, dünyanın imarı, toplumda iyiliklerin çoğalmasına kötülüklerin ise azaltılmasını emretmiştir. Müslüman yaşadığı topluma karşı ilgisiz, ondan bihaber olamaz. Eğer toplumda bir haksızlık bir zulüm var ise onları engellemeye çalışır. İyi ve güzel olan şeylerin ise yaygınlaşması ve gelişmesine çaba sarf eder. İslam medeniyet tarihine baktığımızda iyiliklerin yaygınlaşması için pek çok kurum ve kuruluşun ortaya çıktığını görmekteyiz. Bunlar insanlık için de şaheser örnekler niteliğindedir.

İyiliklerin emredilmesi ve kötülükten sakındırma dini bir vazife olarak kabul edilir. Zira Kur’an-ı Kerimde bu hususla ilgili birçok örnek vardır. Al-i İmran suresinde Allah-u Teala “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” Buyurarak konu dini bir yükümlülük ortaya koymuştur.

Toplumda ortaya çıkan haksızlık ve zulümler, ahlaki sapmalar, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, kamu malına zarar verme, güçsüz ve kimsesizlerin hor görülmesi, gibi aksaklıklar sadece, bunlara muhatap olanlara zarar vermeyip, uzun vadede bütün toplumun huzuru ve güvenini zedeler. Karşılıklı anlayış, güven ve kardeşlik duygularını köreltir. Böylece bütün toplum olumsuz olarak etkilenir.

İyi olan, yoksul ve kimsesizlerin gözetilmesi, yaşlılara hürmet ve saygı, çocuk ve gençlerin milli ve manevi duygularla donatılarak eğitimi, çevrenin korunması, israfın önlenmesi, canlı varlıklara yardım edilmesi, çocukların, aile bireylerinin, eşlerin bir birine iyi davranmaları, anne baba ve büyüklere saygı, Allah ve Resulünün emirlerini baş tacı edinip onlara uyarak kulluk bilincinin taze tutulması ve bunlara eklenebilecek pek çok husus toplumda iyilik ve güzelliğin yayılmasına vesile olacaktır. Bunun için de kadın erkek birbirine destek olacaklardır. Allah-u Teala Kur’an-ı Kerimde: “Müminlerin erkekleri de kadınları da birbirinin velileridir; iyiliği teşvik eder kötülükten alıkoyarlar, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve resulüne itaat ederler. İşte onları Allah merhametiyle kuşatacaktır. Kuşkusuz Allah mutlak güç ve hikmet sahibidir.”  (Tevbe 71) buyurarak iyiliği emretme ve kötülükten sakındırmaya teşvik etmiştir.

Bizler içinde bulunduğumuz Ramazan ayını da vesile ederek önce kendimizden başlayarak, çevremizdeki insanları iyiliğe, ibadete, kulluğa, her türlü güzel ahlaki haslete teşvik etmeliyiz. Yanlış yapanları da usulünce uyarmalı, kötülüklerin aleni işlenmesi ve normalmiş gibi kabul edilmesine fırsat vermemeliyiz. Gerekli durumlarda kötülüğü engellemek için yetkili birimleri harekete geçirmeyi de dini, ahlaki ve toplumsal bir sorumluk olarak görmeli, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı içinde hareket etmeliyiz. Şu hadis-i şerifi aklımızdan çıkarmamalıyız. “Içinizden birisi bir kötülük gördüğünde onu eliyle düzeltsin, buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin, buna da gücü yetmezse kalbiyle buğz etsin, bu da imanın en asgari seviyesidir.” İyiliklerin hâkim olması, kötülüklerin yok olması temennisiyle hayırlı Ramazanlar…